25

830 75 6
                                    

"Further apart, the closer that we are"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Further apart, the closer that we are"

___

Jungkook, Namjoon, Yoongi, Jimin, Seokjin hatta Hoseok bile seferber olmuş, Taehyung'un nereye gittiğini bulmaya çalışıyorlardı.

Neredeyse 4 gündür uyumamışlardı ama hala ellerinde bir şey yoktu.

Herkes kahvelerini içerek, telefon görüşmeleri yapmaya, belgeler incelemeye, bankaları arayıp en son kredi kartını nerede kullanmış diye aramaya devam ederken kapının çalması ile ayağa kalkmıştı Namjoon, "Sen otur ben bakarım" diyerek Jungkook'un sırtını patpatlamış ve gözden kaybolmuştu.

Bir kaç dakika sonra geri döndüğünde yüzünde bitkinliğin yanı sıra 'yeter amına koyayım' ifadesi de vardı ki, onun ardından içeriye giren Bayan Jeon ile nedeni anlaşılmış olmuştu.

Herkes Bayan Jeon'a bakarken, Jungkook ayağa kalkmış ve "Aramaya devam edin siz" diyerek annesinin önünden geçip gitmiş ve mutfağa gitmişti. Her ihtimale karşı Namjoon da arkasından gitmişti.

Jungkook son zamanlarda çok öfkeliydi, bunun nedeni hem kendinin hemde hala ruh eşini bulamamasından kaynaklı çıldıran kurtuydu aslında.

"Kendimden büyüklere saygılı olmak gibi kurallarım var ama sen cidden sınırlarımı çok zorluyorsun." demişti annesine bakarak.

"Ben senin annenim, seni ben doğur-"

"Doğurmak dışında başka bi sikim yapmadın zaten, her ne zırvalayacaksan hızlı söyle sonra da siktir git" dediğinde kadın tam sitem etmek için ağzını açmıştı ki Jungkook elini sertçe mermer tezgaha vurmuştu, tezgahın üzerinde uzun bir çatlak oluşmuştu.

Bayan Jeon korku ile sıçramıştı.

Jungkook, şuan da kendini öyle bir tutuyordu ki.
Çünkü prensipleri ve kuralları vardı.
Karşısında ki kişiyi her ne kadar 'anne' olarak görmese de o bir kadındı, ona asla şiddet uygulamazdı. Bunu yapmamak için de kendi tezgahını kırmak daha mantıklı gözükmüştü gözüne işte.

Normalde asla bu denli saygısını bozmazdı bir kadına karşı ama söz konusu karşısında ki kadın olunca aralarında bir saygı ilişkisi de kalmamıştı işte.

"Jungkook, Taehyung gitti işte. Hala neden onu arıyorsun? Hala onu arıyorsun."

"Kes sesini."

"Seninle paran için birlikte olduğu belliydi."

"Sus artık."

"Hala inkar ediyorsun ya hazır uzaklara da gitmişken bırak işte şu çocuğu yeter ar-"

Jungkook, annesinin söylediği şey ile keskin bakışları ile ona bakmış ve sözünü kesmişti.

"Uzağa gittiğini nerden biliyorsun?"

Bayan Jeon kırdığı pot ile etrafa bakınmıştı.
"Uzaklara gittiği o notta yazıyordu ve sen o notu hiç okumad-"

Bir anda aklına gelen şey ile duraksamış ve sinirinin git gide arttığını iliklerine kadar hissetmişti. "Tabi ki biliyorsun." demişti.

Ardından ise bağırarak "O siktiğimin notunu ona sen yazdırdın! Bunların hepsi senin planındı dimi ?!" diyerek üzerine yürümüştü yaşlı kadının.

Bayan Jeon ise korkuyla bir kaç adım çekilirken, Namjoon koşarak Jungkook'un kolundan tutmuştu. "Sakin ol."

"O orospu dışında düşündüğü başka bir şey yok! Oysa ki Hana gibi bir kız varken neden o aptal omega ile eşleştin ha neden?!" dediğinde Jungkook'un gözleri çoktan kan kırmızısına dönmüştü. "Taehyung nerde?!" diye kükrediğinde çoktan salonda ki herkes mutfağa toplanmıştı.

"Onu bulman bir şeyi değiştirmeyecek! Sana asla geri dönemeyecek kadar büyük bir hasar bıraktım ben ona" diye bağırmıştı Bayan Jeon.

Jungkook ise Namjoon'un tutuşundan kurtulmuştu "Bırak! Ona bir şey yapmayacağım, kendi itiraf edecek." diyerek yaklaşmıştı kadına.

Jungkook sinirle konuşmaya devam etti. "Sana yemin ederim, eğer kendime verdiğim sözlerim olmasaydı yaşamıyor olurdun ama dua et ki sana merhamet ediyorum!"

Bayan Jeon, korkudan titrerken Jungkook bir kez daha "Defol!" diye kükremiş, kadın ise çantasını da alarak hızla çıkmıştı evden.

Ardından ise arkasında ki arkadaşlarına dönerek konuşmuştu.

"Eğer bunlar annemin planıysa, Taehyung uzaklara gitmemiş olabilir. İç hatları da karış karış arayın." demiş ve sanki hiçbir şey olmamış gibi kahvesini alarak işine geri koyulmuştu.

Tek istediği ruh eşine kavuşmak ve başını onun karnına yaslayıp bebeklerinin kalp atışlarını dinlemekti...

___

Jungom 😭

Ömrü hayatımda hiç bu kadar bölüm yazmamıştım, bütün ficler toplamı 8 bölüm yazmışım bugün.

Benim ilham günüm olarak tarihe geçsin.

Oy ve yorum bekliyorum aşkım

seviyom sizi

Ayrıca wild thought da bu ficten sonra devam edeceğim fic olacak. Ona da bakmayı unutmayınnn.

under the moonlight | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin