The Fall Of Love | Taekook

13

Herkese selammm...🤗

Yeni ve uzun bir bölümle daha geldim bebeklerimmm...💗

Umarım bölümü seversiniz🍃

Keyifli okumalarrr...🧚🏻‍♀️

🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹

Taksi ile eve geldikten sonra Jimin ile aldığımız içkilerin devamını içmeye koyuldum çünkü duyduklarımı sindirmek zor geliyordu.

Taehyung o omega ile gerçekten sevgiliydi.

Bu gerçek o kadar oturmuştu ki yüreğime, kalbim dursun istedim. Ben ne ara ona bu kadar aşık oldum bilmiyordum ama tek bildiğim canımın çok yandığıydı.

Belki ilk karşılaştığımız gün etkilenmiştim ondan, aurasından. Çünkü o gece onu rüyamda görmüştüm. O kadar yakışıklı ve çekiciydi ki rüyamda bile sabahına duş almak zorunda kalmıştım. Belki düğün yerine gittiğimiz ve ilk resmi tanışmamız olan ilk günkü tanışma partisinde hoşlanmıştım ondan. Dans etmemiz ve feromonlarımızı övmesi hoşuma gitmişti. Belki buz patenine gittiğimizde beni birine çarpmaktan kurtarıp üzüntüm gitsin diye pasta aldığı gün etkilenmiştim ondan, bana hiçbir zaman hissetmediğim kadar değerli hissettirmişti.

Belki aynı gün aldatıldığımı öğrendiğimde kafamı dağıtmam için beni özel yerine götürüp dönüşte mecburi olarak otelde konakladığımızda hoşlanmıştım ondan. Feromonları hoşuma gitmişti ve ben o gün ona sarılıp feromonlarını çekerek uyumayı çok sevmiştim. Sabahında onunla uyanmak da öyle güzel hissettirmişti ki işte tam o an ona aşık olmaya başlamış olabilirim. Güzelim diye mırıldanmıştı ben onun yüzünü severken, gözleri kapalıydı bunu derken ama o kadar güzel hissetmiştim ki... Yeniden onunla öyle uyanmak isterdim ama şimdi bunu, onunla yaşadığım her şeyi ve hatta çok daha fazlasını muhtemelen Lina yaşayacaktı.

Ne kadar buna üzülmeye hakkım olmasa da öyle bir üzüyordu ki canım o kadar acıyordu ki... Şu an içmeye başlayıp çoktan yarıladığım beyaz şarap ne içimin yangınını dindirebiliyor ne de beni yakan bu gerçeklikten uzaklaştırabiliyordu. Sadece kafamda Lina'nın söylediği sözler ve aynı düşünceler dönüp duruyordu.

Sevgilim Taehyung'un iyi niyeti ile yanında kaldığını biliyorum ama bundan bir anlam çıkarırsan seni parçalarım. Taehyung Lina ile sevgili, seni sevmiyor ve sevmeyecek.

Kulaklarımı kapatıp düşüncelerimi ve kızın sözlerini düşünmemeye çalıştım ama olmuyordu. Kalan şarap şişesini başıma dikmeye başladım ağlaya ağlaya. Bir şişenin sonunda kapı zilinin sesini duydum. Kapıyı açmayı düşünmüyordum çünkü berbat bir haldeydim. Gözlerim ağlamaktan kızarmış ve şişmişti, muhtemelen saçlarım da birbirine girmiştir. Hunharca şişeyi kafama dikerken de üzerime dökmüştüm birazını. Bir kilometre öteden bile anlaşılırdı berbat olduğum ki feromon denilen bir şey vardı. Uyuyordum gibi bir yalan söyleyip geleni geçiştirmeye çalışsam da acı ve üzgün feromonlarımdan bir şeyler olduğunu ve ağladığımı anlardı her kim geldiyse. Zaten ben şu an kimseyle konuşacak durumda değildim, kafam iyi değildi. Gelen Jimin ise bile olanları anlatamazdım. O yüzden çalsın çalsın gitsin diye düşünerek yeni bir içki şişesi açmaya hazırlanırken bir ses duydum.

"Jungkook!"

Bu sesi duymamla donup kalmam bir oldu. Gelen kişi Ne Jimin idi ne de Jin hyungtu. Taehyung gelmiş ve eve girmişti.

"Taehyung, sen. Sen nasıl girdin evime?"dedim şokla.

"Anahtarını dün seni eve getirirken çantandan mecburen almıştım. Bende kalmış. Sen niye ağlıyorsun Jungkook? Kötü görünüyorsun. Yoksa dün olanlar yüzünden mi bu haldesin."dedi yanıma oturup yüzümü avuçları arasına alırken. Başımı avuçlarına yaslayıp ona sığınmak istesem de duyduğum gerçek aklımdan çıkmadığı için başımı geri çektim.