- 04 -

259 41 14
                                    

SUDDENLY YOU
: ̗̀04

🗝️

"Pazarlama departmanı ve tasarım departmanı aynı katta çalışacak. Böylece ambalajların ne kadar satış elde ettiğini birlikte değerlendirebilirsiniz. İyi çalışmalar."

Herkes teker teker asansörden indikten sonra Jiwon, etrafına bakındı. Yirmi ikinci katta olan bu ofis, geniş boydan boya camlarıyla Seul'un diğer gökdelenlerini son derece lüks gösteriyordu.

Ortada herkesin kullanabileceği ortak bir masa alanı vardı. Çalışanların kendine ait masalarından oluşuyordu. Camlı odalarda fotokopi makineleri, kahve içmelik bir alan ve depo vardı.

Aynı zamanda camsız özel odalar da vardı. Bu odalar Lee Minho, Lee Yeji gibi yöneticilere aitlerdi. Yeonjun ve Jiwon'un da böyle bir odası olacaktı.

Gergince nefesini verdi. Tam arkasını döneceği sırada sırıtarak ona gelen ufak tefek kızı görmesiyle kaşları şaşkınca havalanmıştı.

"Merhaba Bayan Seo. Ben kişisel asistanınız Kim Minji. Şirkete dair öğrenmek istediğiniz bir şey olursa bana sorabilirsiniz. Odanız şu tarafta."

Jiwon tebessüm etmekle yetindi ve Minji'yi takip ederek kendi odasına ilerledi. Yeonjun'la odaları yan yanaydı. Bu iyi bir şeydi. Birlikte ortak çalışacakları çokça proje olacaktı. Hemen bir tık uzağında olduğu için bol bol fikir danışabilirlerdi.

Kapısı diğer odalara göre daha büyük ve daha görkemli olan odaya gözü kaydığında hemen üstünde yazan isim kalbini hızlandırmıştı.

Pazarlama departmanı yöneticisi Lee Minho.

Onun odası, diye düşünmeden edemedi. Koridorun sonunda kalıyordu. Kendi odasından dümdüz yürüyünce onun odasına çıkıyordu.

Kendi odasına girdi Jiwon. Etrafı inceledi. Çok büyük sayılmazdı. Gayet hoş bir hafası vardı. Manzarası güzeldi. Yüksek katlarda çalıştığı için çoğu binanın çatısını görebiliyordu. Özlediği Seul'un tıka basa taşan trafiğini de görebiliyordu. Akşam saatlerinde manzarası daha da güzel olurdu. Işıklar yanardı, şehir gürültüleşirdi...

Kim ne derse desin kalabalık şehir hayatını seviyordu Jiwon.

Zaten New York'ta da pek farkı yoktu. Yine şehrin en kalabalık noktalarından birinde metrelerce yüksekte yaşamıştı.

İç çekip Minji'ye döndü. "Teşekkürler. Çıkabilirsin."

Minji, tam çıkmak için kapıya dönecekken kapının önünde beliren beden asistanın çıkmasını engellemişti. Minji, patronunu burada gördüğüne şaşırsa da hızla başıyla selam vererek yanından geçti.

Minho ise Minji'nin çıkmasıyla kapıyı kapayarak Jiwon'un masasına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı.

"Buraya gelebileceğini hiç sanmıyordum." dedi Minho alayla. "Sonuçta burada çalıştığımı biliyordun. Tekrardan yüzümü görmek istemezsin sanmıştım."

Jiwon, kollarını göğüsünde birleştirdi. Ona nefretle bakan adamın gözlerinin içine bakarak konuştu. "Buraya senin için gelmedim Minho. Bana son derecede iyi bir iş teklifi sundular. Ben de geri çevirmedim."

Oysaki Jiwon'a Seul'de çalışması için Koreli şirketlerden onlarca teklif gelmişti. LM Gıda da bunlardan birisiydi. Onlarca e-postanın içinden dikkatini ilk çeken LM Gıda olmuştu.

Bir kere bile düşünmeden iş teklifini kabul etmişti. Tekrardan Minho'yu görebilmek için... Tabii bunu söylemeye hakkı yoktu.

 suddenly you :: lee minhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin