1.1

46 6 1
                                    

 Beomgyu dakikalardır çalan telefon sesinden dolayı yüzünü buruşturup kucağına aldığı yastığı kaldırıp yere attı. Yan odadan durmadan gelen sesin neden susmadığını yeni uyanmış beyniyle anlamlandıramıyordu. Saati kontrol ettiğinde daha yedi bile olmadığını görünce kaşlarını çattı. Taehyun'un bu kadar erken çıkmayacağını düşünerek ayaklanıp onun odasına gitti. 

 Bu sese bile uyanmıyorsa kapı sesini hiç duymaz diyerek odaya tıklamadan girdiğinde uyuyan Taehyun'u görünce şok oldu. 

 "Bu sese bile uyanmıyorsan sen nasıl her gün erkenden kalkıp çıkıyorsun bu evden?" 

 Komodinin üzerinde duran telefona bakınca üzerinde yazan teyze yazısı sönmüş ve telefon susmuştu. Uyandırsam mı diye düşünmesine kalmadan telefon tekrar çalınca Beomgyu çok hızlıca Taehyun'un kolunu dürtüp onun irkilerek uyanmasına sebep oldu. 

 Taehyun gözlerini açtığında hissettiği düşme hissiyle korksa da Beomgyu'u gördüğünde rahatça nefes alıp ne olduğunu anlamaya çalıştı. 

"Telefonun çalıyor deminden beri." 

 Taehyun telefonu alıp açtığında teyzesinin endişeli sesi kulaklarında gezinmeye başladı. Beomgyu ise o sesi duymayıp sadece Taehyun'un gerilen yüzünü görüyordu. Taehyun birkaç kısa konuşmanın ardından "Geleceğim hemen bugün teyze." dedi ve kapattı. 

Beomgyu konuşmalı mı susmalı mı emin olamamıştı. Taehyun iyi görünmüyordu ve Beomgyu kriz anlarını yönetebilen birisi hiçbir zaman olmamıştı. Taehyun yataktan çıkıp dolaptan bir şeyler aldığında Beomgyu hala susuyordu. Üzerini çıkarıp kazak giydiğinde Beomgyu artık susmanın kötü olacağını düşündü. 

 "Ne oldu?"

"Sorun çıkmış da evde. Annem fenalaşmış yanına gitmem lazım." 

"Şu ödev tarihi bugün değil miydi?"

"Sonra halletmeye çalışırım onu. Notumu eksik girerler ama kabul ederler herhalde."

"Geleyim mi seninle? Tek başına gitme kötü görünüyorsun." 

"Yok hızlıca giderim ben. Duruma bağlı gelmem belki bugün, dikkat et kendine." 

 Beomgyu, onun annesine ne olduğunu bilmiyordu. O annesi için kendi halinde yaşayan bir kadın demişti. Beomgyu, onun endişe dolu gözlerinde bunun söylediğinden daha fazlası olduğunu görmüştü. Kapıdan hırkasını giyerek çıkarken Beomgyu onu bileğinden tutup durdurdu. Taehyun ona ne olduğunu sorarcasına bakarken Beomgyu bileğini bırakmadan gözlerine baktı. 

 "Dikkatli git, gidince de haber ver. Halini beğenmedim hiç, gelmemi istemedin diye duruyorum ama ev arkadaşımı en kısa zamanda burada sağlam istiyorum haberin olsun." 

 Beomgyu için bu normaldi. Dikkati dağınıktı ve yolda başına bir şey gelebilirdi bu konuda birini uyarması ve açıkça ona istediğini söylemesi çok normaldi. Zaten onca bir sorun da teşkil etmiyordu bu. 

 Ama başını ağırca sallayıp evden çıkan Taehyun için bu normal değildi. Birinin geri dönmesini istemesi normal değildi. O bir yerden arkasında kalan herkes sanki Taehyun hiç var olmamış gibi davranır ve onun sayfası kapanırdı. Birinin onu beklediğini söylemesi de normal değildi, Taehyun'un asla umursamaz bu durumları dediği kalbinin tüm geçmişin kırgınlığıyla bulanması da normal değildi. 

 Daha birkaç haftadır yan yana olduğu çocuk mu çok yüce gönüllüydü yoksa o mu bu zamana kadar benmerkezci insanlarla oturup kalkmıştı bilmiyordu. Ama belli ki kalbi her seferinde halı altına süpürdüğü şeyleri aslında gün yüzüne çıkarmak için birini bekliyordu. 

HOMEWARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin