Emir bizi gördü ve kapının önünde duraksadı bana uzun uzun baktı eli kapı kolundaydı. Kapı kolunu sıktığı eklemlerinin beyazlaşmasından anlaşılıyordu.
"E-Emir" sesim titriyordu Elif başını Emir'e doğru çevirdi.
"A hoş geldin Emir"
"S-Siz ikiniz--"
"Biz ikimiz ne Emir Uraz'ı bu kadar kıskanma sonuçta o senin arkadaşın yani ayrıca kocamın beni öpmesi garip değil."Emir içeriye girmedi girdiği gibi çıktı benim gözlerim kapıda kitlenmişti. Elif dudaklarıma yapıştığında gözlerimi kapıdan ayırdım ve Elif'in gözleri ile buluşturdum çok masum bakıyordu bu yüzden bişey demedim ve öpüşüne karşılık verdim ama normalde Emir'in arkasından koşmak onu yakalamak istiyorum gitmesine izin vermek istemiyorum.
*Elif'in telefonu çalmaya başlar
"Alo?"
"Elif birazdan duruşma başlayacak nerdesin?"
"Geliyorum"Elif telefonu kapattım benimle vedalaştı sonra gitti.
Telefonumu alıp Emir'e yazmaya başladım.
"Emir nerdesin?"
"Umrunda mı?"
"Ne demek istiyorsun"
"..."
"Bak bal küpüm beni sevmediğini düşündüm beni umursamadın ve bana cevap bile vermeden gittin."
"Boğazım ağrıyordu"
"Özür dilerim bal küpüm lütfen geri dön"
*Görüldü
"Cevap versene?"
*Görüldü
"Beni sevmiyorsun işte...
*GörüldüBen telefonum ile bakışırken bı anda biri çenemden tutup kafamı yukarı kaldırdı ve dudağımı öptü kim olduğunu ilk başta anlamadım ama dudaklarının hissinden anladım ki bu bal küpünün dudakları. Gözlerimi açtığımda haklı olduğumu anladım karşımda bal küpüm vardı ve dudakları dudaklarımdaydı yine..
"Beni bıraktın sandım"
"Eğer bir daha bana trip atmaya kalkarsan geri oturamazsın"
"Bal küpüm"Dudaklarına tekrar gömüldüm bu sefer bir elimi saçlarına koydum ve onu kendime bastırdım.
"Seni çok seviyorum şövalyem"
"Bende seni çok seviyorum bal küpüm"
"Elif ile evlenecek misin?"
"Bilmiyorum bal küpüm bilmiyorum..."
"Uraz Efsun'u bulabildin mi?"
"Henüz değil bal küpüm"
"Ya bulamazsak" Emir'in göz yaşları akmaya başladı.
"Bulucaz bal küpüm" ona sarıldım ve saçını okşadım.
"Çok korkuyorum Uraz korkuyorum korkuyorum korkuyorum"
"Korkma bal küpüm korkma sen bir askersin ne diyor marşımız
'korkma!' sakın korkma"
"Uraz ben iyi bir asker değilim baksana daha bir göreve bile gidemiyorum ne biçim askerim ben"
"Sen sadece yaralısın iyileşince gidersin askere"
"U-Uraz ben--"Dudaklarını öptüm ve saçını okşadım.
"Sadece sakin ol"
"Uraz ben seni kaybedeceğim"
"Etmeyeceksin"
"Edeceğim"
"Neden öyle düşünüyorsun?"
"B-Ben askerliğim bitince tekrar evime döneceğim"
"Nereye?"
"Annemlerin yanına İstanbul'a"
"Sen İstanbullu musun?"
"Evet"
"İstanbul beyefendisi seni"
Ben böyle diyince gülümsedi ama sonra derin bir iç çekti."Ben gerçekten gideceğim ve seni kaybedeceğim"
"Beni asla kaybetmeyeceksin yanına gelirim merak etme"
"Gelemezsin senin görevin çeten şehrin ailen herşeyin burda"
"Benim herşeyim şu anlık burda"
"Nasıl yani?"
"Benim herşeyim sensin bal küpüm sen nereye ben oraya"Yanakları kızarmaya başladı ve gülümsedi sonra aniden dudaklarıma yapıştı.ve heyecanla konuşmaya başladı.
"Gerçekten benimle gelecek misin!?"
"Tabikide geleceğim birtanem gelmeyip ne yapacağım"
"Seni çok seviyorum şövalyem"
"Bende seni bal küpüm"
"Elif'e ne olacak?"
"İsterse benimle gelir "
"Peki o zaman ben annemlere haber vereyim!"
"Ne için?"
"E hazırlık yapsınlar"
"Bırak sürpriz olsun"
"Tamam o zaman"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çemberin Etkisi
RomanceBir kadın bir adama bu kadar imkansız bir adam bir kadına bu kadar yara olamazdı