Fizikte zıt kutupların birbirini çektiği mıknatıs deneylerini herkes bir defa da olsa yapmıştır. Ben de yaptım ve garip bir şekilde bu deneyi yaparken arkadaşımın bir sözü aklımda kalmıştı "İnsanlarda mıknatıslar gibi zıt karakterler birbirlerini çekiyorlar değil mi?"
HAYIR YANLIŞ , bu görüşe şu an itibari tamamen karşıyım. Zira karşımdaki kalın kafalı adamın sözleri benim düşüncelerimin tam tersi ve tavırları uzlaşma düşüncesine tamamen karşı. Yüzüme dik dik bakan Aslan'a arkadaşı İsmail yavaş ve sakin bir tonla:
" Tamam patron sakinleş artık. Tabi ki o da düşüncesini söyleyecek." dediğinde bana yönelttiği alev alev gözlerini İsmail'e çevirip:
" Lan dünkü sikik köylü bebe ne anlar müzikten" dediğinde benim şalterler artık dayanma sınırını aşmış ve atmıştı.
" Bak Aslan efendi aklının ve kelimelerinin gezdiği alt tarafından başını kaldırıp insan gibi konuşmaya başlayacak mısın?" dedim. Aslan öfkeli bakışlarını bana doğrultup gözlerini kocaman açarken sıktığı dişleri arasından :
" Senin o konuştuğunu sanan ağzını parçalara ayırır ibret olsun diye okulun kapısına süs yapıp sik herif." dedi ve üzerime yürümeye başladı. Korkak biri hiç olmamıştım , ailem bana kendimi savunmayı fazlası ile öğretmişti ama şu an ki durum hoşlanmasam da bu herife karşı geri adım atmamı gerektiriyordu. Tam bunları düşünürken değerli arkadaşım Cansu'nun sesi ve sandalyesinin tıkırtısı ile aramızdaki korku filmi aksiyonu son buldu.
" Ben biliyordum zaten böyle olacağını çekil abi."
Aslan dişlerini sıkarken Cansu'ya baktı. Cansu ilk defa gördüğüm sert bakışları ile Aslan'a baktığında Aslan bir ya sabır çekerek geri adım atınca tuttuğum nefesimi verebildim. Ne kadar geri adım atmasam da eğer Cansu yetişmese edebimle dayağımı yemeye hazırdım aslında. Cansu sandalyesini hareket ettirip aramızda durduğunda bakışları ikimiz arasında gezdi ve bana dönüp:
" Neden kavga ediyorsunuz?" dedi. Tam cevap verecekken Aslan ağzını açıp:
" Bu sik kafalı abuk sabuk fikirlerinde direttiği için olabilir." dediğinde Cansu ani bir hareketle abisine dönüp:
" Sus abi sana sormadım." deyince derin bir iç çektim. Cansu bana da bakmadan İsmail'e dönüp:
" Anlat bakalım ne oluyor burada ama sakın bana taraf tutma senin de canını okurum." dedi. İsmail önce Aslan'a sonra bana baktı.
" Şey Aslan bizim yaptığımız tarza ufak eklemeler ile söz yazmış. Bayhan da hem müzik için hazırlanan konsepte hem de şarkı sözlerine laf söyleyince sonuç bu."
Cansu derin bir iç çekti ve abisine elini uzatıp parmaklarını içeri doğru hareket ettirerek yazdıklarını vermesini istedi. Aslan dudaklarını birbirine bastırıp kağıdı uzatırken Cansu hızla kağıdı elinden çekip aldığında bir süre sessizce kağıtta gözlerini gezdirdi. Ardından abisine dönüp:
" Hayata tüm öfkeni mi kustun abi? Hem bu şarkıları farklı enstrüman ve argümenlerle nasıl sentezleyeceksin?"
Aslan'ın dudağının kenarı hafif kıvrılırken :
" Sana mutlaka bir yer bulurum balım benim." dedi. Bulunduğumuz odada diğer gurup üyeleri de gelmiş ve bizi izlemeye başlamışlardı. Cansu derin bir iç çekerken ben de tutmak için aşırı efor sarf ettiğim sözlerimi artık zapt edemez olmuştum.
" Müziği yanlış tarafından algılama kısmını bir yana bırakıyorum ki bırakılacak gibi değil ama öğretmene verdiğin ortak çalışma bu mu olacak seni yaparım otu çekerim benim gibi olmayanı asıp keserim. Sen müzik değil holigan marşı yazıyorsun bence."
Sözlerim ortama bomba gibi düşerken gözleri kararıp kaşlarını çatarak bana dişlerini gösteren Aslan bunca yıllık hayatımda gördüğüm en korkunç manzaraydı. Allah'ım sana geliyorum zira bu canavardan beni kimse kurtaramaz diye düşünürken Cansu'nun tiz sesi ile kendime geldim "KAAAAÇ" .
Hızla etkinlik odasından çıkarken sanıyorum Cansu ve diğerleri Aslan'ı yavaşlatmışlardı. Nereye gideceğimi bilemez bir halde kantine koştuğumda çok sürmeden kaçacak yer aramak adına duraksadığımda ensemde hissettiğim iri el ile yandaki kolona savruldum.
" Sabah sabah senin saçma konuşmanı neden çektik acaba?" dediğinde içime bir köz oturdu. İleri gitmek istememiştim ama etkinlik için yazdıkları şarkı sözlerindeki bol küfür ve uyaranları özendiren kelimelerle kendimi tutamamıştım.
" Sadece düşüncemi beyan ettim. Ben sizin görüşlerinize saygı duyuyorum siz benimkilerini kaldıramıyorsunuz. Yazdığınız şarkı melodi olarak çok iyi ama insanlara verdiği alt mesajın doğru olduğunu düşünüyor musunuz?"
"Sanane amk. köylüsü? İstemiyorsan çık guruptan senin gibi bir bağnazın çaldığı saza kalmadık."
" Evet belki ben köylüyüm ama unuttuğunuz bir şey var aydın olmak birine küfreden şarkılar yazmak değil. Küfür edip insanları aşağılayamadığım için üzgünüm."
Üzerime doğru bir adım daha attığında sıcaklığı kokusu ile birlikte burnuma dolarken benden uzun olduğu için bedenini bana doğru eğip nefesi yüzümü yalayacak şekilde ağır ağır konuşmaya başladı.
" Senin gibi adamlar ne anlar müzikten müzik sadece sana verilen kalıplara sığmak değildir. Müzik halkın dilinden konuşup gerekirse küfredebilmektir ahlak timsali yobaz."
Kendi doğruları çevresinde kısılıp kalan bu adamın bana yobaz damgası vurması rahatsız ediciydi. Başımı dikleştirip:
" Müzik , birine küfretmek için ya da ot toz iç demek için kullanılan bir araçta değildir. Vereceğin bir mesajı daha üsturuplu verebilirsin ama o da kültür ve birikim ister."
Aslan sıktığı dişleri çenesinin geriliminden belli olurcasına öfke ile gözlerini gözlerime dikip:
" Senin gibi bir dağ ayısından nasıl müzik yapacağımı öğrenmeyeceğim Bayhan ağam." dediği zaman hayatımda ilk defa kalbim ağzımda atıyordu. Bu adamın yakınlığı bir süredir beni garip hissettirirken bu duygunun verdiği rahatsızlıkla bir adım geri çekildim.Yüzüne pis bir sırıtış yerleşirken bedenini geri çekti. Tartışmak anlamsız olduğu aşikardı.
" Tabi söylediklerimi anlamamanız çok normal zira o topluluğun yönetiminde bulunma nedeniniz belli."Sözlerim ortama bomba gibi düşerken bu defa gülen bendim. Sonrasında dayak yiyeceğim kesin olsa da bize doğru yaklaşan öğretmenlerin sesi kulaklarıma dolduğunda kavga çıkaramayacağını bildiğim Aslan'a baş selamı verip arkamı dönerken bunun daha başlangıç olduğunu çok iyi biliyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/361284464-288-k551179.jpg)
YOU ARE READING
SERBAZAN( GAY)
Teen FictionBayhan için hayat köyde yaşamaktı. Hiç bir zaman şehir ya da kariyer gibi kaygılarla dolmamıştı. Aslan ise hayatı boyunca şehrin karmaşasını kendine sığınak bilerek yaşayan kalın bir kabuğun arkasında bir yaşamını sürdürüyordu. Bu iki aykırı genç A...