Jess'e gözlerinin beni uzaklara götürdüğünü söylediğimden beri bana daha bir dikkatli bakıyordu , boş anımı yakalamaya çalışıyor ve gözlerime bakıp anlamaya çalışıyordu. Bu hali komikti , kıkırdadım.
Neye gülüyorsun ? Dedi birden
Sana gülüyordum , kime güleyim be adam.. Şu meraklı hallerine gülüyordum,meraklı gözlerine gülüyordum , boş bakan suratına gülüyordum. Tabi ona bunu söylememiştim. Ama aklımda da bir cevap türememişti. Ne güzeldi bu adam,tüm hayallerimi kaplayan , aklımı bir anda karıştıran.
Hala bana bakıyordu , ona güldüğümü anlamaması için "bugün derste beni kurtarışını hatırladım ona gülüyordum" dedim.. Ah neden böyle demiştim ki? Şimdi onu düşündüğümü daha çok belli etmiştim. Oda bunu farketmiş olacak ki gülümsedi.
Orda öyle durmana dayanamadım .
Orda öyle durmama dayanamamış mıydı? Bu nasıl bir adamdı? Acaba oda benden hoşlanıyor muydu? Yani yoksa neden umrunda olacaktım ki? Anastasia saçmalama,saçmalama.. Sadece yardım etti , basit ,küçük bir yardım..
Teşekkür ederim , beni gerçekten kurtardın deyince jess gülümsedi.
Ne güzel de gülüyordu. Dudağının yanında kıvrılan tebessümü , insana huzur veriyordu. Ama insanlara huzur vermemeliydi, sadece ben bulmalıydım huzuru onun gülüşünde. O gülmeliydi kelebekler uçmalı, papatyalar açmalı, biz birbirimizin olmalıydık. Gözleri beni esir almıştı. Bunun derdi neydi? Neden 30 saniyedir bakışları benim üzerimdeydi? Bir şey mi var diye kendime bakarken kıkırdadı.
Ona şaşkın gözlerle bakarken onun ağzından dökülen tek cümle ; böyle çok tatlı görünüyorsun .
Sanırım ben ölüyorum. Beni alın mezarlara gömün, üzerime gül istemem sadece papatyalar dikin ben öyle de mutlu olurum birde jess'in tablosunu koyun en tepeye. Huzurlu uyuyayım. Ama bir dakika bir dakika beni mezarlara gömmeyin,gömerseniz jess tek kalır. Ne yapar tek başına. Ben ne yaparım tek başıma? Onu bir saniye bile görmeden? Bu hayalden hemen uzaklaştım.
Ben hayallerime daldığım sonra sinirlenip terk ettiğim sırada çoktan ders başlamıştı. Bugün biri bana iyilik mi yapıyordu? Zor anlarımda beni her defasında kurtarmıştı. Bugün evrene minnettardım. O derste hocanın dediklerini teker teker not alırken bende onun suratını ezberliyordum hafızamda. Çok güzeldi , çok derindi. Neden bu kadar çok istiyordum ona dokunmayı? Sadece kokusunu alabilecek kadar yakınında olsam da yeterdi , fazlasında gözüm yoktu. Ben bunları düşünüp hayalden hayale atlarken bana döndü , gözlerimin içine bakıyordu ve fırtına yeniden başlamıştı.