Abimle hep yakın bir ilişkim olmuştu. Onu hep çok severdim o da beni çok severdi. Kavgalarda o beni hep korumuştu. Ona karşı olan kardeşlik sevgim günden güne büyüyordu.
Birbirimize pek benzemezdik ama kişiliklerimiz neredeyse aynıydı. Ailemle kavga ederken beni babama karşı hep o korurdu. Belirli bir yaşa geldiğimizde şiddet görmem nedeniyle abimin yanına taşınmıştım.
Telefonumu açıp baktığımda "günaydınn" mesajıyla karşılaştım. Tabii ki de abimdi. Bende ona aynı şekilde karşılık verdim.
İşe gitmişti. Üniversiteyi bitirdiğinde çok köklü bir şirkette güzel maaşlı bir iş bulmuştu. Stajını da aynı şirkette yaptığı için hızla yükselmiş, şimdi ise yeni bir terfi bekliyordu.
Abim çok yakışıklıydı. Ben de güzel sayılırdım işte. Bizi birlikte görenlerin çoğu sevgili zannediyordu ama böyle bir şey mümkün değildi. Ancak abim olmasaydı kesinlikle onu yatağa atardım. İç sesime katılıyorum. Çünkü iç sesim benim.
Telefonumun çalmasıyla daldığım yerden kalkarak mutfağa yürüdüm. Yaz tatilinde olduğumuz için okula gitmiyordum. Kendime kahvaltı hazırladım ve abime de küçük bir yemek kutusu yaptım.
Odama gittim ve mini sarı elbisemi giydim. Tenim yazın bronzlaştığı için sarı bana çok yakışmıştı. Saçımı açık bıraktım ve güneş gözlüklerimi takıp taksi çağırdım.
***
Şirketten içeri girdim ve resepsiyona selam verip asansöre ilerledim. Bu bina çok yüksekti -neredeyse 50 kat kadar-. Abim 20. Katta çalışıyordu ve benim yükseklik korkum olduğundan dolayı binadayken yanımdan ayrılmazdı. 20. kata çıkarken içimden 100'e kadar saydım. Bu korkumun bir nebze olsun geçmesini sağladı.
Asansör açıldığında abimi karşımda gördüm. Belimden tutup beni kendine çekti ve oturma alanına doğru ilerlemeye başladık.
Oturma alanına vardığımızda çantamdan yemek kutusunu çıkarıp masaya koydum. Gözlerinin içine baktım. O da benim gözlerime bakıyordu. Uzanıp yanağına minik bir öpücük kondurdum.
Bir anda telefonu çalmaya başladı.
"Bir dakika" dedi boğuk sesiyle ve oturma alanından uzaklaştı.
Neden gittiğini anlamadım çünkü genellikle iş görüşmelerini yanımda yapardı. Gizlimiz saklımız yoktu. Bir anda aklımda bir düşünce belirdi bu düşünce bütün vücudumu harekete geçirdi. Acaba abimin bir sevgilisi mi vardı? O sarı çıyan olabilir miydi?
Pelin, abime sarkan sarı şıllık. Bir kaç kez Giray'la -Giray abimin en yakın arkadaşlarından biri- birlikte bizim evimize gelmişti. Bunu öğrenmenin tek yolu abimi dinlemekti. Kapının önüne gidip seslere kulak kabarttım.
"Tamam o zaman yarın akşam görüşürüz" dedi abim gülerek. Bir süre bekledikten sonra,
"... bardı değil mi?" diye bir soru yöneltti. Sonra da kafasını sallayarak telefonu kapattı.
Daldığım düşüncelerle kapının açıldığını farketmedim. Kapının açılmasıyla abimin üzerine düşmem bir oldu. Belimden tuttu ve beni kendine çekti. Nefesi dudaklarımı sıyırıyordu.
Hızlı bir şekilde kendimi geriye çekip popoma kadar çıkmış elbisemi düzelttim. Gözleri benimkilerde buluştuğunda utandığım için gözlerimi kaçırdım. Gülme sesi duymamla başımı hafifçe yukarı kaldırıp ona baktım.
"Sen beni mi dinliyordun?" Dedi erkeksi kıkırdamasıyla. Gözlerimi yeniden kaçırdığımda çenemi tutup başımı ona çevirdi.
"Ne bilmek istiyorsun?"diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim+18 (Gerçek Ailem Klasiği)
Teen FictionO gerçek. Muhteşem hayatımın ortasına bir bomba gibi düşmüştü. Ben... Ben üveydim.. Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Ama hayatıma devam etmek zorundaydım.