"Sen benim üvey abim olabilirsin.." dedim tek nefeste.
Sessizlik...
İki dakika oldu.
Hala sessiziz.
Üçüncü dakika..
Harika böyle devam ederse kafayı yiyeceğim!
"Şaka yapma Almira. Komik değildi." dedi sertçe. Yutkundum. Şaka yapmıyordum ki!
"Şaka yapmıyorum Ateş." dedim. Ona sadece ciddi olduğum zamanlarda adıyla seslenirdim.
"Hangi hastane?" diye sordu hızla.
"Özel Özdemir Hastanesi" dedim. Gökhan Bey ve Vera Hanımın da soyadı Özdemir. Acaba hastane onların mı? Demek o yüzden DNA sonucu bu kadar hızlı açıklanıyor.
"İki dakikaya oradayım. Sakın bir yere gitme. Annem ve babam orada mı?" diye sordu bu sefer.
"Evet" dedim "İkisi de burada"
Ve telefon kapandı. Odanın kapısından içeriye baktım. Annemle babam yine tartışıyorlardı. Fısıldaşmalarına rağmen sesleri duyuluyordu. Adını bilmediğim kız bir köşede sırıtarak telefona bakıyordu. Vera Hanım da Gökhan Bey ile konuşuyordu. Gözlerim Bora ya kaydı. O da hissetmiş gibi başını kaldırdı. Uzun uzun birbirimizi inceledik. Tam o sırada arkamda bir sıcaklık hissettim. Arkama döndüğümde Abimin gelmiş olduğunu gördüm.
"Abi" dedim. Sesim bir az titremişti ama yaşadıklarıma bakılırsa çok normaldi. Sanki onu görene kadar bu anı bekliyormuşum gibi gözlerim dolu dolu oldu. Birbirimize sıkıca sarıldık.
"Geçti güzelim, geçti" dedi sakince. Yüzümü ellerinin arasına alarak "Anladın mı?" diye sordu. Başımı belli belirsiz salladım.
"Beni senden ayırmalarına izin verme Ateş" dedim yalvarırcasına. Daha reşit değildim. Beni kendileri büyütmek isteyebilirlerdi.
"Merak etme bir tanem, bizi hiçbir felaket ayıramaz." dedi. Kollarını güven verircesine etrafıma sardı.
"Göz yaşlarını bunun için heba etme." dedi. Sesi artık çok daha boğuk geliyordu.
"Tamam" dedim çatallaşmış sesimle. Birbirimize baktık. Ondan ayrılmak için geri çekileceğim sırada beni daha sıkı tuttu. Daha sıkı sarıldı. Sonra bir anda kollarını gevşetti ayrıldı benden. Vücudum ona ihtiyaç duyuyormuşçasına ona doğru çekilirken o arkasını döndü.
"Sen git ben geliyorum." dedi.
Odadan içeri girdiğimde yine anne ve babamın bakışları üzerimdeydi. Abim de hemen arkamdan içeriye girdi. Bir kenara çekilip telefonumu çıkarttım. Boş boş telefona bakarken yanıma birinin gelmesiyle başımı kaldırdım. Vera Hanım heyecanlı bir şekilde bana bakıyordu.
"Almira'cığım, bugün akşam yemeğinde bize katılmak ister misin?" diye sordu. Abime baktım. Vera Hanımı inceliyordu. Benim ona baktığımı fark edince bakışları bana döndü. Hafifçe başını salladı.
"Çok isterim." dedim.
"Evde tam olarak kaç kişi var?" diye sordu abim.
"Almira'nın dört abisi ve bir erkek ikizi var." dedi Vera Hanım.
Ateş'in anlatımıyla
Dört abi ve bir erkek ikiz demek. Almira'yı onlarla yalnız bırakamazdım.
Almira'ya baktım. O da bana bakıyordu. Bana yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim+18 (Gerçek Ailem Klasiği)
Подростковая литератураO gerçek. Muhteşem hayatımın ortasına bir bomba gibi düşmüştü. Ben... Ben üveydim.. Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Ama hayatıma devam etmek zorundaydım.