Önümdeki eve bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Devasa bir evdi. Yok hayır bir ev değil malikaneydi bu! Hayatımda hiç bu kadar büyük bir ev görmemiştim.
Abim arabayı evin önüne getirdiğinde bir tane uşak gelip kapımızı açtı. Ona teşekkür edip eve döndüm. Kapıda beni bekleyen Vera hanım'a baktım. Abimle birlikte ona doğru yürüdük.
"Merhaba canım!" dedi Vera Hanım.
"Merhaba." Dedim tüm samimiyetimle.
"Nasılsınız?" Diye sordu ilk bana sonra Ateş'e bakarak.
"İyiyiz siz nasılsınız?" diye sordum.
"Bizde iyiyiz! İçeride seni bekliyorduk." Dedi ve kapıdan çekildi. İçerisi dışarısından çok daha şıktı. Modern bir evdi. Kapıdan girince büyük bir salon bizi karşılıyordu. Mutfak ve salon bitişikti. Mutfağın yanında büyük bir yemek odası vardı.
"Buyur lütfen." Dedi Vera Hanım. İçeri geçtim. Bir evde ayakkabılarımla yürüyor olmak garip hissettiriyordu. Mutfaktan geçip yemek odasına vardığımızda içeride bizi bekleyen 6 erkeğin yüzleriyle karşılaştım. Biri Gökhan Bey di, biri de Bora. Diğer 4'ünü tanımıyordum.
"Merhaba" dedim kısık bir sesle.
Bora ve Gökhan bey başlarını sallayarak karşılık verdi. Diğer 4'ü hala beni izliyordu. Vera Hanım yavaşça belime dokunarak yürümemi sağladı. Bir kızın bana açtığı sandalyeye oturdum. Masanın başında Gökhan Bey diğer başında tanımadığım bir adam oturuyordu. Vera hanım ve ben karşılıklı olarak Gökhan Beyin yanına oturduk. Ateş'te benim yanıma geldi.
Gökhan bey "Başlayabilirsiniz" deyince hepimiz yemeklerimize yumulduk. Yemek beklediğimden iyi geçti arada sırada sohbet ediyor ondan sonra yeniden yemeğimize gömülüyorduk.
***
Yemeğimiz bitince herkes ayaklandı. Bende tabağımı alarak ayağa kalktım. Yavaşça mutfağa doğru yürümeye başladığımda sandalyemi çeken kız beni durdurdu. Şaşkınlıkla ona döndüm.
"Efendim ne yapıyorsunuz?" Diye sordu şaşkın gözlerle.
"Tabağımı götürüyorum.." dedim bende aynı şaşkınlıkla. O sırada kızın arkasındaki bana alaycı gözlerle bakan 4 kişi, Vera Hanım, Gökhan bey, Bora ve Ateş'i gördüm.
"Lütfen" dedi kız "ben bırakırım." Diye ekledi. Yavaşça elimden tabağı alıp mutfağa doğru hızlı adımlar atarak uzaklaştı. Hemen arkamı döndüm.
"Şey ben bilmiyordum." Dedim. Arkadan bir kahkaha sesi patlayınca bakışlarım oraya doğru döndü. Eminim şu an yüzüm domates gibi kıpkırmızıydı. Arkadaki ses giderek azalarak bitti.
Vera Hanım hemen "Doruk!" Diye bağırdı. "Hemen içeri geçiyorsun." Dedi. Abim de Doruğa baktı. Kızmış görünüyordu. Vera Hanım mahçup bir şekilde "özür dilerim" dercesine bakıyordu.
Utanmış olabilirsiniz biliyorum bende utandım...
Sonunda yemek salonundan kurtulup geniş oturma odasına geçtik. Abimle L şeklindeki koltuğun ucuna oturduk. O olaydan sonra abim beni yanından ayırmamıştı. Açıkçası moralim hiç bozulmamıştı! Bizim evde hiç bir zaman hizmetçiler yoktu. Böyle bir şeye alışık değildim. Bu yüzden bana gülmeleri onların ayıbıydı!
Aramızda sohbet ederken Doruk denen çocuğun hala yanımıza gelmediğini fark ettim. Ve tuvalete gitmeye ihtiyacım vardı.
Nazikçe "pardon" dedim bir kıza bakarak, kız hemen yanıma geldi.
![](https://img.wattpad.com/cover/367340077-288-k446815.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim+18 (Gerçek Ailem Klasiği)
Fiksi RemajaO gerçek. Muhteşem hayatımın ortasına bir bomba gibi düşmüştü. Ben... Ben üveydim.. Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Ama hayatıma devam etmek zorundaydım.