İYİ OKUMALAR YILDIZLARIM...
Unutmak
*****************
Gözlerim yuvarlak camdan dışarısı izliyordu. Gökyüzü aydınlanmaya başlarken etrafa yayılan turuncu rengi inceliyordum. Kırmızı, turuncu ve sarı renginin karışımı gibiydi. Ateş rengini andırıyordu bu kızılımsı renk.
Gökyüzünü süslüyordu bu kızıllar. Oysa gökyüzünün mavisi bu renge zıttı. İki zıt rengin birbirine olan bu uyumu ise inanılmaz derecede kusursuzdu. Tıpkı bu camın diğer tarafına konmuş kuşlar gibi.
Kuşlar şakır şakır öterken bir bülbül bu koskocaman camın yanına konmuş, arkadaşlarını çağırırcasına ötüyordu. Belli bir süre sonra ise camın önünde 4 kuş belirmişti. Onların güzelliğini izliyordum. İnsanı mutlu eden ötüşlerini dinliyor, bir yandan da susam arıyordum.
Galiba işim yaştı.
Hiç bir yerde susam veya susam gibi bir şey arasam da bulamamıştım. Gerçi yurtta bulmayı düşünmem bile umutsuz vakaydı. Ellerimi belime koyarak cama doğru yürümeye başladım. Beni yeni fark eden kuşlar ise hızla uçarak kaçmıştı. Sadece birisi hariç...
İlk başta konan kuş durmuş, gözlerini benim gözlerime sabitlemişti. Öyle bir bakışı vardı ki ürperdim. Derin bir şekilde bana odaklanmış, büyük bir belanın yaklaştığını söyler gibi bakıyordu.
Peki bir kuş bana nasıl bunları hissettirebiliyordu?
Bir kaç adım daha attığımda son kalan kuşta uçmuştu fakat uzağa gitmek yerine bu cama en yakın olan ağaca konmuş, gözlerini buraya kilitlemişti.
Başımı iki yana sallayarak saate baktım. 06.45'ti. Banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım. Aynada ki yansımama baktığımda düne göre daha kötüydüm. Bunun en büyük nedeni ise bu gece hiç uyuyamamamdı.
Aklımda canlanan yüz beni uyutmuyordu. Gözlerimin önüne o gecenin karanlığı bulaşırken kulaklarımda o yüz yüzünden kardeşimle konuştuğumuz son diyaloglar yankılanıyordu,
"Neden titriyorsun?" Başımı kabul etmezcesine ikiye salladım.
"Titremiyorum." Şaşırmış bir şekilde kaşlarını çattı.
"Ama dizlerin sallanıyor, kolların birisini arıyor. Gözlerin korkuyu yansıtıyor?"
"Dizlerim titriyor çünkü yerinde duramayarak o kişinin kanını istiyor. Kollarım birisini arıyor çünkü o adamı arıyor. Gözlerim korkuyu yansıtıyor çünkü su bulamayacağından korkuyor."
"Su mu?"
"İçimde büyük bir yangın var Yasemin. Ve bu yangın sönmezse ileride herkesi yakacak."
...
Yakmıştı. Sevdiklerimi yakmıştı, hayatımı yakmıştı. O yangın beni de yakmıştı.
Derin bir nefes alarak banyodan çıktım ve giysilerimi alarak geri girdim. Beyaz bir crop ve geniş paçalı pantolonumu giyip saçlarımı yukardan at kuyruğu yaptım. Sıra makyajdaydı. Rimeli elime alarak kirpiklerime sürmeye başladım. İki gözü de bitirince pembe gloss'umu alarak dudaklarıma sürdüm. Hafif allık ile makyajımı bitirip aynadan görüntüme baktım.
Bu günde çok güzelim.
Aynada yansıyan güzelliğime bakarken kapı çaldı. Saate baktığımda 07.20 olduğunu gördüm! 45 dakika içerisinde hazırlanıp güzelliğimi izlemiştim! Hazırlığımın maksimum 25 dakika sürdüğünü düşünürsek 20 dakika boyunca aynaya bakmıştım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANKI
RandomYANKIYDIM BEN; ÖLÜM ÇIĞLIKLARININ YANKISI... Karanlık gece, karanlık kayıplar ve karanlık bir kalp, Aydınlığın pek uğramadığı ama sürekli davet edildiği yer. Renklerin eskisi gibi canlı kalamadığı, Alev'in kalbinin yaşadığı yer... Nasıl olsa her şey...