Dün gece sinemadan döndükten sonra yatakta dört dönüp Emiri düşündüm. Bir an düşündüm de Emiri gerçekten fazla düşünüyordum.Beni kardeşim olarak gördüğünü söylemişti ama benim gibi duygularını saklıyor olabilir. Aslında bunu diyince kendi kendimi yatıştırmaya çalıştığımın farkındaydım ama ne yapabilirdim ki. Hayal kurarak uyuduğum ilk gece olmadığı için tekrar geç yatıp geç kalkmıştım. Uykulu gözlerle telefonumdan saate bakınca gözlerim yuvarlarından fırlayacakmış gibi açıldı. Saat tam olarak 18.12 ve ben hala şaşkınlıkla saate bakıyordum. Aslında çokta şaşıracak birşey yok kaç gündür çok yoruldum ve gerçekten de güzel bir uyku çektiğim için mutluydum. Yataktan kalktım ve Tekrar uyusam mı diye yatağa göz ucuyla baktım. Biliyorum saçma olabilir ama bir kaç saat sonra tekrar uyuyacaktım zaten. Kapıya doğru ilerlerken bir yandan da kahvaltılık birşeyler mi yesem yoksa pizza mı sipariş etsem diye düşünüyordum. Kararımı tam olarak verdiğimde pizzacıyı çoktan aramıştım bile. Kaç gündür kahvaltılık şeyler yemekten midem daha fazlasını kabul etmiyordu.Koltuğa oturduğunda aklıma Emir geldi aramakla aramamak arasında kalmışken aramaya karar verdim. Dün gece öyle koşarak gidince merak ettim. Telefon 3. Çalışında açıldı.
"Alo. Emir" Sesim çok mu telaşlı çıkmıştı?
"Efendim"dedi boğuk bir sesle.
"Şey...Rahatsız etmedim değil mi?"
"Yok. Hayır."Sesinde yine aynı boğukluk vardı.
"İyi misin? Sesin kötü geldi sanki"
"İyiyim desem ne değişecek ki"
"Emir...Lütfen bana ne olduğunu anlat. Sana yardımcı olayım." Bunu tüm içtenliğimle sormuştum.
"Ay ışığı, benimle aynı yaşta bir kardeşim varmış. Yani bu demek oluyor ki babam, annemi aldatmış. İşin en garip kısmı annemin haberi yokmuş. " sesi o kadar hüzünlü çıkıyordu ki.
"Emir bu senin için çok zor olmalı."
"Zor ay ışığı zor."
"Ne diyeceğimi bilemiyorum. Şuan neredesin?"
"Evdeyim ve karalar bağlıyorum."
"Yanıma gelsene!"
Cidden kendime inanamıyorum yaa. Çocuk orada karalar bağlıyorum diyor sen gelmiş heyecanla onu eve davet ediyorsun.
"Iı şey...Yani eğer istersen. Hani ne bileyim biraz derteşiriz falan."
"Hiç sormayacaksın sandım ay ışığı.Gelirim."
"Tamam o zaman görüşürüz."
"Görüşürüz."
Konuşmamızı bitirdikten sonra hemen telefonu kapattım ve kapı çaldı. Emir olmayacağına göre pizzacıydı. Hızla kapıya doğru ilerledim ve kapıyı araladım. Pizzayı alıp kapıyı kapattım. Emiri bekledim.Tekrar kapı çalınca saçlarımı ellerimle düzelttim ve kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp Emiri içeri davet ettim.
"Şöyle geç."dedim ve elimle işaret ettiğim yere beraber ilerledik.
Mutfağım ve salonum ayrı olmadığı için çok mutluydum. Yorulmaya gerek kalmıyordu bile.
Beraber masaya oturduğumuz yemeğe ilk ben başladım.
Bir tane pizza söylemiştim. Bu sebeple ikiye bölmüştum. Aramızdaki sessizlik rahatsız edici bir seviyeye ulaşınca konuşmaya başladım.
"Eee Emir?" Dönüp bana baktı ve tekrar kafasını eğip elindeki pizza dilimini yemeye devam etti. "Konuşmayacak misin?"
"Bilmiyorum ki. Ne anlatacağımı bilmiyorum."
"Anlatmak istemiyor musun?"dedim kaşları mı kaldırarak.
Kafasını hayır anlamında salladığında Konuşmaya başladı.
"Sana değil kendime anlatmak istemiyorum.Hâla hazmedemedim ki olanları."
Dudak büzerek ona baktım ve o an ona ne kadar da sarılmak istediğimi anladım. Küçük bir çocuk gibiydi Sanki yere düşüpte ayağını incitmiş masum bir çocuk gibi.
"Peki kardeşin bunu biliyor mu? Yani o mu sana söyledi yoksa başka bir yerden mi öğrendin"
"O söyledi. Nasıl öğrendiğini ben de bilmiyorum. Sormak istemedim o da söylemedi."
"Anladım." Demekle yetindim. "Peki kardeşin nerede?"
"Onun nerede olduğunu bilmiyorum. " kısa cevaplar veriyordu. Onu çok zorlamak istemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söndüğüm gün o parlayacak 3
Literatura Kobiecamerhaba sevgili okurlarımız. biliyor musunuz kitap okumak ve kitap yazmak bambaşka şeyler, belki de bize göre, . kitaplardan çok şey öğrenebilirsiniz, öğrenebiliriz... umuyoruz ki kitaplarımız hoşunuza gidiyordur. severek, yaşayarak, hayal edere...