(66. Bölüm Son Sahnenin Devamı Şeklindedir.)
*Feritten*
Silah seslerini duyar duymaz yerde baygın bir şekilde yatan karıma siper olmuştum. Tüm bedenimi Seyran'a bir şey olur korkusu sarmıştı,silah sedleri patladıktan biraz sonra korkuyla Seyran'a baktım,vurulmamıştı; bir kez daha şükrettim. Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda Akının karnından kanlar akıyordu, o kadın da etrafta yoktu. Kaya son an yetişip Akını vurmuş,büyük ihtimalle korumalar da çarşaflı kadını almışlardı."Kaya! Araba! Arabayı getir lütfen. K-karım ölüyor."
Titreyen ve ağlamaklı sesimle zar zor konuşabilmiştim. Dokunmaya bile koyamadığı güzel karımın ağzı gözü şiş,dudakları kupkuru,sırtı ise kanlıydı. Hemen kucağıma aldım ve gelen ambulansa bindirdim ve bende onunla birlikte bindim. Hemşireler acil müdahaleyi yaparken ağlamaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Avuçlarına bol bol öpücükler kondurdum.
"Aşkım.. Aç o güzel gözlerini,çok özledim seni." Kısık sesimle konuşmuştum.Sonunda hastahaneye geldiğimizde Seyran'ı sedyeye bindirdik, hemşirelerle birlikte bende sürüklüyordum Karımı o halde görünce kendimi o kadar yalnız ve çaresiz hissetmiştim ki, Seyran'sız asla yapamazdım. O benim resmen ilacımdı. Bir gün önce çekirdek aile kurma hayallerimizi birbirimize anlatırken, şimdi onu bu şekilde görmeye dayanamıyorum..
Doktorlar acil olarak seyranı bir odaya götürdüler ve bende sedyeyi bırakmak zorunda kalmıştım. Kapılar kapandı, tek başıma kaldım. Yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım."SEYRAN! BIRAKMA BENİ, SEYRAN" hıçkırıklarımın arasında deliriyordum resmen, aklıma sürekli o ses kaydı geliyordu. Karımın,Aşkımın çaresiz,bulunmasını bekleyen çığlıkları..Kendimi o kadar çok suçluyordum ki.
Biraz sonra Annem,babam,dedem,esme annem kısacası tüm ev halkı hastaneye gelmişti. Annem koşarak gelip sarıldı bana,sakinleştirmeye çalıştı beni."Oğlum,iyi misin, Ferit?" Dedi endişeyle annem. Yüzünü ellerimin arasından kaldırdım.
"Değilim Anne değilim,Seyran'sız hiç iyi değilim."
"Seyran iyi olacak oğlum,sana söz veriyorum. Ama o şu anda burada olsaydı bu gözyaşlarını akıtmanı asla istemezdi,bunu biliyorsun değil mi?"
...
"Hayatlarını sikeceğim onların Abi,Doğduklarına pişman edicem,Seyran'a dokunan ellerini kesicem. Ölmek için yalvaracaklar Amına koyduklarım!." Öfkeyle etraftaki koltukları tekmeleyeme başladım. Asla sakinleşemiyordum."Oğlum sakin ol lan. Hele bi Seyran iyi olsun da"
"Dedem ve karısı ne yapıyor Peki? O ikisi yüzünden benim karım o halde ya! Onların aptal aşkı yüzünden." Dünden beri dedeme ve Hattuç halaya olan öfkem dinmiyordu. İkisi hayatımda gördüğüm en korkunç insanlarmış meğersem.
"Gel gidelim,belki bir haber falan vardır." Kantinden çıkıp içeriye girdiğimizde odadan doktor çıktı. Esme Annem Seyranın durumunu sordu.
"Seyran Hanımın durumu iyiye gidiyor ancak karın bölgesinden defalarca kez darbe yemiş gibi görünüyor,sırtı da yanıcı bir maddeyle yakılmış; bu maddenin kireç suyu olduğunu düşünüyoruz.Sırtında kalıcı izlerin oluşmaması için gereken ilaçları yazdım. Geçmiş Olsun."Deyip gitti. Sinirle hattuç halama ve dedeme döndüm.
"AL BAK MUTLU OL HATTUÇ HALA! KARIMIN SIRTINI O KADINA YAPTIĞIN GİBİ KİREÇ SUYUYLA YAKMIŞLAR. KARIMIN BAŞINA NE GELDİYSE SENİN VE KOCAN YÜZÜNDEN GELDİ. SİZ HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN KORKUNÇ İNSANLARSINIZ." Tüm sinirimi boşaltmış gibi hissediyordum.
"SAYGISIZLIK YAPMA FERİT!" Diyebildi sadece dedem, hâlâ saygıdan bahsetmesi kadar ironik bir şey yoktu.
"Saygıdan bahsedecek en son kişi bile değilsin dede."
Yarım saat sonra sedyelerle birlikte Seyran'ı çıkarıp dinlenmesi için bir odaya aldılar."Girebilir miyim?"
"Normalde kimseyi içeri almıyorduk ama Seyran Hanım sürekli sizi sayıkladığı için sadece sizi alabiliriz,buyrun." Buruk bir şekilde gülümseyip bir kez daha aşık olmuştum karıma. Yavaşça odaya girip kapıyı kapattım ve yatağın yanındaki sandalyeye oturdum. Yüzünü izlemeye başladım. Onu tanıdığımdan beri ilk kez bu kadar bitkin ve yorgun görüyordum. Hiçbir şekilde tam olarak mutlu olamıyorduk.İnsanlar buna engel oluyordu.Serumlu ellerini tutup öpücükler kondurdum.
"Aşkım..Seyran'ım kendime seni koruyamadığım için o kadar kızıyorum ki, Seni bu haldeyken görmek beni kahrediyor. Bir an önce yeşilin en güzel tonuna sahip gözlerinin,gözlerimle buluşmasını istiyorum. Sana söz veriyorum Seyran,o gözlerin bundan sonra sadece mutluluktan ağlayacak. Ferit Korhan sözü." Buruk bir şekilde gülümsedim ve saçlarını okşadım. Yüzünde ellerimi gezdirdim. Seyran sonunda gözlerini açmıştı.
"F-ferit." Güçsüzce adımı inledi Seyran. Gözleri çökmüştü resmen,onu o kadar yıpratmışlardı ki..
"Efendim güzelim. Bir şey olmadı değil mi?"
"Su.. su istiyorum." Hemen yanımdaki sulardan birini aldım ve seyranın kafasını dikkatlice ve hafifçe kaldırıp suyu içirdim. Sonra tekrar hafifçe kafasını geri bıraktım.
"Rahatsın dimi bebeğim? Yastığını düzeltebilirim istersen." Seyran olumsuz anlamda kafasını salladı. Onu yormak istemediğim için konuşturmuyordum fazla.
"Karnım..sırtım çok kötü ağrıyor."
"Ben şimdi karnına masaj yaparım,sırtın için de doktor birkaç krem verdi. Düzenli olarak sürücem onu da. Hiçbir şeyin kalmayacak tamam mı güzelim?" Seyran kafasını salladı ve tekrar uzandı karnına masaj yapmaya başladım yavaş yavaş. Ağrısını gidermeye çalışıyordum. Elini elimin üstüne koydu birden. Zor çıkan sesiyle konuştu:
"Beni bir daha bırakmayacaksın değil mi Ferit?" Ellerini bir sürü öptüm.
"Asla, asla bırakmayacağım seni. Ölene dek bırakmayacağım."
...
Selamlar,ilk bölümü biraz kısa tuttum çünkü gelen vote sayısına göre bölüm atıp atmayacağıma karar vereceğim. Kütüphaneye eklemeyi,vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.💗
#feritkorhan #yalıçapkını #seyfer #seyran
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA/ SeyFer (+18)
Romance+18 "Bir Şeyin Kıymetini İlla Kaybettikten Sonra Mı Anlayacaksın?"