Enkaz.

946 103 21
                                    

Cenin pozisyonunda ellerim karnımda,bebeğimi hisseder bir şekilde derin düşüncelere dalmışken, odanın kapısı çalınmıştı.
Açtığımda karşımda beliren kişi yüzünden şaşırmamıştım. Büyük ihtimalle yine ağzına geleni söyleyip yine özür dilemeye gelmişti,tükürdüğünü yalamakta üzerine yoktu.

"Ne istiyorsun sen ya? Senin bu saatlerde barlarda birkaç kızla beraber eğlenmen gerekmiyor muydu? Hadi bekletme onları defol git burdan." Sakin ve umursamaz davranmaya çalışıyordum ama çok kırgındım.

"O dediğini eski Ferit yapıyordu Seyran,karıştırma artık."

"Yoo,karıştırdığım falan yok. Sen hâlâ eski Feritsin; şerefsiz,olgunlaşmamış,ukala,bencil,tükürdüğünü yalayan bir herif duruyor karşımda. Sen sadece ben artık geliştim,olgunlaştım diye kendini kandırıyorsun, ama yanılıyorsun."

"Seyran adam akıllı konuşabilir miyiz artık? Lütfen."

"Sen adam mısın da adam akıllı konuşalım lan? Siktir git burdan hadi." Sesim yükselmişti,o sakin Seyran yoktu artık.

"Sen kimin otelinden kimi kovuyorsun güzelim? İstanbul'daki neredeyse bütün otellerin bize yani Korhanlara ait olduğunu unuttun galiba." Yüzünde bir sırıtış belirdi. Kaşlarım çatılmıştı,içimden küfürler etmeye başlamıştım.

"Soy adınızı da,otelinizi de SİKEYİM!" Dedim ve küçük bavulumu alıp çıkacakken Ferit durdurdu beni tekrar.

"Seyran abartıyorsun ama,sabrımın da bir sınırı var."

"Sabrını da SİKEYİM tamam mı? Lan sen ne yüzsüz ne arsız bişeysin ya! Daha birkaç saat önce karına orospu iması yaptın. Bunları da hatırlıyor musun Ferit!" Bağırıyordum.

"Anlık bir sinirle ağzımdan çıktı diyorum Seyran. İnat etme."

"Seninle daha fazla konuşup vakit kaybedemeyeceğim ya. Artık Peloya mı Nevraya mı nereye gidiyorsan siktir git. Yine Kırmızı kalpli balonlar da al benim için olur mu?" Dedim. Gözlerindeki yaşlar boşaldı.

Küçük bavulumla odadan çıkmıştım. Nereye gideceğim diye düşünürken aklıma İzmir'deki arkadaşım geldi; Ceren.
Ceren'le ortaokuldan beri arkadaşdık,okumak için İzmir'e yerleşmiş olsa da,onunla hâlâ çok yakındık. Birbirimizin her anına şahit olmuştuk. Daha fazla vakit kaybetmeden aradım Ceren'i.

"Alo Ceren."
"Efendim Seyran'ım,her şey yolunda değil mi? Sesin kötü geliyor." Böyle deyince ağlamam daha da şiddetlenmişti.
"Anlatacağım. Benim sana ihtiyacım var Ceren. Müsait misin?"
"Müsaitim tabii ki. Ama nasıl geleceksin? Yolda mısın şu an."
"Uçak biletini ayarladım. Sabaha karşı orda olurum."
"Tamam bebeğim. Dikkat et olur mu? Görüşürüz."
"Görüşürüz"

Planım En azından bugünlüğüne Cerende kalıp,diğer günler otelde kalmaktı. Sonra ne yaparım bilmiyordum. Üzerime baktığımda kombinim uçak yolcuğu için uygundu. Sadece hava estiği için üzerime bir ceket geçirdim.

Uçak kalkmadan önce bir kafede oturup kendime avokadolu tost sipariş ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uçak kalkmadan önce bir kafede oturup kendime avokadolu tost sipariş ettim. İçecek olarak da her zamankinden farklı olarak İce Americano yerine Berry Hibiscus siparişi verdim. Artık bir anneydim,sevgili bebeğimi de düşünmem gerekiyordu.
Hamilelik beni daha da iştahlı yapmıştı,afiyetle yemeğimi yedikten sonra uçağa bindim ve uykuya daldım..
Sabah gözlerimi İzmir Havaalanında açtım. Bavulumla birlikte ilerlerken,bizi her zamanki sıcak gülümsemesiyle Ceren karşılamıştı.

"Aşkımm,hoşgeldin!!" Dedi neşeyle. Sıkıca sarıldım ve yanaklarından öptüm.

"Hoşbuldum Ceroşum." Ceren'in arabasına binip eve doğru gidiyorduk.

"Eve gidince görürsün sen,soru yağmuruna tutucam seni. Şu 2 yılda ne yaptın ne ettin en ufak detayına kadar öğrenicem." Dedi Ceren olumlu anlamda kafamı salladım. Ceren arabayı sürmeye devam ederken,birden midem bulandı ve Cerenden arabayı durdurmasını istedim.

"C-Ceren sağa çek." Ceren başta paniklemiş olsa da,sağa çekti ve bende yere çöküp midemdekileri boşaltmaya başladım.

"Seyran iyi misin? Araba tuttu diyeceğim de,gayet iyi gözüküyordun."

"Ceren ben hamileyim."

"NE!?" Ceren şok olmuş bir ifadeyle bağırdı.

"BENİM NEDEN ŞİMDİ HABERİM OLUYO?"

"Ya bende daha yeni öğrendim,Ferite bile söyleyemedim kavga ettik."

"Nasıl yani? Sen şimdi hamilesin ve karnındaki bebeğin babası bunu bilmiyor öyle mi? Evde her şeyi anlatacaksın bana."
***
Sonunda eve geldiğimizde eşofmanlarımı giyip L koltuğa yerleştim ve ayaklarımı uzattım. Ceren bize bir şeyler hazırlarken bende evini inceledim. Etrafta sürekli hukukla ilgili kitaplar,figürler,sözler,resimler vardı. Evet,Ceren bir Avukattı;Hem de çok iyi bir avukattı. Üniversiteye başlamak ve bu konuyu Ferit'le konuşmak istiyordum ama bir türlü nasip olmamıştı. Düzenimi kurduğum zaman ilk işim bir üniversiteye gitmek olacaktı.

"Kahven nasıl olsun?" Diye mutfaktan Ceren seslendi.

"Teyzesi unuttun galiba, biz kahve içmiyoruz." Dedim ben de karnımı okşayarak.

Ceren elinde bir portakal suyu ve bir kahveyle gelmişti.

"Her şeyden önce, Ferit'e hamile olduğunu söyleyecek misin Seyran?" İç çektim.

"Gerçekten bilmiyorum Ceren. Bir yandan bebeğime haksızlık olur diye düşünüyorum diğer bir yandan da Ferit'in söyledikleri geliyor aklıma."

"Ne söyledi ki?"

"Orospu İması yaptı. Olayı sana anlatmıştım zaten."

"Ya Seyran o şerefsizi savunmak gibi olmasın ama gerçekten de anlık bir sinirle ağzından çıkmış olabilir mi? Eski sevgilinle buluşmuşsun sonunda."

"Off,kafam çok karışık. Bebeğimi düşünmeye,stres yapmamaya çalışıyorum ama bu kalbimi ilk kırışı değil." Ceren tam bir şey söyleyecekken kapı çaldı. Ceren ben bakarım dedi ve kapıyı açmaya gitti. Gelen Feritti.

"Seyran içeri almamak için direndim ama olmadı." Dedi Ceren mahçup bir ifadeyle.

"Tamam Ceren sorun yok." Ceren kendi odasına çıkınca salonda Ferit'le birlikte baş başa kaldık.

"Seyran gerçekten çok özür dilerim senden. Biliyorum,bir özür dilemekle geçmez ama elimden anca bu geliyor. Şimdi olayı bir de senden dinlemek istiyorum."

"Şirkete gittiğin saatte Gizli numaradan Yusuf mesaj attı bana. Varlığımdan kocanın haberinin olmasını istemiyorsan atacağım konuma gel dedi. Bende artık bir huzursuzluk yaşanmasın diye gitmek zorundaydım. Gidince sana  sarılmak istiyorum dedi,yüzüme iyice yaklaşınca bir kişi fotoğrafı çekmiş. Sonrasında da shop yapmışlar.Olaydan kocanın haberi olursa eskiden sevgiliyken çektiğimiz fotoğrafları yalan yanlış şekilde yayarım dedi. Ama şu an sana anlattım işte,ne olursa olsun artık kendimi yormak istemiyorum. Hiçbir şey umrumda değil."  Ferit mahçup bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Çok özür dilerim. Köpek gibi pişmanım.Sana o kadar alışmışım ki,tüm gece uyuyamadım yanım boştu diye. Lütfen affet beni. Bir daha böyle bir şey yaşanırsa cezamı en ağır şekilde ver." 

"Seni affediyorsam,kendim için değil," Dedim ve ellerimi karnıma yerleştirdim.
"Bebeğimiz için."
...
Selamlar herkese! diğer bölüm çok tatlı olacak; İzmir Seyfer'i bize iyi gelecek,şimdiden söyleyeyim🤓
Herhangi bit vote sınırı yok ama atarsanız çok mutlu olurum🎀
#şeyfer #seyranferit #yalıçapkını

VAVEYLA/ SeyFer (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin