Şirket Savaşları

5

İz'in ağzından

Birbirimize olayları anlattıktan sonra odaya sessizlik çökmüştü. Diğerlerini bilmiyordum ama ben ofislerine gidip rahatsızlık vermek istiyordum. Gayet haklı olarak. İç sesime kulak verip konuştum. ''Bence gidip rahatsızlık verelim.'' dedim.

''Bence de.'' dedi İnci. Birbirimize gülümseyerek baktık.

''Buradan içinize cin kaçmış gibi görünüyor lütfen durun.'' dedi Ezgi.

''Bugün kalan işleri halledelim yarın uğrayalım.'' dedi İnci.

''Katılıyorum sana.'' dedim bende heyecanla.

''Siz gidin ben Özgür'ün belimi sıvazlamasını birazcık daha düşünüp eriyeceğim.'' dedi Ezgi.

''Sus be sende geliyorsun.'' dedim.

''Of iyi be.'' dedi Ezgi.

''Ne var yani bel sıvazlamada? Gel yaklaş ben de sıvazlayayım!'' dedim.

''Yok istemez. Gelme üzerime katil!'' dedi Ezgi.

Uzunca aradan sonra günün temposuna uyum sağladık. Dolu dolu geçen bir günü daha geride bırakıp evime geçtim. İtalya'ya 4 gün bile kalmamıştı. Zaman ne çabuk geçiyordu. Yavaş yavaş bavulum için kıyafet seçmeye başlamıştım. Zor işti açıkçası. Yorulduğumu anladığımda ilk önce yatağa sonra uykunun kollarına bıraktım kendimi. 

İlk önce ofise geçip hızlıca sabah toplantısı yaptıktan sonra Pamirlerin ofisine geçecektik. Planımız o yöndeydi.

''Gitmesek mi acaba.'' dedi Ezgi. Ona şok dolu bir bakış attım.

''Öyle bir seçenek yok.'' dedi İnci.

''Bizim töremize göre senin ölüm hakkın gelmiştir.'' dedim Ezgiye. Gülüştük.

''Hem en fazla ne olabilir ki.'' dedim.

''Demesene kızım şöyle. Sonra göt oluyoruz işte.''

Günlük rutinlerimizi tamamladıktan sonra yola koyulduk. Ofise giriş yapmış bulunmaktaydık. Ofisi basıp, onlara rahatsızlık verip dönecektik. Tüm plan bundan ibaretti. Ofisin girişi turnikeyle kaplanmış bir adet de güvenlik yeri vardı. Hiç takmadan yürürken güvenlik bizi durdurdu. Küçük tartışma çıkmıştı aramızda. Bizi kovmaya çalışıyordu!

''Ya arkadaşıyız diyorum beyefendi!'' dedim.

''Tamam bacım arkadaşısınız. Hadi uzatmayın çıkın.''

''Ya arar mısınız kendilerini acaba? Görüşmek istiyoruz işte.'' dedi İnci.

''Meşguller kendileri hanımefendi. Çıkar mısınız rica etsem?''

''Çıkamayız!'' diye yükseldim. ''Arasan, bir çaldırıp kapatsan kurtların mı dökülür be adam!'' dedim.

''Buraya kaç tane insan bu şekilde geliyor biliyor musunuz? Ya sabır.'' dedi. 

''Asıl bize sabır be!'' dedi İnci

Ezgi durmuş bizi izliyordu. ''Vallahi benim içim şişti.'' dedim. 

''Benimde!'' dedi İnci.

''Hadi çıkalım.'' dedi Ezgi.

''Ölmek var dönmek yok.'' dedim.

Üçümüz bir bakıştık. Aynı anda turnikeye doğru ilerledik üçlü bir şekilde. Turnikeden bacağımızı atıp içeriye daldık. ''Sözde gitmek istiyordun! Madem geliyorsun niye yoruyorsun kızım bizi!'' dedi İnci. Güvenlik peşimizden geliyordu hızlı hızlı. Bizde hızlı davranıyorduk.