Cinselik ve şiddet barındırmaktadır. ŞERARE YENİ ADIYLA TEKRAR YAYINDA
"Baban benim altımda yattığını duyarsa ne olur sanıyorsun?" Anlayışlı adam gitmiş, üzülmemden ve acı çekmemden zevk alan adam geri gelmişti. Fakat sert şekilde içimde hareket ede...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM ADI: BİR GECE
Kalbimin kırıkları göğüsüme batarken asansörde, yanımda ismini bilmediğim esmer yakışıklı vardı. Göz yaşlarımı görmemsi için gizlice sildim.
Son gözyaşlarımdı bunlar, bir yaş daha akıtmayacaktım. Sonuçta ilk defa aldatılmıyordum. Daha fazlasına hakım var mıydı?
"Ağlama," dedi, düz bir sesle.
Başarılı olmamıştım ki göz yaşlarımı görmüştü. Ama aşağıdaki iğrenç tavrına rağmen şuan düşünceli bir tavır sargilemsi nazik olacağını düşündürdü.
"Yanımdaki kadınların zevkten ağlamasını, en çok inlemesini tercih ederim." Şok içinde bir ifadeyle sert yüzüne dönerken, çapkın bakışlarıyla karşılık verdi. "İnleme dışındaki seslerini yasaklıyorum. Dilin gereksiz uzun. Kafamı sikme."
Düşünceli nazik hayalim bana elveda ederken iğrenç imasına yüz ekşitim. Cevap vermek için dudaklarımı aralama zahmetine girmedim.
Bu adını bilmediğim yakışıklı esmer adama ettiğim ahlaksız tekliften sonra bir müddet sessizlik oluştu. Bir kaç saniye bedenimi alıcı bir gözle süzdükten sonra mavi gözlerimin içine bakarak yutkundu. Karanlık gözleri içinde beni boğarken ceketini ilikleyip ayağa kalktı, konuşmaya bile lüzum etmeden ellimi avucuna hapsetti. Beni kapıya doğru sürüklerken, Ozan'ın küfürlerine rağmen, elini sıkıca kavradım. O karanlık odadan çıktığımız da Ozan dövdüklerini işitmiştim ama arkama dönüp bakmadım.
İhanetin mimarlarına dönüp bakmadım. Sanki yoklardı benim için, hiç olmamışlardı. Oysa ben koynumda beslediğim yılanlara ad vermiştim; birine sevgilim, diğerine arkadaşım demişim.
Elimin hala onun avucu içinde olduğunu fark ettiğimde aceleyle geri çektim, çatık kaşlarla bana bakarak elini cebine soktu.
"Aceleyle şey edebilir miyiz? Biran önce gitmek istiyorum," diye fısıldadım, tırnaklarımla oynarken.
"Bakalım altıma yattığında acelen olacak mı?" Umursamaz tavrı öfkeli sesini maskelemiş olsada fark ettim.
"İsteyeceğim!"
"Görüceğiz!"
"Görüceğiz!"
Ona idealı bir şeklide cevap verdiğimde dudaklarıma baktı, dilini yavaşça kendi dudaklarının üstüne gezdirdi. Dudaklarına bakınca durumun ciddiyetini fark ettim, dakikalar sonra bu adamla paylaşacağım şeylerin arlığını hissetim.
"Dilin çok uzun, ağzının da kapatılması lazım," dedi, yüzüme yaklaşmak için eğildi. "Si*e sike düzelir. Ama şimdilik ağzını al*timle doldurarak kapatmakla idare edeceğiz."
İğrenç imasıyla zifir tadı boğazıma kadar yükselirken ağzım açık yüzüne baktım. Daha önce hiç duymadığım bu sözlerin karşısında oluşan ifademe edebsiz bir şekilde güldü.
