O günden itibaren kahvaltıdan sonra benim odama çıkıp Charlie'nin babası olabilecek kişileri düşünüyorduk. Her gün birlikte bu odaya kapanmamız oteldekilerin dikkatini çekmişti. İkimizde bunun farkındaydık ve bu ikimizde aşırı komik geliyordu. Öte yandan bana gerçekten çok yardımcı oluyordu. Her şey çok hızlı gelişti. Önce Lilith'i yani karımı öldürdüm, sonra ise kızımın benden olmadığını öğrendim. Ki bunlar kimsenin -En azından benim gibi birinin- kolay kolay atlatabileceği bir şey değil. Yani aslında depresyona çoktan girmeliydim. Ama Alastor sürekli yanımdaydı. Benimle yakından ilgilendi. Diğerleri acımın kendi içimde biteceğimi düşündüklerini tahmin ediyorum. O yüzden bana zaman vermeyi denediler. Ama benim zamana değil bana destek olucak birileri lazımdı. Ve Alastor bunu fazlalıkla karşılıyordu. Bazen içimi bir karamsarlık kaplıyor ve Alastor bunu yüz ifadeden anlıyordu. O cidden inanılmazdı. İnsanlar gözümde aciz varlıklardı. Ama o benim fikirlerimi değiştirdi. Onun yanında çoğu arkadaşımın yanında olduğundan daha rahat hissediyordum. Alastor koluma dokundu.
"Hey sen iyi misin?"
Düşünceler aleminde çıkmak istercesine kafamı salladım.
"Elbette. Sadece... Her zamanki gibi işte baba meselesi..."
dedim. Yalan söylediğim o kadar belliydi ki resmen konuyu bilmeyen biri bile yalan söylediğimi anlardı. Göz devirdi.
"Yalan söylemekte berbatsın."
dedi. Haklıydı. Berbat az bile kalıyordu ama neyse. Bence şu an mükemmel bir an. Onunla bir şeyler yapmalıyım. Sadece Charlie'nin babası olabilecek kişileri araştırırken Lilith'den intikam alamazdım. Alastor'u kendime aşık etmek istiyorsam daha fazla kaynaşmalıyız.
"Şey... Alastor, bir korku filmi izlemeye ne dersin?"
Bana soran gözlerle bakıyordu. Acaba ne cevap verecek?
"Olur. Neden olmasın."
Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bu cevabı beklemiyordum. Ama birazda neşelenmiştim. Sonuçta birlikte film izleyecektik. Ne izliycez ki? Evet onunla film izleyeceğim ama hangi filim?
"O zaman gece izleriz. Hem daha korkunç olur."
Başımı salladım. O da odadan çıktı. Filmi Google'dan bakmaya karar verdim. Çünkü ne izleyeceğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu. 'En korkunç korku filmi. ' diye arattım. 'Lanet' diye bir film çıktı. En korkunç olması en iyisiydi. Kokup ona sarılabilirdim. Ve bunu istemsizce yaptığım için sıkıntı olmazdı. Çok düşük bir ihtimalde olsa belki o da korkardı. Ama sanmıyorum. Şu ana kadar Alastor'un korktuğu hiç bir şey görmedim. Ama belli olmaz. Sonra gidip daha rahat bir şeyler giyindim. Akşama kadar biraz odamı topladım. Dışarı çıkıp mısır patlatmaya karar verdim. Film izlerken patlamış mısır iyi giderdi. Aşşağıya inerken ne kadar eğleneceğimizi düşünüyordum. Mutfağa girdiğimde elinde patlamış mısır ile ocağı açan Alastor'u gördüm. O da benim gibi düşünmüş olmalı. Yanına gittim. Boyum biraz daha uzun olsa elimi omzuna koyardım ama kafam anca omzuna geliyordu. Bende yanına geçerek kendimi belli ettim.
"Sende mi mısır patlatmayı düşündün?"
Başımı salladı. Tencereye yağı sonrada mısırı döktü. Sonra kapağını kapattı. Bu kadar mıydı? Bende yaparmışım. Sonra tencereyi salladı. Nasıl yapıyordu lan bunu?! Çok zor görünüyor. Ben bunu yapmaya çalışsam. Bütün mısırı dökerim.
"Yemek konusunda iyiymişsin."
Başını salladı.
"Eskiden evdeki çoğu yemeği ben yapardım."
Yüzüne baktım.
"Burada neden hiç yemek yap mıyorsun?"
diye sordum. Kıkırdadı.
"Cehennemde benim yemeklerine ihtiyacı olan kim?"
Biraz haklılık payı vardı. Buradakiler yemeklerini yiyip tablete bakmaya koşan çocuklar gibi. Ne yediklerini bile bilmezler. Yedikleri şey her ne ise hemen bitirir sonra diğer pis işlerini hallederlerdi.
"Peki sana yardım edebilir miyim?"
Başını salladı. Bana birkaç baharat söyledi ve onları karıştırmamı istedi. Mısır için baharat yapanı ilk defa görüyordum. Ama tadınıda aşırı derecede merak etmiştim. Baharatı hazırladım ve Alastor'a baktım. Mısırı bitirmiş bana bakıyordu. Utançla birlikte baharatın olduğu tabağı kırmayayım diye baharatı masaya koydum.
"N-neden bakıyorsun?"
diye sordum zorlukla. Gülerek cevapladı
"Daha kaç saat daha o baharatı yapacaksın diye bakıyordum."
Gülmememek için kendim zor tutuyordum. Bu adamın mizah anlayışı neden bu kadar iyiydi? Yada bana mı öyle geliyordu. Baharatı elime aldım.
"Hadi gidelim."
Başını salladı. Yukarı çıktık ve aslında saatin bu kadar hızlı geçmesine şaşırdım. Gerçekten bir kaç saattir sos mu yapıyordum? Bilgisayarı açtım ve yatağa koydum. En sonunda rahat bir şekilde oturduğumuzda filmi başlattım. Ben çoğunlukla jump scarelerde yerimde hopluyordum. Alastor ise daha önceden izlemiş, ne olacağını biliyor gibi davranıyordu. Bir kereliğine birazdan jump scare yiyeceğimi anladım. Alastor'a sarılmak için hazırlandım. Jump scare geldiği anda korkup ona sarıldım. Yani tahmin etmiş olmama rağmen korktum. Ne kadar aptalım. Tam yavaşça ondan ayrılmaya yeltenmiştim ki o siyah dokunaçlarından biri buna izin vermedi. Beni kendine yakınlaştırdı. Domatesten farksız olduğuma emindim. En azından filmi karanlıkta izliyorduk ve yüzüm görünmüyordu. Sonra filme devam ettim. Alastor nasıl bu kadar sakindi. Film boyunca hiç korkmamıştı. Artık film sonlarına doğru sakinleşti. Bende gözlerimi tutamaz hale geldim. Alastor hâlâ filmi izliyor gibi görünüyordu. Yavaşça gözlerim kapandı. Onları durduramadım. Durmaları için yalvarıyordum ama nafile. Gözlerim kapandı ve son dakikalarda uykuya daldım.ALASTOR'DAN
Film bitince yanımdaki Lucifer'a baktım. Omzumda uyuyakalmıştı ve çok tatlı görünüyordu. Yanından ayrılmak istedim. Tam gidiyordum ki elimi tutu. Bunu istemsizce yaptığını biliyordum ama yinede onunla yatamayacağım için gitmem gerekiyordu. Tekrar denediğimde elimi daha çok sıktı ve
"Beni yine bırakma."
dedi. Yine mi kabus? Yine mi Lilith? Birde korku filmi izledik. Bu salak filmden etkilendiyse gece yataktan sıçrayarak uyanacak. Zaten yanından gitmeme izin vermediği için onun yanında oturunca. Sonra korkudan ağlıyor salak... Kendimi hiç hareket ettirmeden oturmaya devam ettim. Onun bedeni kadar benim bedenimde yorulmuştu. Sanki ben yanında olunca rüya iyileşmişti. Herhalde yine Lilith ben oldum. Ben gitmediğim için rüyada iyiye gidiyor olmalıydı. Onu izlerken gözlerim kapanmaya başladı. En sonunda da uyku beni esir aldı...~~~~~~~~~~~~~~~}|{~~~~~~~~~~~~~~~
Uyandığımda Alastor yanımda uyuyordu. Tanrım çok tatlı. Elimde bir şey hissedince elime baktım. Kahretsin, elim onun elini tutuyordu! Domates gibi kızardığımı hissettim. Bütün gece böyle miydik? Birbirinizin elini mi tutmuşduk? Elimi çekmeye çalışınca Alastor'un eli sıkılaştı. Elim acımıyordu ama kurtulmasınada izin vermiyordu. İyice kızarıyordum ve onun beni bırakmaya niyeti yok gibiydi. Gece ona böyle davrandığıma emindim. Kesin kabus ve benzeri bir şeyler görüyordum. Yoksa nerede bende Alastor'un elini tutacak cesaret.
Alastor'un gözleri açıldı. Muhtemelen oda benimle aynı şoku yaşayacak.
"Cidden hâlâ elimi bırakmamış. Neyse en azından rahatça uyudu."
diye mırıldandı. Sonra elini çekmeye yeltendi. Aslında istemiyordum ama yapacak bir şey yok. Hiç şaşırmış gibi değildi. Kapıyı açtı ve odadan çıktı. Bu kadar rahatsa bunu biliyordur. O uyuya kalmamış mıydı? Benim yanımda mı yatmıştı?... Karnımdaki kelebekler tekrar uçmaya, yüzüm yanmaya başladı. Onunla aynı yatakta uyumuşuz... Hey, hey, hey... Lucifer sen sadece Lilith'in intikamını almak için Alastor'u kullanacaksın. Sen Romeo o ise Juliet gibi. Sadece o henüz sana aşık olmadı...~~~~~~~~~~~~~~~}|{~~~~~~~~~~~~~~~
Çok uzun sürdüğü için özür dilerim. Daha yeni bitirebildim ama sanırım hikaye tutmamaya başladı. Bilmiyorum... Yazmaya devam edeceğim ama sizinde beni destelkemenize ihtiyacım var. Bana yorum yazarsanız sevinirim. Yorum yazdığınızda çok mutlu oluyorum ve içime yazma isteği geliyor! Ama sizi çok seviyorum. Unutmayın bunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK GERÇEK
FanfictionLucifer'ın ani bir şekilde çektiği acılar onu ölüme sürüklerken ona yara bandı olmaya çalışan alastor'un hikayesi... Öncelikle öpüşme vb. olucak ama Smut olmayacak. Bunun nedeni beni yazarken ve okurken rahatsız etmesi. O yüzden smut yok bilginize...