Beni yere indirdi. Hâlâ benim gibi hissedip hissetmediğini sorguluyordum.
"İyi misin Luci?"
Luci... Bana Lilith gibi Luci demişti... Normalde dese önemsemez hoşuma giderdi. Ama şimdi kafamı dolduran 'Lilith yasıyor mu?' sorusu ile baş etmeye çalışıyordum.
"Lucifer!"
diye bağırdı. Kafamı sallayıp bütün düşüncelerden sıyrılmaya çalıştım.
"Üzgünüm dalmışım."
Anlıyorum dercesine başını salladı.
"Şey hâlâ seni götürmek istediğim yeri merak ediyor musun?"
Heyecanla başımı salladım. Tabi ki onunla vakit geçirmek istiyordum. Hele şu olaylardan sonra bana iyi geleceğine emindim.
"Ne zaman gideriz?"
diye sordum heyecanla.
"Sen ne zaman istersen o zaman. Ben zaten hazırı... Dur bir dakika bir şeyi unuttum."
"Tamam o zaman sen onu al bende üstüme adam akıllı bir şey giyeyim."
Başını sallayıp odamdan çıktı. Bende üstüne daha iyi bir şeyler giydim. Ondan sonra gidip saçımı düzeltmeye başladım. Biraz sonra Alastor geldi.
"Ben hazırım. Sen hazır mısın?"
"Hazırım."
Hemen banyodan çıkıp yanına gittim. Dışarı çıktığımızda her şey normaldi. Ta ki otelden çıkıp kalabalığa karışana kadar. İlk başlarda ne Alastor ve ben ne de diğerleri çok önemsememişlerdi. Sonra yol boyunca sessiz kalmayacakğımız için sohbet etmeye ve şakalaşmaya başladık. Tabi buda üzerimize dikkat çekmemize neden oldu.
İlk başlarda herkesin dediği gibi 'Acaba çıkıyorlar mı?' demeye başladılar. Ki artık buna alıştık hatta komiğimize gelmeye başlamışdı. Burası cehennem, iki kişiyi yan yana görünce hemen çift deniliyor.
Sonra aralarından birilerinin 'Şehvet için olabilir mi?' tarzı iğrenç sorular sormaya başladığını duyduk. Ben hem utanıyor hemde sinirleniyordum. Alastor artık bu tür saçma şeylere alışmış olmalıydı. Çünkü oldukça sakin görünüyordu.
Dakikalarca daha böyle saçma sorular duyduk. Ben delirmek üzereydim. Bazen aşırı ileri gidebiliyorlar. Ancak Alastor tüm bunlara rağmen hâlâ sakindi. Ya da öyle gözüküyordu. Ben her şeye rağmen gideceğimiz yer için aşırı derecede heyecanlıydım. En sonunda Alastor başını bana çevirdi.
"Çok yaklaştık."
diye fısıldadı. Neredeyse koşarak gidecektim. Onun yanında çocuk gibi çok hiperaktif görünüyordum. Ama Alastor çok sakin ve mutluydu. Evet yüzünden mutlu olduğu okunuyordu. Çünkü gülümsüyor. Ama bu her zamanki gülümsemesi değildi. Bu gerçek bir gülümsemeydi. Benim yanımda hiç olmadığı kadar içtenlikle gülümsüyordu.
"Geldik sayılır gözlerini kapat."
dedi. Heyecanla gözlerimi kapattım. Alastor beni durdurdu. Geldiğimizi düşündüm.
Yerimde duramıyordum şehrin en güzel yeri bile kanlara bulanmıştı. Yani burası yeni bir yer olmalı. Ama bana yeni bir yer yapılacağı hakkında bilgi gelmedi. Ayrıca Cehennemde oteldekilerden başka böyle fikirleri olan kim var ki?
"1... 2... 3!"
dedi ve gözlerimi açtım. Şok içinde bir ona bir göle bakıyordum. Etraf mükemmel görünüyordu. Yem yeşil ağaçlar, kocaman mas mavi göl. Sanki burası cehennemin cennetiydi.
Göle yaklaştıkça güzelliği de artıyordu. Az ilerde suda yüzen bir şeyler vardı. Daha yakından bakınca onlar şeye benziyorlardı. Ördek! Gözlerim parlayarak Alastor'a baktım.
"Oradakiler ördek mi?!"
diye sordum heyecanla. Başını salladı.
"Daha yakından görmek ister misin?"
Heyecanla başımı salladım. Artık o kadar çok başımı salladım ki kafamın kopacağını hissettim.
Elimden tutup beni çekiştirdi. Bir kayığın yanına geldik. Elini uzatıp kayığa binmeme yardım etti. Ben bindikten sonra o da bindi ve kayığın kazığa bağlı ipini çözdü. Kayıkla birlikte gölün kenarından ortalarına gitmeye başladık.
Aşırı heyecanlıydım. Hayatımda plastik ördek dışında, hiç canlı bir ördek görmemiştim. Yanlarına yaklaşınca hali ile kaçtılar. Ama bir tanesi dışında... Bana kendimi hatırlattı. Gözümün dolduğunu hissettim. Sonra onun yanına biri geldi. O da onunla beraber bize bakıyor ve korkusuzca davranıyordu. Elimi uzatınca yanına gelen ördek kaçtı. Ama o hâlâ duruyordu. Onun da benden korkmasından korkarak elimi geri çektim. Sonra yanına başka biri geldi. O da onunla bekledi. Bu sefer elimi uzatınca onu yalnız bırakmadı, korkup kaçmadım...
Kafamı çevirmeden Alastor'a baktım. Bana bakıyordu. Dirseğini bacağının üstüne koymuş çenesini avucunun içine almış bana bakıyordu. Uzun parmakları onu 5 katı daha fazla çekici gösteriyordu. Gözlerimiz buluştuğunda kızardığımı hissettim ve ikimizde aynı anda gözlerimizi kaçırdık. Sonra ikimizde birden kahkaha attık.
Gözlerimi ördeklere çevirdim. Hâlâ oradalardı. Elimi uzatıp ikisinide aldım. Kafamı kaldırıp Alastor'a baktım.
"Bunları alabilir miyiz? Sen ve bana benziyorlar."
dedim. Tamam anlamında başını salladı ama benden bir açıklama bekliyordu. 'Ne demek bize benziyor?' diye düşündüğünü hissettim.
"Bu bana benziyor çünkü elimi uzatmama rağmen beni tehdit olarak görmedi yani her şeye rağmen korkusuzdu. Mesela karımı öldürmeme, beni aldatmış olmasına, hatta aldattığı kişiden çocuk bile yapmasına rağmen... Bu ise sana benziyor çünkü beni böyle bir olayda bile yalnız bırakmadın."
diye açıkladım ve gözlerinin içine baktım. Yüzüne karmaşık bir ifade takındı, kulaklarını indirdi, yanakları kızardı ve bakışları aşk ile doldu. Bunu hissettim. Gözlerinde okunuyordu. Bana bakışı, yüz ifadesi, kızarışı, kulaklarını aşşağı indirmesi... Kalbim küt küt atıyordu. Ve hızla artıyordu. Onu öpmek istiyordum. Ama kendimi tutmalıydım. Ya ben yanlış anladıysam. Ya âşık değilse sadece böyle bir cevabı beklemediği için böyle davranıyorsa. Bütün arkadaşlığımız mahvolurdu. Böyle bir şeyi göze alamazdım. Dudağımı ısırdım ve gözlerimi ördeklere çevirdim. Bütün gün yüzmekten yorgun düşen ördekler kucağımda birbirlerine sarılarak uyuyakalmışlar. Aşırı tatlılardı. Şimdi emindim bunları kesinlikle alacak ve evde bakacaktım. Bu anın huzuru anlatılmaz Yaşanır. Ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardı.
Alastor'un gözleri arkamdaki bir şeye takıldı. Kafamı çevirdiğimde Husk ve Angel ile karşılaştık. Hepimiz birbirimize bakıyorduk. Angel telefonunu çıkarıp fotoğraf çekti. Bunu bütün Cehenneme yayacağına emindim.
Sonra kıyıya doğru ilerlemeye başladık. Ördekler hâlâ mışıl mışıl uyuyorlardı. Kıyıya geldiğimizde onları elime aldım. Angel ve Husk yanımıza geldi.
"Siz burada ne yapıyordunuz?"
dedi Husk.
"Lucifer'ın ördekleri görmesini istedim."
diye cevapladı Alastor. Bende başımı salladım.
"Madem öyle bize katılmaz mısınız?"
diye sordu Angel. Husk'ın gözleri büyüdü. Bana baktı ve önce kafası ile elinde tuttuğu bilekliği gösterdi sonra ise Angel'ı gösterdi. Aydınlanmış gibi hissettim. Bu bileklik Angel içindi ve ona hediye edecekti.
"Belki başka bir zaman Angel. Ben çok yoruldum."
dedim. Daha inandırıcı olsun diye son cümleyi esneyerek söyledim. Husk bana minnettar bir şekilde baktı. Bende gözlerimi yavaşça açıp kapayarak 'Önemli değil' dedim.
"Tamam o zaman sonra görüşürüz."
dedi Husk. Sonra Alastor'un elini tuttum ve birlikte gittik. Tabi kalabalığa girmeden önce elini bıraktım. Alastor'a bakınca benden yine bir açıklama bakladiği belliydi.
"Husk, Angela bir hediye almış. Muhtemelen çok romantik bir an yaşayacaklar. Onların anlarını bozmamamız en iyisi."
dedim. Ondan sonra Alastor bir şeyler homurdandı ama duyamadım.
Yolu yine şakalaşarak yürüdük. Otele geri geldiğimizde ben gerçekten yorulmuş ve acıkmıştım. Alastor da acıkmış olacak ki gelir gelmez ilk işimiz yemek yemek oldu. İşte otelde her ne varsa onu yedik. Sonra ortak salona geçtik ve birlikte bir şeyler izlemeye başladık. 5-10 dakika sonra uykuya yenik düştüm.~~~~~~~~~~~~~~~}|{~~~~~~~~~~~~~~~
ALASTOR'DAN
Ben hâlâ televizyonda dolanırken birden Lucifer'ın kafası omuzuma düştü. O kadar huzurlu ve tatlı görünüyorduki benim bile uykum geldi. Bu gün olanları hatırlayınca kızardığımı hissettim. Kahretsin! Ona aşık olmamalıyım. O sadece bir arkadaşım. Sonra yavaş yavaş gözlerimin kapandığını hissettim. Gözlerimi ona çevirdim ve içim rahat bir şekilde gözlerim kapandı...~~~~~~~~~~~~~~~}|{~~~~~~~~~~~~~~~
Bu bölüm gerçekten çok tatlış oldu. Ayrıca azcıkta Huskerdust olsun dedim. Çünkü neden olmasın. Gece 4'de yazmaya başladım ve 6'da bitirdim. Şu gözlerinin kapanmasını yazarken kendi gözlerimi tutamadım. Ama bitti işte. Şu an 8. bölümü mü 9. bölümü mü büyük bölüm yapayım (lanetli bölüm) diye düşünüyorum. Ama muhtemelen 8 olur sonra 9 yine tatlış bir bölüm olur 10 yada 11. bölümdede yine lanet okunacak kitaba jfhouod4. Neyse umarım bölümü beğenirsiniz bu bölüm romantizm üzerineydi. 8 veye 9 sıkıntı zaten. Yorum atmayı unutmayın. 당신은 사랑받고 있습니다 <33333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK GERÇEK
FanficLucifer'ın ani bir şekilde çektiği acılar onu ölüme sürüklerken ona yara bandı olmaya çalışan alastor'un hikayesi... Öncelikle öpüşme vb. olucak ama Smut olmayacak. Bunun nedeni beni yazarken ve okurken rahatsız etmesi. O yüzden smut yok bilginize...