Aşk Ve İnat

37.Bölüm

Merhaba 💙🦋

Not: Bölümler hazır. Bölümün gelme hızı tamamen yaptığınız oy ve yorumlara bağlı
💙🦋

İyi okumalar 💙🦋

Ali ile el ele Irmak'ı izlerken, Irmak'ın hayranlık ve şaşkın bakışları insanlardaydı. Yanımızdan kızakla geçen çocuğa baktığında ağzından şaşkınlık nidası döküldü. Elinde tuttuğu kayak bastonuna kısa bir bakış atıp tekrardan önündeki manzaraya döndü. Geldiğimizden beridir yüzündeki tatlı şaşkınlık yerini korumaya devam ederken Ali'nin teklifini kabul etmenin ne kadar doğru olduğunu daha iyi anladım. Kayak yapmak için Elmadağa'a gelmiştik. Yoğun bir kalabalık  yoktu. O yüzden bayağı eğlenecektik.

Kayak yaptıktan sonra aşağıda bulunan bir restoranda oturup yemek yiyecektik. Gözüme bir restorandı kestirmiştim bile. Çocuklara yönelik oyun parkı vardı içinde. Yemekten sonra biz kahve içerken Irmak'ta orada diğer çocuklarla oynardı. Her ne kadar oynayacağından şüphede etsem, ikna kabiliyetim yüksek olduğu için onu ikna etmek çokta zor olmazdı.

Irmak için güzel bir değişiklik olacaktı.

"Hazır mıyız Irmak hanım?" Ali'nin sorusu üzerine Irmak'ın gözlerine bir tedirginlik yerleşti. "Galiba hazır değilim Ali abi. Korkuyorum." Dediğinde gülümsememe engel olamadım.

"Korkulacak bir şey yokki birtanem. Hem bu kayak takımı sana çok yakıştı." Saçlarına bir öpücük kondurduğumda omuz silkti. "Yapamamki ben." Diye mırıldandı üzgünce.

Ali ile göz göze geldiğimizde Irmak'ın kaçan heyecanı benimde canımı sıkmıştı. Kayak için hazırlanırken oldukça heyecanlanmış olsada şu an o heyecanından eser yoktu. "Ne yapacağız?" Der gibi baktığımda dudaklarını ıslattı.

"Irmak?" Diye seslendiğinde kayan insanlara bakan gözler ona doğru çevrildi. "Efendim Ali abi."

"Beni izlemek ister misin?" Diye sordu.

Irmak düşünmeden "Düşmekten korkmuyor musun?" Dediğinde Ali'nin sorusunu es geçmiş kendi korkusunun başkası üzerindeki varlığını sorgulamıştı.

Ali başını "Hayır." Anlamında sallayınca "İzlerim." Dedi Irmak.

Ali'nin ne yaptığını az çok anlarken kayış pozisyonunu ayarladı. Onu ilk defa kayak yaparken görecektim ancak o ilk defa yapmıyordu.

Ali'nin eğilmesi ve birden kaymaya başlaması anlık beni hayrete düşürsede daha sonra hayranlıkla izlememe sebep olmuştu. Manevraları o kadar ustacaydıki şaşırmamak elde değildi. Bende biliyordum ama onun kadar iyi bildiğim tartışılırdı. Yanımdaki bücüre döndüğümde benden farkı olmadığını gördüm. Gittikçe bizden uzaklaşan Ali'ye gözlerini kısmış öyle bakıyordu.

"Kaymak istiyorum." Demesini beklemezken aynı zamanda mutlu olmuştum. Ali'yi izlemek korkusunu azaltmışa benziyordu.

Başımı sallayıp nasıl durması gerektiğini gösterdim. Hafifçe eğilirken o da benim gibi eğildi. Kayak bastonunu kayacağı sırada nasıl kullanması gerektiğini gösterdikten sonra kaymaya hazırdı. Önden hazırlık olarak aşağıda yürütmüştük. O yüzden dengesini nasıl sağlayacağını biliyordu.

"Kay bakalım." Dediğimde konuşmamı bekliyormuş gibi kaymaya başladı. Başta olan hızı yokuşun başlaması ile arttı. Aynı saniyede arkasından kaymaya başladığımda neredeyse ona yetişmiştim. Hem onu hemde kimseye çarpmamak için önümü kontrol ederken "Düşündüğüm kadar korkunç değilmiş." Diye bağırdığını duydum. Sözleri beni güldürürken hızını biraz daha arttırdı. Bende hızımı arttırırken "Yavaşla." Diye bağırdım.