9.BÖLÜM: "ÖMÜRLÜK İZLER"

4.4K 218 236
                                    

✩

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✩...✩

Hayat, hep bilinmezliklerin aralık kalan kapı ardından bize gösterilmesidir.

Hayatın getirdiklerini acısıyla,
tatlısıyla kabullenmek gerek.

Ağzımıza her acı tat geldiğinde vazgeçmemeliyiz ya da hep tatlı tat geldiğinde rahata düşmemeliyiz hayat bizi en ummadığımız zamanda alır sevdiklerimizin yanından..

✩...✩


"Abin senin yüzünden gitti. Sen onun için hayal kırıklığından başka hiçbir şey ifade etmiyorsun artık. Buna alışsan iyi edersin."

Hiçbir ceza bu kadar ağır olamazdı benim için. Kimse için böyle bir ceza biçilmemeliydi. Hiçbir insan boyle bir cezaya mahkum bırakılmamalıydı. Her gün celladının yüzünü görmeye.
Buna mahkum bırakılmaya. Bileklerimde olmayan kelepçelerin şu an olmasını isterdim.

Çünkü kaçabilmem için bir nedenim bir sebebim olabilirdi. Kaçsam nereye kaçacağım. Ya da kaçtım kim bana kol kanat gerecek, kim beni yuvasına alıp sofrasına oturtacak. İşte beni burada tutan kelepçelerimin olmasını istediğim sebebim buydu.

Yoksa bu adamın o acımasız, yıkım etkisi yaratan sözlerini en önemlisi de söylenemeyen sözleri söyleyen gözleriyle her gün bakışmak isteyebileceğim şeyler arasında yeri yok.

"Eminim ki sen de başkaları için büyük bir hayal kırıklığısındır Çağan Adar Karadağ."

İlk defa, ilk defa ona karşı içimden geçenleri korkmadan dile getirebildim. Bana her seferinde ağır konuşması benim susup bunları sindirmemi bekleyemezdi. Beklemesin de. Eskiden olsa söyleyeceğim sözün kalbini kıracağını düşünürdüm ama beni o gün babamın ayaklarının dibine atıp koca bir yalanın içinde bırakıp giderek acıma duygusu denen şeyi maalesef kaybetti.

Hafif buğulu olan gözümden onun bana olan bakışlarının değiştiğini görebildim. Çözmek çok zor. Her an duygu değişimi yaşıyor. Mesela iki saate kadar normal bir insanken şimdi çok farklı davranıyordu. Gerçekten de çok karmaşık bir matematik problemi gibiydi. Ya önündeki eksisi unutulmuş ya da çözüm baştan hatalı.

"Başkalarının hayal kırıklığı olmak." Dedi bana doğru bir adım daha atarak. "Onu bile bana çok gördüler. Senin yerinde olabilmeyi çok isterdim."

"O kadar çok istiyorsan gel seni de eşek sudan gelinceye kadar döveyim. Ya da sana iftira atayım zaten ondan sonrası pamuk ipliği gibi gelir nasıl? "

Dedim her iki elimi de göğsümün altında birleştirdim. Gözlerinden kaçındım. Biraz korkuyordum. Ama pişman değildim. Tepkisini merak ettiğim için göz ucuyla baktım. Sert haliyle, "Sen mi beni eşşek sudan gelinceye kadar döveceksin? "

ZORUNLU BAĞLAR: Geçmişin İzleri (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin