4.NEFES

564 20 0
                                    




HELLLOOOOOO

BOMBA BÖLÜM İYİ OKUMALAR

BU BÖLÜM ÇOK AKIN VE ALYA SAHNEMİZ YOK AMA BOL BOL ARKADAŞLIK VE KOMİK Bİ DAVA YAZMAYA ÇALIŞTIM...

———————


Hayatı ne delicesine yaşadığımız yaşlar vardır. Ben hiç o yaşları yaşayamamıştım. Okuldan eve, evden okula serüvenimden başka yaşadığım tek şey mahalleye gelip Akını görüp günden güne dahada aşık olup sevmekti. Yada bu sevgi çocukça bir heves miydi? Sanmıyorum heves olsaydı bu sevgi şimdi bile bitmesi gerekiyordu.

Yada alışık olmam lazımdı, yarım bırakılmaya....

Pencerenin çarpma sesiyle gözlerimi araladığımda annemin odada olduğunu fark ettim.

"Uyandırdım mı kuzum?" diye fısıldayan annemin bana sarılarak uyuyan Didemi uyandırmamak için verdiği çabayı fark edince gülümseyip kafa salladım.

Elimle başı göğüsümün üstünde olan Didemin kafasına iki kez vurdum.

"Kalk kızım, yayılmışsın üstüme bide ağırsın diyorum sana." öbür tarafa doğru dönerek yatma pozisyonunu değiştirdi.

Ayaklanıp anneme döndüğümde "İyi misin Alyam? Çok düşüncelisin kuzum ve bu benim hiç hoşuma gitmiyor." demesiyle eğilip yanaklarını öptüm.

"İyiyim anne, biraz toparlanmaya ihtiyacım var onuda halledicem çok kısa zamanda," dememle başını sallayıp "İyi ben çıkıyorum o sıpayıda kaldır on dakikaya aşağıda olun kahvaltı yapalım." diyip odadan çıktı.

Bakışlarım Dideme döndüğünde nasıl onca sese rağmen hala uyuyabildiğini merak ettim. En iyisi birazcık daha rahatlamam için bir duşa girmem gerekiyordu.

Odada banyoya girip bi güzel temizlenip, yıkandıktan sonra bornozumu giyip odaya girdim geri, Didem sırtını yatak başlığına dayamış telefona şaşırarak bakıyordu.

"Günaydın uykucu," dememle ağzı hala aynı şaşkınlıkla bana döndü.

"Mert yazmış." dediğinde bende olduğum yerde kalakaldım.

"Ne?"

"Vallahi Mert yazmış." telefonu bana gösterdiğinde Mertten gelen 'Günaydın bugün fırsat yaparatabilirsen abinden konuşalım mı?' mesajıyla geri Dideme döndüm.

"Harbi yazmış." dememle yatağın üstünde dizlerinin üstünde zıplamaya çalıştı.

"Allahım hangi iyiliğimin karşılığında yaptın bana bu iyiliği, AAAAĞAĞAĞAĞ bağırıyorum şuan dayanamıyorum aşırı heyecanlıyım." girdiği şekillere büründüğü kişiliğe güldüm.

Dolabın önüne geçip bugün Büroya gitmem gerektiği için güzel çiçekli uzun elbisemi aldım üstünede mavi kot ceketimi çıkardım, biraz sıradan giyinmek bazen hafif giyinmek rahat hissetmek gerekiyordu.

"Ne diyim ne diyim?" diyen Dideme göz devirdim.

"Ne demek istiyorsan onu der misin? Salak salak davranma kendine gel, sanki evlenelim dedi." dememle güldü.

"Evlenelim demek bu bir nevi." demesiyle kahkaha attım.

"Ne diyorsun be."

"Böyle konuşalımlarla başlar, sevgililik sonrada evlilik aha işte ondan sonra evli mutlu çocuklu hayırlı uğurlu olsun." kıyafetlerimi giyip böğürtlenli nemlendirici ve dudak kalemimi alıp sürdüm, hemen arkasından çok az krem renk tonlarına yakın tonlarla gölgeli hafif bi far ve rimel sürüp bıraktım.

ZAMANSIZ SÜRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin