Tekrar ve tekrar merhabalaarrrr
Okumaya hazırsınızz
İyi okumalar dilerim...
———————
Hangi sevginin hangi duygunun gerçek olduğunu bilmediğimiz bu hayatta ne bekliyorsak sanki bugün seven yarın bizden nefret edemiyormuş gibi konuşuyoruz.
Buda bizim ayıbımız bugün sevdiğim birini yarın nefret edemiyorum.
Akın gideli yaklaşık bir saat sonra çömeldiğim yerden kalkıp kendime gelmiştim.
Şimdide yaklaşık o gideli iki saat oldu.
Annemlerin bugün piknikten dolayı çok geç geleceğini bildiğimden en iyisi aç kalmamak için gidip bir şeyler alıp yemek yapmak olacaktı.
Yada ben bu açlıkla sinir krizi geçirip herkesle kavga edicektim.
Üstümü değiştirip mahalledeki bakkala gitmek için evin önüne çıktığımda mahalleye giren araba dikkatimi çekti.
Giren araba önümdeki evin kaldırımına park edince araba iyice dikkatimi çekti.
Arabadan inen Lale ve Semih'i görünce olduğum yerde durmaya devam ettim.
"Lale, güzelim niye bu kadar naz yapıyorsun." diyen Semihle sırıttım.
Semih galiba Laleyi seviyordu. Sevgililer mi? Anlamamıştım henüz, "Naz filan yaptığım yok Semih, ne diyorsan sevmeye bağlıyorsun sıkıldım." dediğinde sevgili olmadıklarını anlamıştım.
Semih'in bakışları bana kaydığında başıyla selam verdi, verdiği selama karşılık verdiğimde Lale arkasını dönüp beni gördü, başıyla oda selam verdi.
"Bir ihtiyacınız mı var, Alya hanım?" demesiyle "Bakkala çıkmıştım. Teşekkür ederim ben hallederim." dediğimde "Ne demek istiyorsanız eşlik edebiliriz ama Akın burda olmalıydı oda hallederdi." demesiyle Akının daha gitmediğini anlamış oldum.
"Bilmiyorum, neyse size iyi tartışmalar." diyip arkamda iki tartışan ama bi o kadarda yakışan çift bırakıp ilerledim.
Bizim sokaktan çıkıp bakkalın sokağına doğru döndüğüm sıra çarpıştığım kişiyle "Ahh! yavaş." dediğinde bakışlarım ona döndü.
"Normalde bunu benim demem gerekmiyor muydu?" diye alay eden sesimle konuştum.
Yeşilimsi gözleri bana döndü. "Replikler değişsin dedim nasıl?" diye sordu yarım ağız sırıtarak.
Cevap vermeden dönüp bakkala doğru ilerlemeye devam ettiğimde arkamdan geldiğini hissettim.
"Hadi ama ya hep yüz vermiyorsun, nereye kadar böyle vermiyceksin yüz?" kafamı yana çevirip "Can zorlamanın amacı olmadığını kaç kez diyicem." dememle sırıtarak bana baktı.
"Ve ayrıca bizimkiler senin benim şuan peşimden geldiğini görse seni mahvedeler biliyorsun. Hala inadına inadına geliyorsun." dememle güldü.
"Zoru seviyorum Alya, aynı seni sevdiğim gibi." dediğinde durdum.
"Yapma Can, konuştuk bunu," dediğimde çaprazımda yaklaştığım bakkala doğru harekete geçtiğinde Akın bakkaldan çıkıyordu.
Dönüp bizi gördüğünde olduğu yerde durdu ve Can'a kitlendi.
Kahretsin ki Canın bana karşı olan duygularından haberdardı, "Neyse görüşürüz." diyerek Candan uzaklaştım.
Akını umursamayıp yanında hızlı geçerek bakkala girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ SÜRE
Ficção Geral"Ne hissediyorsun?" "Hiç bişi.. Sadece kandırılmış." Başını salladı sessizce. "Peki sen?" Aynı soruyu ona yönelttiğimde eğdiği başını kaldırıp göz temasını kaçırmadı. Kapkara benim gibi olan toprak gözleriyle üstünde gezindi bakışları, en sonda gö...
