10

1K 43 0
                                    

"Anne! "



Annem koşarak mutfağa geldi.

"Aman Sedef, bir şey oldu sandım. "


"Oldu hemde ne oldu.... "

"Ay, ne oldu? Kim bilir ne bekliyor beni... "


"Anne, evleniyorum! "


"Ne? "


Kahkaha atmaya başladım.

"Ay, kız şaka! Barış'a kek yapmaya çalışıyorum ama yapamıyorum! "


"Ödüm kopmadı bu arada, Barış ile evlenebilirsiniz."


"Anne! Sen bunu benden çok seviyorsun he! "


"Ay, ne alaka? " gözlerini şakayla devirdi.

"Neyse, eee benden ne istiyorsun? Yap kekini kendin. "


"Yapabilsem, keşke ama... Yok işte cık, olmuyor. "


"Yavrum, bu kek böyle yapılmaz ki... "


Dolabın kapağını açtı ve gözlerime büyük bir ciddiyetle baktı. İnanır mısınız? Neden bana böyle baktığı hakkında bir fikrim yok.

"Ben sana yardım edersem, ben yapmış olurum. Ben gidiyorum. Ha! Bir dakika... Sakın! Çocuğu zehirleme! "

Kahkaha atarak beni mutfakta yalnız bıraktı.

"Anne! "

4 kez seslenmeme rağmen cevap gelmeyince, kendi kendime yapma fikri daha cazip geldi. Çünkü başka bir seçeneğim yoktu. Şaka bir yana, küçükken anneannemi izlediğim zamanları hatırladım. Anneannem bir kek yaptı mı, herkes 3-4 tane yemek isterdi. Ki, ben 5 tane yemek istiyordum. Anneannemden öğrendiklerimi birebir uygulamak için önüme tüm malzemeleri sıraladım.

Yumurta, süt ve ve...

Devamı yok, çünkü b12 eksikliğim yüzünden gerisini hatırlamıyorum. Son şansımı deneyerek tarife bakmaya karar verdim.

*

"Hadi, son 15 dakikanız kaldı. "

Kabaran keke baktım ve güzel kokusunu içine çektim. Geleceğin şefi miyim, neyim ya?

Oldu!

Güzelce tabağa koydum ve üzerimi değiştirdikten sonra Barış'ların evine doğru gitmeye başladım.

Kapıyı açan, Barış'ın annesi gülümseyerek kenarıya çekildi.

"Hoşgeldin! "

"Hoşbuldum, Barış nerede? "

"Odasında, bak! Soldaki beyaz kapılı oda! "


"Tamam, teşekkürler! "

Kapıyı çaldım ve Barış üşenerek açtı.

"Sede-" boynuna atladım, karşılığında ellerini belime doladı ve odasının kapısını çektikten sonra beni yatağına itince,elimdeki tabağı yandaki komidinin üzerine koydum.

Üzerime düşen ağırlığından dolayı

"Dur, ilk günden! "


"Ne o, sarılamaz mıyım? "


"Sarılıyor musun şuan? Pestilim çıktı da sen bilirsin. "


"İyi, biraz daha ağırlığımı vereyim o zaman! "


"Gıcık!"



"Gıcığım falan ama bana aşıksın! Onu napıcaz? "


"Sana aşık olmak ve ben? "

Üzerimden doğruldu ve kafama yastığıyla vurdu.

"Demek bana aşık değilsin? Değilsin ha! "


"Ya, şaka-"

Beni gıdıklamaya başlayınca, zar zor oturur pozisyona geçtim ve yanağını öptüm. Oda durdu ve kek tabağını işaret etti.

"Ne bu? "


"Sarma, pilav... "


"Ahahaa, ne kadar komiksin, bir dahaki geldiğinde hatırlat yine güleyim. "


Tabağı alıp, ona uzattım.

"Senin için kek yaptım. "

Şaşkınlıkla bana baktı.

"Sen mi? Yemem ben. "

Çatalı aldım ve onun ağzına doğru uzattım halbuki o elimi yakaladı ve

"İlk sen ye"

"Niye? "

"İçine panzehir falan attın mı, diye kontrol ediyorum. "

Keki yedikten sonra onun bakışlarıyla karşılaştım.

"Ya, sapık mısın? "


"Ne alaka ya bakamaz mıyım? "


"Neyse ye! "


"Ye falan hayırdır, bana bundan sonra bu şekilde konuşma! "


"Tamam, bebeğim ye kekini. "


"Bebeğim mi? Ben mi? "



"Yok, baban. "


"Babam evli ama dul olsaydı düşünürdük, ikinizi ama cık! Şansını kaybettin! "


"Hem baban hem sen, olamaz mı? Babanı porsiyon olarak vermiyorlar mı? "


"Cık, birimizi seç! "

Keki ısırdı.


"Güzel, beğendim eline sağlık! "


...
Of yazamıyorum aglicammm amk😐😵😵ofooffııd







Bu Gece Bizim Olsa | Barış Alper Yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin