Mafia Boy || Yeonbin

1.2 (operasyonun ilk kısmı)

Soobin:

Yeonjun'un bizim grupta olduğunu öğrenmiştim. Benim için durum hoştu uzun zamandır uğraşacak kimse yoktu. O toplantı üstünden 1 hafta geçmişti bile. Şimdilik Seul de ki mafya dünyası sakin görünüyordu. Bunun ölüm öncesi sessizlik olduğunu biliyordum. Bizim de bu 1 haftanın sonunda ilk operasyonumuz bu gece olacaktı. Bu gece bir barda silah teslimatı almamız gerekiyor, plan bu fakat bu gelişen olaylar sebebiyle barda düşman mafya gruplarının olacağı kesin. Bu yüzden bu gün oldukça dikkatli olmamız gerekiyor. Belki de bu işi güzelce bitirebilirsek ölüm öncesi sessizliğe, en büyük 5 mafya grubundan biri olan biz son vereceğiz.

Yeonjun:

Bu gece yapılacak operasyon için hazırlıklara başlamıştık. Herkes planın üstünden tekrar geçip bir yanlışlığın dahi olmasını istemiyordu. Çünkü bu gece ki operasyon da birçok düşman olması olası. Ben ise daha elimde tutamadığım silahı anlamaya çalışıyordum ki saolsun Changbin silah tutuşumu düzelti. Simsiyah olan silahımı kurdalarken yanlışıkla ateş ettim. Duyduğum sesle gözlerimi hızlıca kapadım ve meraktan tekrar açtım. Gözümü açtığımda tüm ekip bana korku içinde sen ne b0k yedin diye gözlerini büyüterek bakarken bende nereye ateş ettiğime baktım. Nasıl bir tesadüfse attığım kurşun grubumuzun 3 başkanından biri olan Soobin'in elmacık kemiğini sıyırmıştı. Az da olsa yanağındaki kanı elinin tersiyle silen Soobin öldürücü bakışlarını bana attı. Hızlı bir şekilde sinirlice bana doğru geldi ve benim aynı pozisyonda donmuş halde bulunan elimdeki silahı sertçe benden aldı ve giderken"Operasyondaki pozisyonun değişti nişancılarla değil benle geliyosun" dedi.

Ben bitmiştim yeonjun diye biri yoktu artık dünyada. Mezarıma b0k yoluna gitti yazacaklardı. Biliyodum biliyodum bu mallığın bir gün karşılığı gelecekti : işte o gün bu gündür dostlarım...

Operasyon:

Üç araba ile teslimat olacak mekana gelinmişti. Bir grup çatılara çıkmış bir grup girişteki korumaları oyalıyordu. O sırada Yeonjunla Soobin dikkat çekmeden barın içine girmişti. Soobin dikkatlice etrafı inceliyordu herşey normal duruyordu bağıranlar dans edenler sarhoş olanlar dışında bir hareketlilik yoktu. İnsanları iterek barın kenarına doğru ilerlediler. Soobin " Şu masaya geçelim" dedi. İkisi pek dikkat çekmeyen bir masaya geçti. Soobin teslimat yapacak adamı bulmak için etrafı inceliyordu. Yeonjun ise rahat bir şekilde duruyor sanki her pazar günü burada silah teslimatı yaparmış gibi oturuyordu. İçerisi çok sıcak ve basıktı insanlar birbirleriyle yapış yapış haldeydi. Birine çarpmamak elde değildi o derece kalabalıktı barın içi.

Soobin ceketinin bir kolunu indirmiş omzu gözüken, millete selam veren Yeonjun'a "Napıyosun, çok dikkat çekiyosun farkında mısın? Yeonjun! Bak bu 2 oldu üçüncüde ne yapıcaksın bilmiyorum ama şu teslimatı diğerleri gelmeden alalım gidelim tamam mı!" diyerek Yeonjun'un inmiş ceketini tekrar omzuna çekti ve hızlıca siyah kabanı düzelterek ayağa kalktı. "Adamı gördüm ben gidiyorum sakın burdan başka bir yere ayrılayım deme tamam mı?!" Soobin simsiyah gözlerini Yeonjun'un üstünde tuttukça Yeonjun daha da strese giriyordu. Yavaşça yutkunarak kafasını salladı Yeonjun.

Soobin adamı takip etmeye gitmişti. Yeonjun ise onu bekliyordu neredeyse yarım saat olmuştu. "Nerede bu?? Off onu mu bekleyecem. Umarım iş bana kalmaz zaten kalırsa orta da bir CHOI YEONJUN da kalmaz. Bu, dünya için oldukça kötü bir haberr! Neyse Yeonjun kendine gel aslanım bir içki al kendine gelirsin" yeon bıkkınlığın vermiş olduğu hisle içki masasına geldi.