3.Bölüm:Dilhun

114 19 633
                                    

Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında,
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Ahmet Hamdi Tanpınar...

Ahmet Hamdi Tanpınar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O gri gözler...

Bölüm:3 Dilhun

Sıcaktı ...

Şuan nerede olduğumu bilmiyordum ama niran gibi bir ateşin ortasındayım ve bu ateş tüm benliğimi yakıp kül etmek istercesine sıcaktı.

Göz kapaklarım birbirine yapışmış gibiydi ve inatla açılmıyordu.Tüm uzuvlarım işlevini yitirmiş ve cehennemin ortasına atılmış gibi hissediyordum.

Sonra bir ses geldi çok uzaklardan gelen bir sesti ama duymuştum,buraya yaklaşıyordu.

Saniyeler sonra başımın üzerinde bir ağırlık hissettim .Biri başımı okşuyordu, o çok eskiden aşina olduğum koku ve bu ağırlık hiç de yabancı değildi hiç unutmamıştım.

Annemdi...

Annem başımı okşuyordu ama bir terslik vardı benim annem yanıma gelemezdi ki.Bunca yıldır hayatın kafama vurarak öğrettiği o gerçek belliydi annem öldürülmüştü.Peki şuan başımdaki kişi de kimdi?

Kızım dedi bir ses ;yıllarca sesine hasret büyüdüğüm ,duymak için her şeyimi vereceğim o ses:

-Beni neden bulamadın hâlâ Farah ?

-Kızım seni bekliyorum gel artık, diyordu o ses tekrardan.

Anne demek istiyordum, annem neredesin ? Olmuyordu işte yanımdaydı ve ben gözümü bile açamıyordum. Kan revan içinde kalan tüm uzuvlarım bana ihanet edercesine daha da uyuşuyordu ve bu durum annemi görmeme pek de yardımcı olmuyordu.

Annemin derin nefes alışını duydum sonra:

-Onu bul Farah, diyordu kimi olduğunu bir türlü anlayamıyordum.

-Sana ihtiyacım var kızım yanıma gelmelisin .

Sesler dalgalanmaya başlamıştı ne olduğunu anlayamıyor, sorgulayamıyordum bir lahza anında ki bedenim ile gerçekten bir cehennemin içinde gibiydim.

Birden annemin eli geri çekildi hayır diye bağırmak istiyordum lütfen tekrardan olmaz yapma bırakma beni gidiyordu çünkü biliyordum.

Önce gözüm açıldı etraf aydınlanır diye bekledim ama hayır etraf karanlıktı ,bütün sırları ve acıları içinde barındırmak istercesine karanlık.

Hava değişmeye başlamıştı biraz önce beni yakan o sıcaklık gitmişti ve yerine boğucu,buz gibi bir hava gelmişti.

Nefes alamıyordum,hava o kadar kasvetli ve ağırdı ki bir el boğazımı kuvvetlice sıkıyordu sanki.

Yeni yeni işlevini kazanan bacaklarım tekrardan karıncalanmaya başlamıştı, ölüyordum işte sanırım annemin yanına gidiyordum.Sonunda gidiyordum...

VirahaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin