7.Bölüm:Saudade

12 3 0
                                    


Bölüm:7 SAUDADE

Zihnimin kuytularında dolanan tilkiler rahat durmuyordu.Aklımda dönen ihtimallerin sürüklediği uçurumlar o kadar fazlaydı ki hep yeterli gördüğüm zekam o uçurumlardan aşağı yuvarlanıyordu.

İçinde bulunduğum ikilem bir kanser misali yılardır beni tüketiyor ve ben artık bu hastalıklı duruma karşı savaşamıyordum.

Şuan ise ense kökümden alnıma kadar yayılan acı fiziksel mi yoksa zihinsel mi ayırt etmem biraz zor olmuştu. Bazı sesler duyuyordum ama net olarak algılayamadığım sesler sadece başımı daha da ağrıtıyordu.

En son olanları hatırlamak isteyince birinin peşinden koştuğumu ve ensemden darbe aldığımı anımsadım.

Bilincim yerine oturmaya başlayınca seslerde netleşmeye başlamıştı. "Onu bu işe karıştırmamalıyız .Meliha gerçekten orada bir yerdeyse ve kızını bu işe bulaştırdığımızı duyarsa bizi gebertir.Kara seni asla affetmez bu plandan vazgeç! " bunu söyleyen kişi bir kadındı ve sesi sert çıkmıştı.Hadi ama annem neredeydi ki yıllardır gelemiyordu ,biraz daha detay vermeleri gerekiyordu o yüzden daha da kulak kabarttım konuşmalarına.

"Beliz başka şansımız yok .Kimseye güvenemeyiz , iş çok ciddi .Meliha o taşı bir yere saklamış olmalı her zaman ikinci bir planı olmuştur onun.Ama bulamıyoruz aramadığım yer kalmadı yıllardır.Kaybolmadan önce son gördüğü kişi kardeşi Nihal' di oda komada ve resmen inatla uyanmıyor kadın.O Rıdvan piçiyle de asla konuşmak istemediğim için elimizdeki son seçenek Farah." bunları söylerken adım sesleri bana doğru yaklaşıyordu ve bana baktığını çok net hissetmiştim ama inatla gözlerimi açmıyordum çünkü olayları kavrayamıyor duyacaklarımdan korkuyordum.

"Kara, Beliz haklı kız bize taşı verip tamamdır ben gidiyorum mu diyecek . Sorular soracak ne diyeceğiz ona , nasıl açıklayacağız? Bu plana katılmak isteyecek ve o zaman Meliha'nın gazabından kurtulamayız." evet haklıydı ne taşından bahsediyorlardı bilmiyordum ama kesinlikle artık bu işin peşini bırakacak değildim.

Yeni yeni idrak ediyordum aslında annem yaşıyordu ve bu insanlar ya bir taşın yâda annemin peşindeydi .

Boşuna bir ümit değildi ,delirmemiştim ve bunun düşüncesi bile dudağımda bir gülüş peyda etmişti.Bu durum ise gözlerini uyuyan bedenime diken adının Kara olduğunu düşündüğüm kişinin fark etmesi uzun sürmemişti.

"Gülmeni sağlayacak bir muhabbet dönmüyor aslında ortada Farah Tan. Ajancılık oynayacağına gözünü açsan mı artık?" evet bu o adamdı ve ne kadar gıcık olduğuna tekrardan kanaat getirmiştim umarım kafa attığım o burnu yamuk bir şekilde duruyordur.Komutuna uyup gözümü açtığımda tahmin ettiğim gibi 3 kişi vardı karşımda.Gözüm önce net olarak 40'larında gösteren kadına kaydı.Siyah bir pantolon ve keten beyaz bir gömlek üzerine yine beyaz uzun bir önlük giymişti .Esmer teni ve siyah saçlarıyla çok zarif duruyordu.Kara'nın yanındaki adam ise otuzlarında ya var ya yoktu.Sarı ve kısa saçları vardı ve oda kadınla aynı önlüğü giyiyordu.Kara ise dün ki kovalamacada giydiği siyah kazak ve kumaş pantolonu ile duruyordu .

Onları incelemeyi bırakıp doğrulmak istediğimde ensem ani hareketim yüzünden epey acımıştı ama o an bunu düşünmek istemedim.
Bakışlarımı üçünün arasında gezdirip cevap bekler bir şekilde baktığımda Beliz denen kadın konuşmaya başlamıştı: "Merhaba Farah , az önceki konuşmaları duyduğunu varsayarak kafa karışıklığını anlıyorum.Konuşucaz ama önce ağrın var mı ? Kusura bakma bizim Melih ne yapacağını bilememiş oda çareyi kafana vurarak bulmuş." bunları söylerken Kara'nın yanındaki adama imalı bir şekilde bakması kafama vuran herifin o olduğunu gösteriyordu.

VirahaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin