7. Kurşun: Gecenin Karanlığı

5 1 1
                                    

Ne yapacağımı bilemediğimden televizyonun karşısındaki koltuğa attım kendimi.

Ağır ağır dağınık olmayan evimi toparladım. Koltuğun üzerindeki yastıkları düzelttim evi süpürdüm ve mutfağı derleyip topladım. Dün akşam yaptığım bol baharatlı yemekten ötürü tezgâhta bulunan baharat kutularını yerlerine koydum.

Bir an da televizyonun başından kalkıp tüm bunları yapmamın sebebi ise televizyonda takip etmediğim, adam akıllı olmayan dizilerin ya da programların olmamasıydı. Tamam Müge Anlı yeterince izlenebilecek bir program olabilir, buna bir şey diyemem ama ben kendimi ihtiyarlaştırmama yanından kullanıyorum! Sonuçta yirmi beş yaşındayım ben! Kırk değil ya!

Çok haklısın İlknur'cum.

Ne zaman haklı olmadım ki iç ses?

Bu düşüncen hariç diğer düşüncelere ve aptal planları kafanda kurduğun zaman.

Kes sesini iç ses! Yoksa artık kalbini kıracağım. Çık kafamın içinden artık ya!

Üzgünüm sistem hata verdi, böyle bir şeyin olması mümkün değil.

Ne sistemi ya?

Çok uzun sürecek bunu açıklamamı ister misin? Genellikle böyle bilgilere o güzel kafanı yormayı sevmiyorsun.

Yok, aman kalsın anlatma lütfen. Rica ediyorum.

Yapılacak başka bir şey olmadığını kendime yediremediğimde kendimi kitaplığın karşısında bulmam sadece birkaç saniyemi almıştı. Okumaya devam ettiğim bir kitabı kitaplıktan alıp koltuğuma yerleştim. Telefonumu sessize aldıktan sonra kendime alarm kurup kitap okumaya başladım. Telefonumu sessize almamın sebebi ise kitap okurken rahatsız edilmeyi sevmememden geliyordu.

Satırları bir bir atlayıp binlerce cümleyi geride bırakırken en sevdiğim cümle şu oldu. 'Ben bir labirentim. Karmaşığım ama kendi kalbime giden bir yolum var. O yolu bulmak için ise beni; çözmeniz, anlamanız, benimle tanışmanız gerek. Kalbime bu şekilde ulaşabilirsiniz. Hayatı da ancak bu şekilde sevebilirsiniz. Çünkü birini anlamanın yolu karmaşık bir labirentin içinden geçmektir...'

Kitabımı bu satır ile kapattığımda alarmım çalıyordu. Yerimden kalkıp alarmı kapattım ve alfabetik şekilde dizmiş olduğum kitaplığıma yerleştirdim. A, b, c, d... ve en sonunda G harfine ulaştığımda kitapları aralayıp kitaplığa yerleştirdim kitabı. Telefonumu elime aldığımda bana bu süreçte atılmış olan tüm mesajları kontrol ettim.

Geçmişin Silahı: Akşam takip edilme ihtimaline karşı Gizem seni 18.00'da alacak.

Gözlerim hızla bu mesaj ile birlikte saate kaydığımda saatin 17.33 olduğunu fark ettim. Bu kötü bir zaman dilimiydi çünkü Fatih evden gittikten sonra pijamalarımı giymiştim ve iğrenç kokuyordum.

Ter kokusu şu hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri ola-bilirdi.

Tamam, tam olarak pijamalarım değildi ama üzerimdekiler ise dışarıya çıkılabilecek kıyafetler değildi. Üzerimde; Twity'li bir mavi uzun kollu tişört ve salaş, gayet bol bir gri eşofman altı vardı. Daha dün akşam duşa girmiş olmama rağmen temizlik yaparken terlediğim için kokuyordum bu yüzden hızlıca duşa girdim ve bir çırpıda duş aldım. Üstüme beyaz bir elbise geçirip saçlarımı büyük bir hızla taradım. Sıkıca topladım ve telefonuma gelen bir diğer mesaja baktım.

Geçmişin Silahı: Gizem aşağıda seni bekliyor.

Geçmişin Silahı: 34 FTH 34 plakalı beyaz Mercedes.

Geçmişin SilahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin