Bölüm : 45 - Final Part | III

12.3K 703 159
                                    

Oy verdiyseniz 🌟 okumaya geçebilirsiniz 🌛

♠️

Bir zamanlar mutluluk asla gerçekleşmeyecek bir düştü benim için. Ne düşte doyabiliyordum ne de gerçekleşme ihtimalini düşünerek ümit edebiliyordum.

Her daim eksik kalacağımı düşünürdüm.

Eksiktim yine, ancak alışmıştım artık. Gönlüm kırık olsa da etrafımı çepeçevre saran bahar bahçeye de kayıtsız kalamıyordum.

Mutluluk, kollarının arasında soluklandığım adamla vardı, onunla tamdı...

Edirne'deki ikinci günümüzdeydik. Düğün gecemizde yola çıkmış, sabah dört gibi varmıştık köşke. Burayı seviyordum, her ne kadar kötü anılarım olsa da burayı gerçekten de seviyordum.

Seyyid Han'a karşı duvarlarımı indirdiğim ilk yetdi burası. Onun varlığına tutunduğum, yokluğuyla onu özlediğimi fark ettiğin ilk zamanlarımdı.

Seyyid Han da bunu fark etrmiş olacak ki bana bir sürpriz yapıp, köşkü üzerime yapmıştı. Bunu öğrendiğimde çok olmuştum ve ilk birkaç saniye tepki vermeden öylece yüzüne bakakalmıştım. Ailesi için çok önemli olan bir yerdi köşk, Zeyd Arslan zamanında anlatmıştı.

Düğün hediyesi olarak bana vermesi kabul edilir bir şey değildi pek tabii. Kabul etmeyeceğini söylesem de tabii ki hiçbir şey değişmemişti. Bu kararından ailesinin de haberi olduğunu söylemiş ve konuyu kapatmıştı.

Evet, doğru duydunuz, servet değerinde tarihi bir köşke sahiptim artık.

İlk geceyi sevdiğim adamın kollarında uyumuş, sabahı kollarının arasında etmiştim. Uzun uzun sevmiştik birbirimizi, detaylıca, nakış işler gibi...

O benim ruhuma dokunmuştu ben onun ruhuna, öylece birbirimize karışmıştık hasretle.

Rüya gibi geçen bir buçuk günü hiçbir zaman unutmayacaktım.

Ben hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olduğumu, içten bir şekilde kahkaha attığımı, sevildiğimi hatırlamıyorum.

Bilhassa hayatıma Mehmet Selim gibi bir şerefsizi aldıktan sonra mutluluk benim için imkânsız bir hâl almıştı.

Ondan sonraki hayatımda meğer ben cehennemimi yaratıp içinde nefesleniyormuşum da yeni yeni fark ediyordum.

O adam beni eve hapsederken ve bunu güya beni koruduğu için yaptığını söylerken, beni sevdiklerimden izole ederken, kimsesiz bırakırken, manipüle ederken ve ben kendim olmadığım o hayatın içinde mutlu olduğumu düşünürken, meğer ben cehennemi yaşıyormuşum da haberim bile yokmuş.

ALABORA | Şah & Mat ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin