AVUKAT HATUN

(13) Bodrum

Eve geldiğimizden beri Selda etrafımda pervane oldu. Bunun için minnettarım ama artık boğulmaya başlıyorum benim de yalnız kalmaya ihtiyacım var fakat karşımda kim var dersiniz?

Evet Çağlar benimle gelmeyi tercih etti. Gerek yok desem de gelmemesi kendi lehine doğru karar olurdu. Benim söylediklerimin nezaketen söylenen cümleler olduğunu düşündü . Bana sorarsanız Karan 'a inat benimle geldi.

Karan mı nerde? O da tam karşımda yine tekli koltuğunda ayak bileğini diğer ayağının dizine atmış. Çağlar'a gözlerini kısarak bakıyor. Bence daha çok nasıl öldürsem diye plan yapıyor gibi görünüyor. Ah! Şuan kendi evimde olmak için neler vermezdim.

Sürekli birşeyleri bahane ederek beni evinde tutmaya çalışması gözümden kaçmıyor ama gel gör ki kendisi bunu itiraf edecek centilmen bir adam değil.
Ne diyorsun kızım ya adam mafya tanıştığımızdan beri sanki kaç kelime konuştuk.

Bir iki gülümsemesi dışında adamın güldüğünü bile görmedin. Düşüncelerimde boğulmuşken hiç görmek istemediğim bir yüz görüş alanıma girdi. Kim mi?

"Gece Hanım geçmiş olsun umarım bir an önce sağlığınıza kavuşur ve evinize kendi yaşamınıza dönebilirsiniz ." yapmacık gülümsemesi tuhaf konuşmasıyla tabiki Melike!!
Haddini aştı da arşa ulaştı kız artık.

Bende onun gibi yapmacık bir gülümseme ile konuştum .
"Ah teşekkür ederim. Siz bana böyle iyi bakıyorken nasıl dönebilirim bilmiyorum Melike " diyerek dumura uğrattım. Yüzü domates gibi kızarırken karşımdaki zat Bir anda Çağlar dan bakışlarını çekerek bana baktı ve başka yöne kafasını çevirdi, yine yanaklarını ısırıyor gülmemek için başka tarafa bakıyordu adi herif ..

"Çağlar'cım biraz yastığımı düzeltebilir misin ?" dememle bakışları öldürecek gibi beni buldu.Şimdi roller değişti işte bekle sen dahaa.

"Selda !" diye kükredi. Mutfaktan çıkan Selda "Efendim abi " diyerek salona yanımıza geldi. "Abim misafirimize yardımcı ol bak yastığı yamulmuş düzeltelim " diyerek dudağı kıvrıldı. Hâlâ yastıktan mı bahsediyoruz!

"Bende papatya çayı yapıyordum biraz sakinleşip uyusun diye sen yardım etsene abi beni çağırana kadar " diyerek yanıma geldi.

"Gerek yok tatlım Çağlar halletti." diyerek Karan 'a baktım. "Ben hallederim sen işine bakabilirsin " diyerek Selda ya bakan Çağlar üzerime eğilerek yastığı ağır çekimde düzeltti,şu an da Karan 'ı benden çok deli etmek istemiyorsa bende Gece değilim.

"Aslında sende gitsen artık Gece' yi odasına alırız daha rahat eder " diyerek pekde nazik olmayan tavrıyla resmen kovdu adamı.

"Ne demek git ,ben Gece ile beraber gideceğim burdan bana da bir misafir odası hazırlarsanız iyi olur bende yoruldum" diyen Çağlar beni bile şoka uğrattı . Resmen 3. Dünya Savaşına davetiye çıkarıyordu. Biraz daha üstüne giderse elinden ben bile alamazdım.

Yine kararan gözleriyle sakin kalmaya çalıştığı her halinden belli olan Karan "Benim kardeşimin ve misafirimin olduğu evde hiç tanımadığım adamı bırakıp gidecek kavat mıyım ben siktir git evimden " diyerek patladı. Karan gibi bir adam çok bile dayandı. Ben evine hiç almaz sanmıştım.

Çağlar "ev.." evet demeden susturdum kan çıkarmaya and mı içtin yahu burda ölüp ölüp dirilen benim.

"Çağlar ben iyiyim teşekkür ederim yanımda olduğun için ama bu kadar yeter zaten evime döneceğim oraya gelirsin " diyerek çıkacak herhangi kanın akmasını engellemeye çalıştım.