"Çok özlettin kendini."
"Ne yapayım ama? Sadece buraya geldiğinizde okulu asabiliyorum." Deyip dudağına küçük bir öpücük bıraktım ve odadan çıktım. Yarışa bir saat kalmıştı, dinlensin diye düşünmüştüm. Çıkıp biraz hava almak bana da iyi gelirdi. Redbull garajı... İnsanı boğar, hırstan başka bir duygu yoktur içeride. Babama tek minnettarlığım Max ile tanışmama vesile olması. Yoksa çok da iyi bir baba olduğu söylemezdi Christian Horner'ın.
"Scarlett sana ayak altında dolaşma demedim mi?"
"Bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, keşke biraz yardımcı olsan baba."
(Onun beni yönlendirmesi ve kendi yarış aşkımla mühendislik okudum)"Max'i rahat bırak da kafasını toplasın."
(Tek düşündüğü rekortmen pilotuydu zaten)"Çıkıyorum ben." Dedim soğuk bir ses tonuyla. Açıklama yapmaktan çok yorulmuştum çünkü.
——————————————————————————
Gloria gelmiştir diye düşünüp balkonlara çıktım.
"Canımm, nasılsın?""İyiyim diyelim Glory sen nasılsın?"
"beni boşver de seninkini gördüm, ateş atıyor kızım ya bi' etrafına bak. Şu garajdan çık."
Gloria ile ilkokuldan beri tanışıyorduk. Annemle babam ayrıldıktan sonra İngiltere'deki son yıllarımı onunla geçirmiştim. Annemle Monako'ya gittikten sonra bile bağımız kopmamıştı."Şu çocuğa seninki demeyi ne zaman bırakacaksın Glory? Max'i sevmiyorsun biliyorum hayatım ama Charles'la beni salsan mı?"
Charles ile, tahmin edebileceğiniz gibi Monako'da aynı okuldaydık. Ortaokul ve lisem orada, onunla geçti. Ama hiçbir zaman düzgün anlaşamazdık, hep yerdik birbirimizi. Şu an bile yüzünü görmeye tahammülüm yok. Onun da benimkini görmeye tahammülü yoktur herhalde.
•••
"Işıklar söndü ve Britanya Grand Prix'i başladı!"
•••
Tabii ki Max pole'deydi. Podyuma çıkmadan yanıma gelmişti. Sarılıp, "Seninle gurur duyuyorum." Diye fısıldadım. Sarılırken bile yüzündeki gülümsemeyi hissetmiştim. Çok mutlu ediyordu beni.O kadar güvende ve huzurlu hissediyordum ki yanında, keşke okuldan zaman bulup daha çok yanında bulunabilsem diyordum hep. Onunla yarışmak istiyordum, onun mühendisi olmak da ama Redbull'da değil.
Ben beş yaşındayken babam Redbull'la çalışmaya başlamıştı. Onun Redbull'un başına geçmesi, beni kırmızı arabalara olan sevgimden vazgeçiremedi. Lisansım bittikten sonra Redbull ile çalışmak zorunda olacaktım. Beni ne kadar istemiyor gibi görünse de kimse kızının ona karşı yarışması istemez değil mi?
•••
Kutlamalardan sonra herkes odasına çekilmişti. Bende fırsattan istifade babamın ofisine gittim. Kapıyı çalıp içeri girdim.
"Müsaitsen konuşabilir miyiz?""Müsaitim. Ne oldu?"
"Baba, biliyorsun okulum tamamen bitecek. Çalışmaya başlayacağım..."
"Tamam konunun nereye geleceğini anladım. Bana karşı çalışmanı istemiyorum tabii ki. Bir sonraki yarışta başlarsın ama gerçekten çalışacaksın Scarlett, tutkuyla ve hırsla. Çıkıp garaj garaj gezmeyeceksin. Şapkanı üniformanı giyip geleceksin. Anlaşıldı mı?"
"Ben... Peki, zaten Monako'ya geleceksiniz. Ben de gelecektim zaten."
...
"Peki o zaman Bay Horner, görüşürüz."
——————————————————————————
Madem artık garaj garaj gezemeyeceğim (!) diye düşünüp son bir kez tadını çıkarmak için padokta dolaşmaya başladım. Çoğunluk gitmişti, sessizleşmişti etraf. Ta ki şu sesi duyana kadar:"Niye sevgilinin yanında değilsin Bretta? Yoksa ayrıldınız mı, çok yazık." Kim olabilir bu laubali tavırlı, boş konuşan kişi? TABİİ Kİ LECLERC.
Arkamı döndüğümde durmuş bana sırıtıyordu. O piç gülüşü vardı yüzünde. Tanrım, erkekler neden böyle!
"Sana ne Perceval. Ayrıca şu an 'sevgilimin' yanına gidiyorum. Sen de Alexandra'ya sana gelip destek olmasını söyleyebilirsin bence. Seni yalnız görmek çok üzücü (!)."
Bana doğru birkaç adım atıp yakınıma geldi.
"İyi akşamlar Bretta""Bana Bretta demeyi kes!" Diye bağırdım arkasından.
——————————————————————————
Kapıyı çalıp Max'in odasına girdim. Uzanmıştı, telefonuna bakıyordu. Büyük ihtimalle instagram için post hazırlıyordu.
"Sevgilim, takımla kutladın. E sıra benimle kutlamanda değil mi?" Dedim ve yanına gidip oturdum. Diklendi, gözlerimin içine bakıyordu. O kadar güzeldi ki mavi gözleri, okyanusta dalgalarla boğuşup yenilen bi' sörfçü gibi hissettiriyordu beni. Savunmasız... Gözleri dudaklarıma kaydı, ben de ona karşılık verdim. Hiç bırakmak istemiyordum onu. Rüyada gibiydim, gerçek gibi değildi dokunuşları. Dudaklarını benden ayırdığında
"Sen kazandığım ödüller içinde en güzelisin sevgilim." diyip başımı göğsüne yatırdı."Dünyadaki en şanslı kız ben miyim de bu adamın göğsünde yatıyorum acaba?" Dediğimde küçük bir kahkaha duydum, sonra da yanağımda küçük bir öpücük hissettim.
——————————————————————————Scarletthorner Her zamanki gibi harikaydın sevgilim. Britanya'ya hoşgeldin🤍
@maxverstappen1: Senin sayende güzelim💙
(Scarletthorner beğendi)@gloria_hill: Aman burada ben dururken mi🙄
@scarletthorner: Seni de seviyorum işte🥱
(Gloria_hill beğendi)@cl16fan: Hiç yakışmıyorlar bune aq
@verstappenmaaxx: Sus amk sen git alexandra'nın hesabına@landonorris: Padok'un en güzel çifti🔥
(Scarletthorner beğendi)
@itsfridaayagain: landooo sen de bul bi kız
@imlonelyisteaq: Arkadaşlıkları çok tatlıı@smoothoperatorfan: Çok güzeller ya😭😭
@chsljcslxjlsjx: dimi dimiii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
British Girl | Charles Leclerc
FanfictionC: Ad değişikliği için müracaat et bence çünkü o kırmızı üniformaları giyemeyeceksin :( 𝐂𝐡𝐚𝐫𝐥𝐞𝐬 𝐋𝐞𝐜𝐥𝐞𝐫𝐜 𝙴𝚗𝚎𝚖𝚒𝚎𝚜 𝚝𝚘 𝚕𝚘𝚟𝚎𝚛𝚜