Öyle böyle sezon bitmişti. Silly season, şampiyonluk kutlamaları derken hiçbir şey anlamamıştım. Okulumdan tamamen kurtulmuştum ve artık Monako'daydım. Günlerim çok sıradan geçiyordu. Benim hayatım monotonluğa girebilir mi? Hiç sanmam. Telefonum çalmıştı.
"Efendim annecim?"
"Scarlett yarın akşam yemeğine Pascale'ı davet ettim, senin de gelmen hoş olur. Hem eskileri yad ederdisiniz. Nasıl fikir?" Leclerc ailesiyle bir gece mi? Çok hoş bir fikir değildi.
"Annecim bilemiyorum, siz iki arkadaş otursanız olmaz mı?"
"Yarın akşam görüşürüz canım." Deyip suratıma kapatmıştı telefonu. Peki Miss Suzanne, siz istediniz.
•••"Hoşgeldin canım!" Anneme sarılıp içeri geçmiştim. Misafirimiz daha gelmemişti.
"Çok güzel olmuş masa, ellerine sağlık."
"E tabii, önemli misafirlerimiz var."
"Misafirlerimiz?" Derken kapı çalmıştı. Kapıyı açtığımda karşımda jilet gibi beyaz keten gömlekli bir adamla karşılaştım. Hemen içeri adımı attı. Elini sırtıma koyup yanağıma yanağını değdirip selamlaştı. (Yanak tokalaşmasını nasıl anlatabilirim??)
Şaşırmıştım ama hiç beklemiyor da değildim. Pascale teyzeyle de öpüştükten sonra masaya geçtik."Arthur iyi değil mi? Gelmeyince..." Arthur'u severdim, abisi gibi değildi.
"Biraz üşütmüş, dinlensin dedim evde. Çok hoş olmuşsun Scarlett, gözlerimi alamıyorum senden."
"Teşekkür ederim, Charles'ın geleceğini de bilmiyordum. Sürpriz oldu." Derken anneme küçük bir bakış attım. Charles'ın sırıtışını hissedebiliyordum.
Yemekler yendikten sonra salona geçmiştik. Ben de tuvalete üst kata çıkmıştım. Kapıyı açtığımda duvara yaslanmış Charles'ı gördüm.
"Sapık mısın?"
"Tuvalete gireceğim herhalde, o yüzden bekliyorum. Her şey seninle alakalı mı?"
"Hem Arthur'u niye soruyorsun, ben yetmiyor muyum?""Kardeşin senden daha tatlı, senin gibi uyuzluk yapmıyor e daha sayayım mı?"
"Onunla aranızda daha az yaş farkı olabilir ama beni ilgilendirmiyor tahmin edebileceğin gibi."
"Ne?"
"Yok bir şey. Hem benim geleceğimi bilmiyordun demek, bu kadar hazırlanmışsın, yedik mi sandın?"
"Hahaha, aşağıda geleceğini bilmiyordum dememin sebebi anlaşılmamış galiba. Her şey seninle alakalı mı Perceval? Sen biliyordun ama değil mi burada olacağımı?" Bir şey söylememişti ama ben cevabımı almıştım. O içeri girdiğinde telefonum çalmıştı. Koridordaki pufa oturup telefonu açtım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
British Girl | Charles Leclerc
FanfictionC: Ad değişikliği için müracaat et bence çünkü o kırmızı üniformaları giyemeyeceksin :( 𝐂𝐡𝐚𝐫𝐥𝐞𝐬 𝐋𝐞𝐜𝐥𝐞𝐫𝐜 𝙴𝚗𝚎𝚖𝚒𝚎𝚜 𝚝𝚘 𝚕𝚘𝚟𝚎𝚛𝚜