Dear Contract Husband, I Didn't Know You Were Like This?

35

'Lanetin er ya da geç kaldırılmasından hoşlanmamamın hiçbir nedeni yok.'

"Yine de, bu senin doğum günün. Yeterince dinlenmen gerekmiyor mu?"

"Bu gerçekten fazlasıyla yeterli."

Tristan birkaç kelime daha ekledi, ancak Maya'nın kararlılığı sağlamdı.

Onun boyun eğmeyen inatçılığıyla karşı karşıya kalan Tristan, sonunda teslim olmak için ellerini kaldırdı ve aniden Pendragon ailesinin uyanışı hakkında hiçbir şey bilmediğini fark etti.

Gerçekten de, Pendragon soyunun nasıl uyandığı gizlilikle örtülmüştü.

"Bir şey sorabilir miyim?"

Pendragon ailesini merak ettiği için akademik ilgiden doğan bir soruydu.

"Evet, elbette."

"Uyanışının nasıl gerçekleştiğini biliyor musun?"

"Evet."

Cevap kolayca geldi.

'Bunu yalnız eğitimle mi fark etti?' Bu kendi içinde şaşırtıcıydı.

"Nasıl oluyor?"

"Özel bir şey değil."

Maya omuzlarını silkti.

"Krizleri ve vücudun sınırlarını sürekli olarak aşarak, soy uyanır."

Bunun özel bir şey olmaması mı gerekiyor?

Tristan, Maya'nın kayıtsız tonunda kelimelerini kaybetti, sadece şunu söylemeyi başardı;

"Kriz?"

"Birkaç kırık kemik, komaya girmek - böyle bir şey miydi? Yine de, doğal iyileşme sürecinde."

...Bunun özel bir şey olmaması mı gerekiyor?

Uyanış, Pendragon'lar için bir zorunluluktu. Ve onunla olan sözleşmesini yerine getirmek için de .

Ancak yapması gereken görevlere gülen Maya Pendragon'u anlamak zordu.

Bazen bir çocuk kadar kaygısız görünüyordu ve diğer zamanlarda gözleri yaşadığı yıllardan daha derin acı çekmenin derinliğini taşıyordu.

"Anlıyor gibiyim ama anlamıyorum."

Onun yaşındaki bir bayanla hiç tanışmadığından, hiçbirinin Maya Pendragon gibi olmayacağından emindi.

"O zaman gidip yemek yiyelim mi?"

"...Sen devam et. Düşüncelerimi çözdükten sonra takip edeceğim."

Bugün için özenle hazırlanan Robert, aceleyle Maya'ya eşlik etti.

Tristan, bir gülümsemeyle yemek odasına doğru yola çıkan Maya'nın geri çekilen figürünü izledi.

Sakın yüzünde korku yoktu.

Gerçekten anlamıyordu.

Kendini feda etmeye ve acıya katlanmaya bu kadar kayıtsız kalmak için nasıl bir hayat yolu izlemişti?

Tristan sormaya cesaret edemedi.

"Gitmeni engelleyemeyebilirim."

Ama yardım etmenin bir yolu vardı.

"Çünkü Bayarden ailesinde nesilden nesile aktarılan "o"var."

Yeteneği bu şekilde kullanacağını hiç düşünmemişti, ama belki de bu an içindi.

Bayarden ve Pendragon aileleri, sonuçta tarihle birbirine bağlanmıştılar.

"Hazırlanmam lazım."

Bayarden ailesi, Pendragon ailesi kadar kılıç ustalığı ile ünlü olmasa da, kendi başlarına idare ediyordular.

Bayarden ailesi, hem çocuk hem de gerçek formunu geri kazandığı zaman serbestçe kullanabileceği siyah bir kılıca sahipti.

Sadece Bayarden ailesinin lanetli efendisi tarafından kullanılabilen bu kılıç, Tristan'a tanıdıktı.

"Dışarı çıkmayalı uzun zaman oldu."

Onun için tüm varlığını feda etmeye istekli birinin yalnız gitmesine izin verecek kadar aptal değildi.

...Özellikle de o kişi Maya kadar endişe verici biriyse.

Tristan göğsüne tutturulmuş olan broşla uğraştı.

Pendragon onun iyiliği için ne zaman olursa olsun gelmeye yemin etmişti.

Oldukça romantik bir hediyeydi.

"Bence bu tek başına bile güzel bir hediye olurdu."

Düşüncelere dalmış Tristan, aniden Kendrick'i düşündü.

Birlikte gidip gitmeyeceğini merak eden Tristan, bencilce olduğunu bilmesine rağmen yardım edemedi ama varsaymaya devam etti.

"Maya Pendragon çok değerli."

Daha sonra boşansalar bile, Maya için iyi bir geleceği umuyordu.

Garip bir şekilde endişe verici Kendrick hariç.

"Yiyecek ve giyecek temel endişeler olacaktır."

Tristan, Maya'nın ne kadar bagaj paketlediğini bilmiyordu, ancak daha fazlasına ihtiyacı olacağı açıktı.

Nesnel olarak, Maya çok kibar ve cesur bir insandı, ancak titiz değildi.

"Onunla ilgilenmem gerekecek."

Robert'ı aramak için dışarı çıkan Tristan, vücudunun yavaş yavaş küçüldüğünü hissetti.

Ancak göğsüne kazınmış broş aynı kaldı.

Bu gerçek beklediğinden daha rahatlatıcıydı.

***
Maya'nın kahvaltı etmeye gittiği yerde Kendrick somurtkan bir yüzle oturuyordu.

Kendrick, ilgisiz bir yüzle çatalla kasesine vurarken, Maya'nın odaya girdiğini gördü.

"Tanrım, Maya..."

Kendrick ağzını kapattı.

Yeşil yapraklarla aşılanmış elbisesi ve aşağı doğru akan kıvırcık saçları, Kendrick'in gözlerinde bir tanrıça gibi görünüyordu.

"Neden ona daha önce bir elbise hediye etmedim!"

***

Günceldeyizz! Bir iki novel hariç profilimdeki çoğu novel'de günceldeyiz ve sürekli bölümleri güncellemeye çalışıyorum. Bu nedenle sizde oy verir ve yorum yaparsanız mutlu olurummm. İyi okumalar! 🫶🏻