Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
0.8'
•
"günaydın,atla bakalım."
bakışlarım merakla karşımda duran arabanın alçalmış camını bulduğunda,dudaklarımın arasından bıkkınlık dolu bir mırıltı kaçırdım. o neden burdaydı? kaşlarım yukarıya doğru kıvrıldı,onun tebessüm eden dudakları -ondan hala hoşlanmıyorum,ne kadar kötü bir insan olduğunun farkındayım ama dürüst olmalıyım- güzel bir manzara yaratıyordu. "neden burdasın,Sukuna?"
"neden okula beraber gitmiyoruz,hm? bana güven,araba yolculuğumuz boyunca seni mutlu edeceğim!"
"Sukuna,arkadaş olduğumuzu falan sanıyorsan eğer yanılıyorsun. pekala,yalnızca geçen akşam beraber konuşup sohbet etmeyi denedik ancak bundan farklı bir anlam çıkarmamalısın. bana yaptıklarını unutmadım,ben sadece.."
"fazla konuşuyorsun fare,arabaya atla yoksa seni kaçırmak zorunda kalırım ve bunu yapmaktan utanmayacağımın farkındasın. evet,buyrun bakalım."
pes etmekten başka şansım yoktu,onun arabasına atladım ve kapıyı sertçe kapatarak -bunun yapılmasından nefret ediyor ve ben bunun farkındayım- çantamı karnıma doğru bastırdım. bu çok saçmaydı,neden okula onunla beraber gitmek zorundaydım? kaldı ki,hala okula geri dönme konusunda kararsızdım. insanların beni nasıl karşılayacağını bilmiyordum,bunu umursamamak ya da duruma aldırmamak kolay olmayacaktı. "yol boyunca çeneni kapalı tutmalısın Sukuna,yoksa aşağıya atlayıp aptal arabandan kurtulmak durumunda kalırım."
"bu sabah çok konuşkansın fare.. ancak tabi,bu durumdan hoşnutsuz olamam. bende konuşacak bir arkadaş arıyordum.." kıkırdadı,bana doğru bir kahve uzatıp arabayı çalıştırdığında buna pek anlam veremiyordum. "hey,ona bir şey katmadın öyle değil mi? açıkçası pek şaşırmazdım,hala aklında ne olduğunu anlayamıyorum nasılsa."
"sadece kahve,tadına bakmalısın." arabayı okul yoluna doğru sürmeye başladığında bende kahveyi ondan aldım,aslında ayılmama yardımcı olabilirdi. son zamanlarda sabahları erken uyanmadığımdan bu sabah pekte ayılmış sayılmazdım. "bu arada,aklımda olan tek şey lanet okula varmak. farkındayım,inanması zor olacak ama şu anda aklımda sana karşı bir plan yok. bu sıralar çok insancılım fare."
"evet,inanması çok zor Sukuna." kahvemi yudumladım,başımı koltuğun kenarına yaslayarak dışarıyı seyretmeye koyuldum. "fare,baloda olanlar hakkında tek bir velet seni aşağılayamayacak. hatırlıyorsun,sana bu konuda söz vermiş bulundum. olanlar çoktan unutuldu,hatırlayanlarınsa o lanet ağızlarını açmalarına müsaade etmem. bu yüzden,rahatla."