1.2

637 76 103
                                    

1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


1.2



..








"hey,neden yemiyorsun?"

bu doğru gelmiyordu. pekala,sonuç olarak Satoru benim gerçekten erkek arkadaşım olmasa da,onunla yaptığımız anlaşmayı bozuyor sayılırdım. aynı zamanda daha fazla suçlu hissetmeme sebep olan şey,okulu kırmış olmamdı. neden şu anda kimya dersinde not tutmak yerine,Sukuna'yla sandığımdan çok daha lüks olan bu restoranda kahvaltı yapıyordum ki? ve gösteriş yapmayı sevmem ancak söylemem gerekiyor,restoranı tamamen kapattırmıştı. yalnızca biz vardık ve bu durum beni rahatlatmıyordu.

"neden bunca şeye gerek duydun? siz zengin insanlarda paranızdan tasarruf ederek harcama yapma alışkanlığı olmadığının farkındayım ancak yine de bu kadarına gerek yoktu." onun ısrarları sonucu bu günü kabul etmek zorunda kalmıştım. doğrusu,kimi kandırıyorum ki? neden olduğunu anlayamıyordum ama bende bu gün ara vermek ve onunla takılmak istemiştim. lanet olsun ki,sebebini gerçekten anlayamıyordum.

kıkırdadı. "ne o? rahatsız mı oldun? bence çene çalmayı bırakıp tabağına bir şeyler almalısın. bak,şu pankekler çok tatlıymış."

"sen ve pankek? ne zaman sana tatlı bir şeyler yemeyi önerseler formunu koruduğunu söyleyerek kabul etmezsin oysa ki.." pankeklerden birkaç tanesini benim tabağıma bırakırken -neden bu kadar kibar olduğunu bilmiyorum- bir tanesiniyse ağzına atıp yanağını doldurdu. "fare,sanırım arkadaşlarımla olan konuşmalarımı dinliyorsun. ne kadar ayıp.."

"hey! sadece duyuyorum. duymak ve dinlemek arasında oldukça fark vardır Sukuna. o aptal arkadaşlarınla olan konuşmalarını neden dinleyeyim? size ayıracak zamanım yok."

"savunma moduna geçme fare,yalnızca şaka yapıyordum. bu gün her zaman olduğundan çok daha somurtkansın."

ona aldırmayıp bende tabağımı doldurmaya koyuldum,o sırada masada duran telefonum açılıp kapandı ve Sukuna'ya çaktırmamayı deneyerek gelen mesaja baktım ve onu yanıtladım.

Gojo Satoru;
hey,nasıl oldun?
yanına gelmeme gerek var mı?

şekerim;
gerek yok Satoru,daha iyiyim.
sana daha sonra yazarım,biraz uyumalıyım.
hoşçakal.

"o kim?" Sukuna'nın buna burnunu sokacağını biliyordum,telefonu aynı yere bırakıp tabağımdan birkaç kahvaltılığı çatalıma batırdım. ona doğruyu söylersem,tekrar aynı konu açılacaktı ve ben tekrar o anlamsız karın ağrısıyla boğuşacak ve yapmayı hiç istemediğim bir konuşmanın ortasında kalacaktım. "şey,annem.. sadece annem.."

wrong number | ryomen sukuna.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin