5 - Yeni Sevgili

11.9K 814 26
                                    

Olabildiğince sessiz olmaya çalışarak kapıyı açtım. İçeriye bakındım. Koridor sessizdi. Hiçbir odada ışık yoktu. Arkamı döndüm. Merakla bekleyen Dustin'e baktım. Sonra önüme döndüm ve arkamdan 'gel' işareti yaparak yavaş yavaş koridora doğru yürümeye başladım. Salonun kapısına geldik. O sırada koridorun ışığı yandı.

"Gerçekten fark etmeyeceğimi mi sandınız?" Haklıydı. Normal bir insan değildik. Dudağımı ısırarak ona döndüm. Dustin de yanımda mahcup etrafına bakınıyordu. "Tamam, artık kabulleniyorum benimle gece avına çıkmak istemiyorsunuz..." demesiyle lafını kestim. "Hayır babacığım. Sadece senin zorlanmanı istemiyoruz," dedim yanlış anlamasını istemeyerek. "Biliyorum. Ama bir yandan da sizi yavaşlatıyorum." Ağzımı açıp öyle olmadığını söyleyecektim ama susmam için elini kaldırdı. "Yalanlara gerek yok Muna. Yaşımın kaç olduğunu da biliyorum. Ama sende şunu anla. Bu iş ciddi. Eğlenmek, kafa bulmak yok. Dikkat çekmek yok." Kafamı salladım. "Umarım düşündüğüm kadar büyümüşsünüzdür."


"Evet tabii ki de. 18'ime gireceğim yakında." Ellerini cebine soktu. "Doğru. Farklı bir şeyler hissediyor musun?"
"Nasıl farklı?" Sağ elini cebinden çıkardı ve çenesini sıvazladı. Bir yandan da etrafta dolaşmaya başladı. "Güçlü, yeni duygular benimseyen hücreler, aşk..." O sırada istemsizce Dustin'e baktım. Kahretsin... Amacım neydi? Dustin ile göz göze gelince hemen babama döndüm. O da bana mı bakıyordu? "Bunun gibi şeyler." Anlamayarak kafamı salladım. "Duygular ne alaka?" Daha rahat gözükmek için ellerimi cebime koydum.
Gülümsedi. "Biz genelde duygularımızı kanatlarımızla alırız. Tam olgunlaşma dönemimiz kanatlarımızladır. Yani gerçek duygularımızı bu dönemde hissederiz. Ama bu geçiş o kadar kolay değildir. Çok kararsız uçlarda duygular yaşayabiliriz de. Ne demek istediğimi anlıyor musun bebeğim?"
"Ah, anladım," diyerek önüme döndüm. "Bir farklılık yok mu?"
O geceden bahsetmeli miydim? Ya hayal gördüysem? Tekrar ona döndüm. Dudaklarımı ıslattım. Biraz düşünüyormuş gibi yaptım.

"Hayır, maalesef." Tekrar çenesini sıvazladı. "Neyse, daha 3 ay var. Son zamanlarda belli olur... Ben uyumaya gidiyorum. Kendini yorma Muna." Özel odamdan bahsettiğini biliyordum. Gülümsedim. Kafamı salladım. Babam odasına yöneldi. Sonra arkasını dönerek bize baktı. İşaret parmağını Dustin'e kaldırdı. "Sen de yat. Çok ayakta durma." Dustin de kafasını salladı. Tanrım... Bacaklarım hala titriyordu. Hem de onun yanında.

Babam odasına girdi ve kapısını kapattı. Dustin'e bakmamaya çalışarak merdivene yöneldim. Bileğimden tuttu. Yutkunarak ona döndüm. Ah... Bana neler oluyordu? "Öpücük için teşekkür ederim," diyerek gülümsedi. Dudağının hemen yanındaki gamzeye gözüm ilişti. Sanırım yüzüm kızarmıştı. Çünkü yüzüme kaynar su atılmış gibi hissediyordum. Beni daha da kızartıyordu! "Bi...bir şey değil," diyerek gülümsemeye çalıştım. Elimi çektim ve ona arkamı döndüm, merdivenleri yavaş adımlarla çıkmaya başladım. "Kendini yorma hemen git yat. Bir sıkıntın olursa ben buradayım. Tekrar beni kurtardığın için teşekkür ederim." Hiçbir şey demeden merdivenleri çıkmaya devam ettim. Çıkınca derin bir nefes verdim. Resmen çıkana kadar nefesimi tutmuştum. Ve farkında değildim. Hemen odama girdim. New York'un gece hiç sönmeyen ışıkları ayaklarımın altındaydı. Parlıyorlardı. Pencereye yöneldim. Kapılarını açtım ve küçük balkona çıktım. Demirliklerin dibine kadar gittim. Kollarımı açtım. Gözlerimi kapattım. Hafif soğuk, vücudumdaki her bir hücrenin hava almasına neden olmuştu. Şimdi daha iyiydim. Kalbimin sıkışması geçmiş gibiydi. Havayı iyice içime çektim. Bu şehri seviyordum. Bu daireyi seviyordum. Ve ilk atladığım yer burası olacaktı. Buna kendimi çok hazır hissediyordum. Kendimi özgür hissedecektim. Sonra arkadan gelen sinir bozucu sesle gözlerimi araladım. Telefon. Dudak büzdüm. Kim benim hayallerimi bölmüştü izin almadan?

NAİRA‧✕‧Örümceğin Laneti |3K Serisi 1.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin