2 - Karaltılar

15.1K 983 24
                                    

Şehrin geceleri de bu kadar aydınlık olduğunu daha önce fark etmemiştim. Sokakta bir sürü lamba, bir sürü insan, hayvanlar, yaratıklar... Hepsi yaşıyordu. Hala. Uykuları yok gibiydi. Koşuyorlar, öpüşüyorlar, sarılıyorlardı. Hepsi bir şekilde hayatını devam ettiriyordu. Peki, iki sokak aşağıdaki karaltıların bir kadını sokağa sıkıştırıp kanını sonuna kadar emdiklerinden haberleri var mıydı? Hayır.

"Muna." Dustin'in kadife sesiyle kafamı açık pencereden onun olduğu Burger'in iç kısmına çevirdim. Yorgundum. Ama bedenimdi yorgun olan. Vampirle boğuşurken olan şeyden Dustin'e bahsetmeli miydim? Ya da babama? Belki de bir hayal ya da illüzyon gibi bir şeydi. Boğulma tehlikesi yaşıyordum sonuçta. Kafamı kaldırdım ve büyük bir nefes çektim içime. "İyi misin? Bir şey mi oldu?" diyerek koluma dokundu. Önümdeki milkshake'i elime aldım. Çikolatalı milkshake'in saydam kutusundan iç kısmını görebiliyordum ve bu bana avına yaklaşan kurdun iştahını veriyordu. Kutunun soğuk etrafını iki elimle kavradım. Kafamı sağa sola salladım ve gülümsedim. "Hayır, bugün keyfimi hiçbir şey kaçıramaz... İki vampir öldürdüm ve elimde muhteşem ötesi bir şey var," diyerek milkshake'i salladım. Güldü. Milkshake'in ağzındaki pipeti ağzıma götürdüm. Daha doğrusu ağzımı pipete yanaştırdım ve pipeti dudaklarımın arasına aldım. İçime çektim. Ah mükemmeldi. Soğuk ve çikolata. Bu ikiliden vazgeçemezdim.

"Eğlenmeye ne dersin?" Ses kulaklarıma dokundu. Ne çoktu ne az. Sesin geldiği tarafa baktım. İki metre çaprazımda sessiz sakin bir yerde arkasını dönük adam kıza yanaşıyordu. Yüzümü buruşturdum. Dustin'e baktım. "Kızın yardıma ihtiyacı var mıdır? Sanırım dövmelik biraz daha gücüm var daha." Kafasını işaret ettiğim yere doğru çevirdi. "Boş ver. Onlar bizi ilgilendirmez."

"Ya gerçekten kızın ihtiyacı varsa?" diyerek ona bakış attım. Milkshake'imden bir yudum aldım. Pipeti dudaklarımın arasında bıraktım. "Sen şuna canım sıkıldı. Biraz daha dövelim desene."
Kıkırdadım. "Beni tanıyorsun."
Bir yudum daha.

Adam kıza daha da yakınlaştı. Arkadan uzun boylu, benim gibi simsiyah giyinmiş, dağınık hafif uzun düz saçlı biriydi. Kısacık bir an bu tarafa baktı. Fakat benim onlara baktığımı fark etmemişti bile. Tanrım... Gözleri masmaviydi ve sanırım bizim gibiydi. Yani işte bizim gibi... Anladın sen. Tekrar kıza geri döndü. Biraz daha yakınlaştı. Etrafıma baktım. Kimsenin umurunda bile değildi. Biraz daha yakınlaştı. Kız hafif dalgalı turuncu saçlı ve açık kahverengi gözlüydü. Ve mankenlere taş çıkartacak bir fiziği vardı. Kızın bakışı birden değişti. O sıkılgan kız birden gitti. Cebinden bir şey çıkardı ve çocuğun sırtına geçirdi. Bu şey siyah büyük bir şırıngaya benziyordu. Hiç acımadan, gözünü kırpmadan geçirmişti. Gözlerim irileşti. Neler oluyordu? Milkshake'i masaya bıraktım. Çocuk yavaş yavaş kızın kucağına düşmeye başladı. Dustin tekrar oraya baktığında o da şaşırdı. "Neler oluyor?" diyerek fısıldadım. Tam düşecekken iki kişi daha geldi. Biri erkek biri kadındı. Erkek, adamın kollarından tuttu. Adamın sıkıştırdığı kızda diğer kolunu tuttu. Biz hala onlara bakıyorduk. Yutkundum. Diğer kadın bu tarafa baktı. Dustin anında önüne döndü. "Kahretsin." Ben hala onlara bakıyordum. "Bunlar ne yapıyor?" diyerek fısıldadım. Dustin eliyle beni olduğum yere geri oturttu.

"O tarafa bakmayı kes." Kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Neden?" "Çünkü o kadınla tanışmak istemezsin."
Tekrar oraya baktım. Kadın bu tarafa doğru geliyordu. "Çok geç... Buraya geliyor."
"Kahretsin," diyerek tısladı. Dışarı bakmaya çalıştı. "Dikkatli ol. Göz teması çok kurma."
Hala anlayamamıştım. Kadın yanımıza geldi. Sarı yer yer beyazlaşmış saçları güzelce toplanmıştı. Üzeri de düzenliydi. Koyu takılıyordu fakat koyu mavi. Takım bir pantolon ve ceket vardı üzerinde. Elini masamızın üzerine koydu. Sonra bana baktı. Ben zaten ona bakıyordum. "Merhaba gençler," diyerek gülümsedi. Cevap vermedim. Gözlerim zaten onunla iletişimi hiç kesmiyordu.

NAİRA‧✕‧Örümceğin Laneti |3K Serisi 1.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin