NAİRA‧✕‧Örümceğin Laneti |3K Serisi 1.kitap|

22 - Seçmeler 2

"Berry?" Evet, şu bizim sınıfın ineği.

Ben ağzım açık ona bakarken o gülüyordu. Okuldaki aksine fazlasıyla yakışıklıydı. Okuldaki aksine gözlükleri yoktu. Kol kaslarını ortaya çıkaran siyah sporcu atleti vardı. Göbeğinin de aynı olduğunu göbeğine yapışan atleti sayesinde anlayabilirdiniz. Okulda fazlasıyla cılız ve aptal birine benziyordu şimdi ise tam tersiydi. Birden dev oluvermişti. Ya biz fark edememiştik ya da Berry farklı bir şeyler kullanıyordu. Okulda kimse ona yaklaşmazdı inek olduğu için. Ama şimdiki halini görseler kızların onun üzerine atlayacağından adım gibi emindim. Yutkundum. Ama dik durmaya çalıştım. Saçları her zamanki inek yalamış şeklinden çıkmış karışık bir şekilde duruyordu. Jöleli ya da ıslak değildi. Kumral dalgalı saçları vardı. Gözlerinin yeşil olduğunu yeni fark ediyordum. Biraz daha yakınlaştı. "Ben de daha demin aynı senin gibi şaşırmıştım Muna." Gülümsemeye çalıştım. "Böyle cevherlerin olduğunu neden bizden sakladın ki?" Kaşlarını çattı. Dikkat ettim de sivilceleri de kaybolmuştu. Sanırım hepsi bir makyajdı. Yani resmen aldatılmıştık.

"Burası gizli bir kuruluş Muna. Seçildikten sonra senin de gizli davranman gerekecek." Güldüm. "Ama şu an bunun acısını senden çıkaracağım," dedikten sonra ellerimi yumruk yaptım. Güldü. "Hemen neşelenme Muna. Bilmediğin çok şey var. Benim askeri eğitim almam gibi." Yüzüm düşerken ani bir hareketle kendimi yerde buldum. Hızlıca sağ kolumdan tutmuş, omzuna kaldırmış ve ters çevirerek sırt üstü yere bırakmıştı beni. "Ahh!" Popom fazlasıyla acımıştı. "Gafil avladın!" Ellerini havaya kaldırdı. "Amaçta bu." Gözlerimi kıstım. Ayağa kalktım. "Canını fazla yakmak istemiyorum Muna. Pes edebilirsin." Güldüm. "Ben..." Kendimi gösterdim. "Pes etmek?"

"Bir arkadaşım pes etmemem gerektiği hakkında gayet iyi bir konuşma yaptı."
"Ve sen de etkilendin." Kafamı salladım. "Tahmin etmekte zorlanmıyorum." Tekrar gafil avladı ve kolumu arkamda yüzümü duvarda buldum. Kolumu sıkıyordu. "Bu hareketler hiç sana yakışmıyor." "Beni tanımıyorsun Muna. Tatlı sertimdir." Gülüşü kulağımı doldurdu. "Tahminimi biliyorsundur. Yoksa söylememi ister misin?" Daha da sıktı. İnledim. Lanet olası! "Umurumda değil!" Cırlamamla ayağımı kasığına geçirmem bir oldu. Acıyla yere yığıldı.

Tekmelerimi geçirmeye başladım. Karnına, sırtına... Ona eğildim ve yakasından kavradım. Çenesini tutarak bana bakmasını sağladım. "Kaybetmeyeceğim." Gülümsedi. "Kaybetmeyeceksin." Alnım kırıştı. Yine boşluğumu yakaladı ve sırtımı yerde buldum. Pantolonumun belinden yakalayıp beni üzerinden yere atmıştı. Sonra üzerime çıktı. Elleriyle kollarımı iki yanda tuttu. Ayaklarıma güç verdiği için hareket ettiremiyordum. Güldü. "Çünkü oyun daha başlamadı. Ve tahminim Dustin. O kadar belli ediyorsun ki." Kaşlarımı çattım. "Biz onunla sevgiliyiz zaten." "Numara olduğunu biliyorum." Tekrar kaşlarımı çattım. Nerden? Nasıl? İçimizde bile değildi nasıl biliyordu? "Nasıl?"

"Ben bilmediğin çok şey biliyorum Muna." Derin bir nefes verdim. "Sen kazandın." "Ne?" Şaşırdı tabii.

"Sana vermek istediğim son bir şey var. Yaklaş."
"Yani pes mi ediyorsun?" Cevap vermedim. Yaklaştı. "Daha yakın." Dudaklarımız neredeyse birbirine yapışacaktı. O derece yakınlaştı. Dudaklarına baktım. O da bana uyum sağladı ve dudaklarıma baktı. Sonra ben de ona yakınlaştım. Kollarımı hafifletti farkında olmadan. Nefesimiz birbirine karışıyordu. Tam dudaklarımız birleşecekken kafamı kafasına geçirdim. İnleyerek geri atıldı. Hemen ayağa kalktım. Kafam çok acımıştı. O kalkmadan ayağa kalktım ve tekmemi karnına geçirdim. Tekrar yeri boyladı. Sonra üzerine çıktım ve yumruklarımı suratına geçirmeye başladım. Sırayla. Terler her bir hücremden dışarı tenime akıyordu. Saçlarımdan birkaç tel önüme düştü. Son kez vurduktan sonra onu sırtüstü yere bıraktım ve geri çekildim. Halsiz yatıyordu. Kadınların cazibesi asla hafife alınmamalıydı. Özellikle de zekaları. Attığım yumruklardan sonra elim acımıştı. O yüzden sağ yumruğumu havada açtım ve salladım. Bu biraz daha rahatlatmıştı.