Asi, Cehennemin Dibi'nde Cesur'la birlikte dikilmiş Yaman'ı bekliyordu. Yaman'ın gelmediği her saniye içini daha büyük bir sıkıntı ve endişe kaplıyordu. Bir eli belinde denize doğru dönüp derin bir nefes aldı ve diğer elini kıvırcık saçlarında gezdirdi. Cebindeki telefonu titredi, belki haber Yaman'dandır diye hızlıca telefonunu eline aldı. Ama mesaj Alaz'dandı:
"Bu gece kuraya gerek yok. Benlesin." yazıyordu.
Normalde Asi'nin dudaklarının yukarı kıvrılıp, yanaklarının kızarıp yanmaya başlamasına sebep olacak bu mesaj şimdi sadece boğazına bir yumru oturtmuştu. Gözlerini sıkıp iç çekerken telefonunu tekrar cebine koydu.
Soysalanlar'da akşam yemeğine davetliydi hepsi. Neslihan Teyze herkesin uygun olduğundan emin olmak için kaç gün öncesinden bugünü seçmişti. Sabahtan beri evde bir sürü yemek pişiyordu. Çağla kaç tane fotoğraf göndermişti. Gece de tabi ki Alaz'la kalacaktı. Son zamanlarda Alaz'ın gözlerini açarak Asi'nin kalbine dokunmaya çalışan ısrarına pek gerek kalmadan Asi onda kalmayı kabul ediyordu. Olabildiğince çok vakit geçirmek istiyordu Alaz'la.
"Her şey hazır mı?" diye sordu Yaman hızlı hızlı yürüyerek yanlarına gelirken.
Asi arkasını döndü ve Cesur'la neredeyse aynı anda kafalarını olumlu şekilde salladılar. Yaman derin bir nefes alıp alnını sertçe ovuşturdu. Birkaç saniye ikisine baktı, yüzlerini inceledi.
"Emin misiniz?" diye sordu Yaman titreyen gözleriyle ve endişeli bir sesle. "Bu işe sizi bulaştırmak istemiyorum. İsterseniz vazgeçebilirsiniz." diye devam etti benzer bir sesle. Ardından gözlerinden bir karanlık ve kararlılık geçti. "Ben kapatırım hesabı." diye derin bir sesle konuştu, hızlı bir hareketle başını aşağı yukarı salladı.
"Bu iş dediğin..." diye başladı Cesur öfkeyle, gözlerinden ateşler çıkıyor gibiydi. "...ilk benim hakkım Yaman. Geçmişin hesabını ben soracağım." diye ekledi ve kendi göğsüne vurdu. "Şimdinin de. Şimdi size yaptıklarının da." diye bitirdi lafını aynı öfkeyle. Gözleri Yaman ve Asi arasında gezerken biraz yumuşayabilmişti yine.
Yaman kabullenerek ve anlayarak başını salladı, gözlerini yere dikti. Tutabilse tutardı ikisini de. Onlar olmadan kurmaya çalışmıştı planı bir kere daha ama tek başına yetmiyordu. Bu sefer Alaz'ı bulaştırmamakta kararlıydı. Fakat bu sefer de Asi ve Cesur bulaşmıştı. Bunu kendileri istemişlerdi. Asi kendine bile güvenmiyordu. Her şeyden sonra o da tek başına salakça bir şey yapmaya kalkabilirdi.
Zafer'in hala yaşadığını öğrendikleri anda Asi, Yaman'ın bir daha bir şeyler deneyeceğini biliyordu. Karakolda haberi aldıklarında Yaman'ın gözünde görmüştü bunu. Cesur'la birlikte peşinden koşmuşlar, neredeyse kafasına vura vura bu sefer tek başına hareket etmeyeceğini anlatmışlardı.
Polis güya işin üstündeydi de ama, oysa hiç kimse rahat uyuyamıyordu ki. Zaten Zafer'i ölü sanarlarken de yeterince kabusları vardı. Kaç geceyi odasının duvarlarına bakarak geçirmişti Asi. Günü müthiş bir uykusuzlukla, sahne öncesi esneyerek yaptığı provalarla bitiriyordu. Sonrasında Alaz onu eve bırakırken arabada uyuyabiliyordu ancak. Alaz da Asi uyusun diye hep yolu uzatıyordu. Alaz'ın arabasının yan koltuğunda, onun yanında, onun kokusunu içine çekerek, onun ceketi üzerine örtülmüşken en derin uykularını çekiyordu Asi. Her seferinde yüzünde bir gülümsemeyle uyanıyordu. Kendini tutamıyordu.
Biraz da bu yüzden Alaz'da kalıyordu Asi sürekli. Üçü, bir süre diğerlerinden saklamıştı Zafer'in hala yaşadığını. Haberi Alaz'la Çağla'nın doğum gününden birkaç gün sonra almışlar, içlerinde tutmuşlardı ama, başta Alaz, herkes anlamıştı ters bir şeyler olduğunu. Yaklaşık bir hafta sonra da Selçuk komiser ve Elif eve gelip güncelleme verince önce Neslihan Teyze sonra diğerleri öğrenmişti. Güncelleme: Zafer'in yurtdışına kaçtığını düşünmeleriydi. Zafer'in yaşadığını öğrenmeleri, yurtdışında olduğunu öğrenmeleriyle eş zamanlı olduğu için paniklerini kontrol altında tutabilmişti diğerleri. Alaz hariç. Tamamen çıldırıp evin önüne ve mahalleye koruma yığmış, Asi'nin onlarda kalması için bir yalvarmadığı kalmıştı. Neslihan Teyze, bu akşamki yemeğe de endişeli geçen bu haftalardan sonra özellikle fazlasıyla özeniyordu. Herkesin rahatlaması için önemliydi bu akşam. Nasılsa Zafer yurtdışındaydı ve Türkiye'ye geldiği an polisler onu enseleyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir ayrılık şarkısı
Fanfiction"Alaz'a söylemedin değil mi?" diye sordu Cesur, Asi'ye dönerek. "Ne söyleyeceğim be?" diye çıkıştı Asi, biraz da alınarak. Bir anlaşma yapmışlardı. Ne olursa olsun bunu bozmazdı. Yaman ve Cesur'a verdiği sözden geri dönmezdi. Hiç kimse için. Hiçbir...