kayıp bize yıllar.

2.6K 130 19
                                    


Yaklaşık 2 yıl sonrası.

28 Nisan 2026.

Alaçatı.

Bugün restoran fazla kalabalıktı. Genelde öğlen saatleri yoğun oluyordu ama şu an boş bir tane masa bile yoktu. Asi birkaç müşteriyi kapıdan göndermek zorunda bile kalmıştı.

Asi, restoranın fazla meşgul olduğu günleri seviyordu. Oradan oraya koşturup, siparişleri aklında tutmaya çalışırken, bin tane müşterinin bin tane farklı derdinini dinlerken kendini unutuyordu. O an Asi olmuyordu, sadece elinde tabak taşıyan, su dolduran bir kuklaya dönüşüyordu.

Zaten de bir süredir Asi değildi.

"Asya, senin masa siparişini soruyordu." diye seslendi Murat onu görünce.

"Dedim 10 dakikası var diye, dayanamıyorlar." diye söylenerek iç geçirdi Asi.

"Git bir bak yine, sonra müdür kızıyor." diye cevapladı Murat da ufak bir gülümsemeyle.

"Tamam, tamam." diyip Murat'ın omzuna vurdu Asi ve masaya doğru gitti.

Asi, Murat'ın bu iyi niyetli uyarılarında ve yardımlarında Yaman'ı görüyordu. Ne zaman sorunlu bir müşteri olsa diğerlerine bırakmadan kendisi gidip hallediyordu, onların uğraşmasına izin vermiyordu.

Yaman'ı çok özlüyordu.

Müşteriye kırk kere siparişlerinin hazır olmasına 10 dakika kaldığını söylese de susmadılar. Şikayet etmeye devam ettiler. Tatil için İstanbul'dan geldiklerini, daha Beach'e gideceklerini anlatmaya başladılar. Onları dinlerken Asi'nin aklında belli belirsiz Alaz'ın arkadaşlarıyla yediği o yemek geçti.

Her gün her saniye zaten Alaz'ı düşünüyordu aslında. Çalan bir şarkı, burnuna gelen bir parfüm kokusu, Alaz'ın sesine benzettiği bir ses.... Düşüncelerinde Alaz'ın olmadığı bir saniye bile yoktu.

Hele bugün.

İki yıl önceki doğum gününü düşünerek uyanmıştı. Daha doğrusu ertesi sabah Alaz'la dağ evinde uyandıkları o anı rüyasında görmüş, yatakta yanının boş olduğunu fark edince hangi zamanda ve nerede olduğunu hatırlamıştı.

Acaba şimdi ne yapıyordu Alaz?

Gözlerini kapatıp Alaz'ın mutlu bir şekilde ailesiyle pasta kestiğini hayal etmek istemişti ama hiçbir şey oluşmamıştı zihninde. Bu karanlık, Alaz'ın onsuz, onlarsız mutluluğunun hayallerinde bile olamayışı Asi'nin içini sıkıştırmıştı. Hemen gözlerini tekrar açmış ve kendi gerçekliğine dönmüştü.

Şimdi de kafasını hafifçe sallayıp düşüncelerini dağıttı.

Sonunda, en yapmacık gülümsemesini takınıp yemeklere bakmak için mutfağa gideceğini söyledi ve hızlıca içeriye geri gitti. Arkasını döndüğü an yüzündeki gülümsemeyi silip, çenesini sıktı.

Tam mutfağa doğru giderken Zeynep seslenip onu durdurdu.

Zeynep biraz Çağla'ya benziyordu. Onun gibi uzun saçları vardı, her gün fön çekip işe geliyordu ve her gün saçını toplaması gerektiği için şikayet ediyordu. Bir kere Çağla'ya yaptığı gibi sarhoş bir Zeynep'i de toplamaya çalışmıştı.

Acaba Çağla bu akşam doğum gününde sarhoş olacak mıydı? Sarhoş olacaksa güzel bir kutlama sırasında mı içecekti yoksa yine acılarını dindirmek için mi?

"Asya, Asya." dedi Zeynep. Asi zaten onu duymuyormuş gibi bir de elini sallıyordu. "Çıkışta içmeye gidicez, sen de gelir misin?" diye sordu büyük bir gülümsemeyle.

bir ayrılık şarkısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin