MAZİYE KALDIK

102 50 5
                                    

Kadın deliler gibi aşıktı adama,
Adam her şey gibi bağlıydı kadına.
Adam her zaman evlilik hayali kurardı sevdiğiyle ,kadınsa onun bu halini görünce sevinçten havalar uçardı belli etmese de.
Ama adamı tuhaflık vardı son bir haftadır, kadın farkındaydı nişanlısına bir tuhaflık olduğunu ama üstüne gitmek istemedi. "Sevgilim söyler bana her şeyi" dedi . Bekledi adamın onla konuşmasını.
°°°°°°°°°°°
3 hafta geçti günlerden cumaydı adam ve kadın akşam beraber dışarı çıkıp eğlenmeye gittiler. Ama adam o akşam çökmüş durumdaydı nişanlısına belli edemiyordu ama acılar içinde uyumaya çalışıyordu geceleri yorgundu, uykusuzdu...
Kadın dayanamadı sevdiği adamın bu hallerini görmeye adama sordu"sevgilim neden böylesin haftalardır söyle ki sana yardım edebileyim". O sırada sahil kenarında bir banka oturdular adam döndü sevdiği kadının güzeller güzelinin yüzüne. Burukça gülümse di ona , içi acıdı, kalbini defalarca bıçak saplandı.
Nasıl söylerdi sevdiği kadına illet bir hastalığa kapıldığını, kanserin son evresinde olduğunu ve belki aylar sonra artık onun mezarına geleceğini nasıl söylerdi ki insan ömrüm dediği insana....
Adam söylemesi gerekenleri  haykırdı  ancak sadece içinden...
Ama adam söyleyemezdi kadının yüzüne karşı söyleyemezdi ki  gözlerine bakarken. Kadının  gözlerindeki ışığını söndüğünü kendi gözü ile göremezdi ki adam, o zaman kahrolurdu.
Adam yaklaştı kadının yüzüne evim  dediği gözlerine baktı, nişanlısının doyamadığı dudaklarını öptü defalarca. Kadın anladı adamın halini, konuşmak istemediğini o yüzden karşılık verdi sadece ,saatlerce sahil kenarında oturdular . Adam her gün güçten düşüyordu dayanamıyordu canının bu kadar acımasına.
Adam doktorla konuşmuştu o gün doktor ise onu hayatında alabileceği en kötü yanıtlardan birini verdi"belki 1 ay belki 2 ay"ne kadar kolaydı değil mi sadece 4 kelime, hayatını bitiren 4 kelime adam kabullenmişti artık öleceğine . Ama adam kıyamıyordu ki nazlı sevgilisine, nasıl dayanır onun gözlerinin içininde bu acıyla yanmasına, adam günlerce düşündü geceleri uyumadı ,saatlerce ağladı, sevdiği kadını yarı yolda bırakacağı için...
Ailesi zaten yıkılmıştı gözlerin önünde ailesinin o halinden sonra korktu "nasıl söylerim ben uğruna kendimi feda edebileceğim kadına bunu söylemeyi" diye düşündü, bencillik yapamazdı ki nazlı sevgilisine. Adam bunları düşünürken daha çok ağladı belki günlerdir akıttığı gözyaşlarını saatlere sığdırdı. Bu fikri verdiği için kendine ve sevdiğine, sevdiği kadını ondan nefret edeceği için, hayatın aşkını terk edip dünyadan böyle gideceği için, belki kadının ona verdiği sevgiden pişman olacağı için...
Sabah kalktı adam uykusuzluk, yorgunluk, acı içinde ilk işi nazlı sevgilisine yazmak oldu"saat 4'te sahil kenarında konuşalım"diye. Adam buluşma saatine kadar kendini toplamaya çalıştı ama sadece çalışabildi.
Hazırlandı ,sevgilisinin en sevdiği parfümünü sıktı, sahile gitti . Dakika ve sonra kadın geldi belki yanında oturdu adama yüzüne döndü ve yıkıldı. Şansım dedi insan ölü gibiydi bir şey diyemedi gözlerinden yaşlar süzüldü yanaklarına doğru...
Sarıldı adama sımsıkı bırakmamak üzere sarıldı dakikalarca. Sonra yavaşça çekildi adamın konuşmasını bekledi dakikalarca.

Adam zorla döndü kadına sesinin titremesinin izin vermeden tek nefeste söyledi"Nazlı sevgilim, her şeyim, ömrüm şu hayatta seni ne kadar sevdiğimi kelimelerin bile yetmeyeceğini zaten biliyorsun . Yutkundu. Güzelim yapamıyorum bana say, söv ,vur ,kız ,bağır ,çağır, affetme beni . Ama ne olursun  (yalvarırcasına söyledi adam son cümleleri) beni sevdiğin için pişman olma. Ben beceremedim bu bana göre değilmiş sen benim en büyük doğrumsun .Ben gitmek zorundayım, özür dilerim, seni bırakmak zorundayım, Allah cezamı versin özür dilerim... "diye tamamladı adam konuşmasını , çoktan gözyaşları göz pınarlarından çıkmıştı.

Kadın şok oldu, yıkıldı, defalarca tekrar etti içinden "hepsi bir kabus" ama fayda etmedi işte... Sevdiği adam çökmüş bir şekilde gözyaşları ile karşısındaydı kadının.
Kadının sol gözünden tekrar bir yaş süzüldü sustu dakikalarda sustu, adama baktı o da önüne dönmüş ağlarken denizin sonsuzluğunu izliyordu. Kadın kıkırdadı ağlarken döndü sevdiğini"tamam" dedi ,titrek sesiyle ve gözyaşlarıyla. Adam döndü kadına"bir şey yap, say , bağır, çağır"diye yalvardı adeta.
Kadının eli ise sadece parmağındaki elmastan olan yaşam ağaçlı yüzüğüne gitti, çıkardı ve sevdiği adamın avucuna bıraktı titreyen elleriyle. Adama baktı ve güzel gülümsemesinden sundu gözyaşlarının arasından"Allah'a emanet ol"diyebildi sadece.

Kadın gitti bir defa istese bile gelemeyeceğini bilmeden....

Kadın yolda başladı akıtamadığı gözyaşlarını  akıtmaya.

Adam  yere çöktü"affet beni sevgilim affet"diye haykırdı gökyüzüne.

Bir hikayede 2 ölü ruh bulundu bir sevdasından uzakta olmak zorunda olan , diğeri ise terk edildiğini sanan , acı içinde iki farklı ruh.

1 ay geçti takvim adamın kızı evlenme teklif etti tarihi 12 Ekimi buldu , ama farklı olan bir şey vardı bu sefer adam solunum cihazlarının arasında canıyla cebelleşiyordu. Saat 21.06'yı buldu ...
Adam ansızın gözlerini zifiri bir karanlığa bıraktı,
istese bile açamayacağını bildiği halde...
Odada ise ailesinin acı feryadı ile yankılandı hastane, acı haykırışları ile yıkıldı. Adam ise sadece derin biri ses duyuyordu o da bir süre sonra sonsuzluğa doğru sustu. Karanlık olan yer bir anda bembeyaz ışıklarla doldu....

Kadının kulağına gitti acı haber ,ne de olsa kara haber tez duyulurdu. Kız duyması ile çığlığını acı haykırışıyla bıraktı gökyüzüne...
Haftalar önce adamın haykırışıyla yankılanan  gökyüzü bu sefer adamın sevdiği kadının acı sesiyle yankılandı..

Kız uyutulmak zorunda bırakıldı saatlerce, ta ki adamın cenazesine kadar.
Kadın"yalnız bırakamam ama terkedemem"diye uyardı kendini. Gitti cenazeye bir eli kalbinde biriyle destek veren ailesinde. Adamın cenazesi gömüldü adamın annesi geldi kızın yanına hıçkırıkları arasından zar zor yürürken kızın ellerinin arasına bir zarf ,bir anahtar, bir de yüzük bıraktı..
Kadın ağlamamıştı cenaze boyunca ama dayanamadı bu görüntüden sonra acılar içinde bağırarak ağlamaya başladı...
Sadece sevdiği adamın annesine sarılabildi o an. Günler geçti kadın anahtarın adamın özel kasasının anahtarı olduğunu öğrendi ama gidemedi ,cesaret edemedi onun odasına bir daha girmeyi ,onun kokusunu solumayı...
Daha fazla oynamadı zor da olsa gitti , sevdiği adamın odasına girdi kasayı buldu ve kilidini açtı içinde adamın kanser olduğunu öğrendiğinden itibaren aylarca sevdiği kadın için yazılmış olan mektupları gördü. Acı tebessümüyle ağlamaya başladı...
Aylar geçti kadın her hafta gidiyordu sevdiği adamın mezarına...

8 yıl geçti adamın, ailesi bile kadının evlenmesini istedi ama kadın kabullenemedi ki ,nasıl sevdiği adamı aldığı kalbine başka bir adamı sığdırabilirdi ki ondan başka birinin sevgisini nasıl alabirdi oraya...
Ama o gün kadını bir arama geldi aylar önce başvurduğu yetimhaneden, kadın belki yıllar sonra ilk defa bu kadar heyecanlandı, çünkü sevdiğin hayallerini gerçekleştirecekti  bir kız çocuğunu evlat edinecekti.
Kadın gitti görüşmeye başvurusuonaylanmıştı, kadın orda bu sefer mutluluk gözyaşlarını döktü.

Kadın kızını aldı canını, güzelini, bebeğini onu sonsuza kadar koruyacağı sözünü verdi sevdiğine. Sürekli adamın mezarına götürdü kızı ,adamı anlattı ona anılarını her şeyini . Kız ise çoktan alışmıştı annesine ,babasını çok seviyordu onun melek olduğunu biliyordu...
°°°°°°°°°°°°°°
Bırakmayın bazı aşklar maziye kaldı

                                               YB

GİTME SENDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin