why not me

58 6 3
                                    

Fırçayı son kez tuvale değdirdiğimde memnun olmuşçasına gülümsedim. Zayn'i çiziyordum. Tekrar ve tekrar. Çizim odamın duvarları neredeyse komple onun portresi, gözleri, dudakları ve sahip olduğu diğer her şeyle doluydu.

Sanatımdı. İlham kaynağım.

Onu çizmekten hiç bıkmıyordum. Arada farklı şeyler çiziyordum yine ama sonucunda hep ondan bir parça ekliyordum çizimlerime. Gökyüzünü yaparken, gün batımını andıran ela gözleri geliyordu aklıma. Pembe çiçekler çizerken dudaklarını düşlüyordum. Siyah boyayı elime aldığım anda bile tek düşündüğüm, uzun gür kirpikleriydi.

Onunla kafayı bozmuştum resmen.

Ama bu bana iyi geliyordu. Ona olan özlemim, aşkım ve hissettiğim arzu artık içimde kalamayacak kadar yoğunlaştığında, kendimi onu çizerken buluyordum. Ya da bazı zamanlar onu düşünüp kendime dokunduğum oluyordu. Elimden başka bir şey gelmezdi zaten.

Telefonum çaldığında masadan alıp cevaplamıştım. Arayan Reina'ydı.

"Müsait misin?" dedi ağlamaktan kısılmış olduğunu belli eden bir sesle. Zayn'le kavga ettikten sonra günlerce ağlardı.

"Evet?"

"Sana geliyorum. Kötüyüm, Cindy."

Dudaklarımı ısırıp onaylayan bir mırıltı çıkardıktan sonra telefonu kapatıp cebime yerleştirmiştim. Hızlıca boya malzemelerini yerine koyup elimi yıkadıktan sonra odadan çıktım ve kapıyı üç defa kilitledim. Bu odayı herhangi biri görürse intihar ederdim muhtemelen.

Çizim odama kimseyi sokmazdım, bazen Reina ve diğerleri orada çok gizli şeyler sakladığımla alakalı espiriler yapıp girmek istiyorlardı fakat izin vermiyordum. Odanın duvarlarına astığım tabloların, yaptığım çizimlerin neredeyse hepsi Zayn'le alakalıydı.

Reina geldiğinde kapıyı açtım ve beraber odama geçtik. Yatağıma bedenini atıp uzandığında direkt ağlamaya başlamıştı bile.

"Bıktım artık. Beş gündür konuşmuyoruz ve bana tek bir mesaj bile atmadı. Ne yaptığımı umursamıyor."

Ben de yanına oturduğumda elini tutup sıvazlamıştım.

"O böyle, biliyorsun. Seni seviyor ama belli edemiyor sadece."

"Sikeyim onun sevgisini, Cindy. Kaç yıl geçti. Hala mı aynı?"

Diyecek bir şey bulamadım. Zayn ve onun ilişkisi hep böyleydi. Kavga ettiklerinde yıllar geçse bile Zayn asla yazmazdı ona, sadece Reina adım atarsa barışırlardı.

"Arayacağım şimdi. Ama bu sefer barışmak için değil, ağzına sıçacağım bak gör."

"Reina. Onu sinirlendirmek istemezsin. Sakin konuş."

"Sinirini de sikeyim."

Cevap vermeme fırsat kalmadan aramış ve hoparlörü açmıştı. Nefesimi tutup sesini duymayı beklerken sonunda açtı ve boğuk sesiyle "Ne var?" dedi.

"Bana yazmayı düşünmüyorsun sanırım."

"Evet."

"Hiç mi umurunda değilim Zayn?"

Bir süre ses gelmedi. İkimizde ne cevap vereceğini merakla bekliyorduk.

"Gitmek istersen seni tutan yok."

Reina sinirle karışık bir kahkaha çıkarttığında dudaklarımı birbirine bastırıp onu izlemiştim. Çok fazla sinirli olduğu belliydi, daha önce hiç bu kadar sinirli görmemiştim onu.

"Yani beni sevmiyorsun öyle mi?"

"Evdeyim. Gelsene."

"Neden?"

addicted • zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin