addicted • zm

blurry

Günlerdir Reina'yla beraberdim çünkü muhtemelen hayatının en berbat anlarını geçiriyordu.

Zayn sayesinde.

Bunu gerçekten yapacağını düşünmemiştim ama evet, yapmıştı. Karşısına gelip bana söylediği gibi, onu asla sevmediğini ve sevemeyeceğini söyleyip bırakmıştı kızı. Bunlar yaşandıktan sonra Reina resmen transa geçmiş bir şekilde evime gelip sabaha kadar ağlamıştı içli içli.

Elimden gelen tek şey ona sarılmak ve her şeyin güzel olacağını tekrarlamak olmuştu. Başka ne yapabilirdim bilmiyorum. Zayn'in sözlerinin ne kadar can yakıcı ve merhametsizce olabildiğini bizzat görmüştüm. Reina'nın yerinde olsaydım ben de yıkılırdım normal olarak.

Şimdi ise karşı karşıya mutfak masasında oturuyor, sigaralarımızı tüttürüyorduk. Günlerdir yaptığımız tek şey hiçbir şey konuşmadan öylece oturup sigara içmekti.

"Kendime gelemiyorum, Cindy. Gelemiyorum. Sanki şu an hayatta değilim gibi." dedi daldığı yerden gözlerini ayırmadan.

"Biliyorum."

Diyecek başka bir şeyim yoktu. Böyle zamanlarda teselli etmek ya da çözüm yolu aramak saçmaydı zaten, kendimden biliyorum. Eğer birinin yanında olmak istiyorsan tek yapman gereken susup oturmaktı. Varlığı bile yetebilirdi o kişinin.

"Koca iki sene. Her şeyimi verdim ona ben. Ne kadar uzak olursa olsun sevgimi ve ilgimi eksik etmedim. Kavga ettiğimiz her an barışmak için yanında bittim."

Titrek sesi kalbime bir yük oturtmuştu. Şu an ne kadar acı çektiğini tahmin edebiliyordum ancak elden hiçbir şey gelmezdi.

"Söylesene, neden sevmedi beni? Neyim eksikti?" dolu gözlerini bana çevirip konuştuğunda yutkunmama engel olamadım. Sanki şu an karşımdaki kişi Reina değil, bendim.

Her zaman kendime sorduğum sorulardan birini sorması garip hissettirmişti.

"Senin bir sorunun yok. Bazen her şeyi versen bile karşındaki insanın kabul etmemesi, senin sorunun olduğu anlamına gelmez. O insanın kalpsizliğidir bu."

"Sikeyim. İki sene boyunca hiçbir sik hissetmeden nasıl devam edebildi? Anlayamıyorum."

Bunu ben de merak ediyordum. Sonuçta bir şey hissetmediğin insana karşı belli bir süre sonra dayanamazdın. Ancak Zayn iki sene boyunca Reina'yla beraber olmaya devam etmişti. Çıkarı neydi ki? Birlikte olabileceği, takılabileceği tonlarca kız bulabilirdi.

"Bu Zayn'in mantıksızlığı. Demek ki senin için doğru kişi değildi Reina." dedim elimi koluna dokundurup hafifçe okşayarak.

Aynı kişi için aşk acısı çekiyor olmamız, benim onu teselli ediyor olmam... Garipti.

Ben de onun gibi sanki şu an yaşamıyorum ve tüm bunlar bir rüya gibi hissediyordum. Bundan sonra ne olacağını bile düşünemiyordum. Tek isteğim Reina'nın toparlanması ve daha fazla üzülmemesiydi.

Kendimi bildim bileli acı çeken bir insandım. Bunun ne kadar berbat ve hayatını mahveden bir durum olduğunu da en iyi ben bilirdim. Reina güzel şeyleri ve gerçekten güzel bir aşkı hak ediyordu.

Ben hak ettiğim şeyleri yaşadığımı biliyordum zaten.

"Çok teşekkür ederim, Cindy. Günlerdir benimle ağlıyor ve saatlerce oturup yakarışlarımı dinliyorsun. Bu günlerimde yanımda olduğunu asla unutmayacağım."

"Saçmalama." dedim kaşlarımı çatarak. "Senin her zaman yanında olacağım ben."

Buruk bir şekilde gülümsedi ve elini sigara paketine uzatıp bir dal daha yaktı. Ağlamaktan göz altları morarmış ve bitik bir haldeydi. Zaten aile içi yeterince sorunla uğraşırken bir de Zayn'in şerefsizliğini çekiyordu.