🎧: Lana Del Rey - Art Deco
Harry Styles.
Hayatın güçlükleriyle küçük yaşta tanışmıştım ve bu açık ara en çok memnuniyetsizlik duyduğum tanışmaydı. Bu ifadem kulağa pek büyük gelmiyor olabilirdi ama inanın bana; onlarca hatta belki de yüzlerce korkunç insanla tanışmıştım. Yüz kızartıcı sicilleri olan suçlularla, onlarca insanın hayatını mahveden organ mafyalarıyla, fuhuş çetesi liderleriyle, uyuşturucu satıcılarıyla... Yine de hayatın katran kaplı yüzüyle tanışmam zirveyi terk etmiyordu.
Hiçbir zaman süper kahraman filmlerindeki kötü adamlar gibi acı geçmişimi romantize ederek kendimi aklamaya çalışmamıştım. Soğukkanlı bir katil oluşumun çocukluğumda yediğim ve genelde bilincimin kapanmasıyla sonuçlanan dayaklarla büyük bir bağlantısı yoktu bana göre.
Çünkü bu kimliği ben seçmiştim. Bu kimliği ben inşa etmiş, ben sürdürmüş, ben büyütmüştüm. Katil olduğum gerçeği de olumsuzdan çok olumlu duygular uyandırıyordu içimde.
Zihnim her zaman yok etmeyi var etmekten daha çekici bulmuştu.
Eskiden birkaç gece geçirdiğim kadınlardan biri yüksek ego seviyemi, 'Kendini bir tanrı gibi görüyorsun.' diyerek iğnelemişti. Yaşamımdaki kısa rolü düşünüldüğünde hakkımda ne düşündüğü beni hiç endişelendirmediği için onu cevapsız bırakmıştım ancak gerçek öyle değildi.
Ben Tanrı'nın var ettiğini yok etmek için doğmuştum. Benim nezdimde bu kendini bir tanrı olarak görmekten daha iddialıydı ve ben iddialı şeyleri severdim.
Son zamanlara kadar hiç kendime özenle diktiğim kaftanların dışına çıktığım olmamıştı. Hiçbir zaman yaşadığım kan ve tehlike dolu hayattan uzaklaşmak istememiş, hiçbir zaman ölümcül rutinlerimi bozmamıştım. Yaşa ve öldür. Benim rutinim buydu.
Ancak şimdi işler bir göz kırpmam kadar kısa bir anımda tepetaklak olmuştu. Rutinimi gerçekleştirirken odaya giren kısa saçlı ve dövmeli, bir ressamın ıslak rüyalarını süsleyebilecek kadar güzel olan kadın dengemi deyim yerindeyse sikip atmıştı.
Alıştığımın dışında bu sefer vahşice yok etmek değil, yok edileni var etmek istiyordum.
Tanrı aşkına, böyle bir yeteneğim olup olmadığını bile bilmiyordum! Hayattaki saygınlığımı en iyisi olmadığım işlere girişmemekle kazanmıştım ancak şimdi saygınlığımın bile bir önemi yokmuş gibi geliyordu. Bu içimdeki canavarın dik duruşuna vurulan en büyük darbeydi.
Bir yandan bu canavara zarar verebilecek tek kişinin yine onu içinde yaşatan kendim olacağını uzun süredir biliyordum. Bu canavar öyle derinlerdeydi ki dıştan hiçbir etken veya özne onu yıkamazdı. Fakat ben onu bir hamlemle devirebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hotel room | harry styles
Fanfiction"O güzel ağzından bu otel odasında gördüklerinle ilgili tek bir şey çıkarsa, seni affetmem," Kıyafetimin üzerine iliştirilmiş yaka kartıma baktı ve, "Adele." diye tamamladı. Yüzüme doğru eğildi. "Beni anladın mı?" Yeşil gözlerine baktım titreyen el...