25.Bölüm

10.9K 685 144
                                    


Keyifli okumalar dilerim canlarım.

   















⚜️

Hayat, yüzünde açan bir tebessümü soldurmak için an kollardı. Bir gülüş bin felakete sebep olurdu. Azıcık bir mutluluğu çok görürdü bize. Elinde paslı bir bıçakla sabırla bekler dururdu seni vurmak için. Kendini en özgür, mutlu ve işte şimdi her şey yolunda dediğin o anda o bıçağın acısını sırtında hissederdin ama delip geçtiği yer kalbin olurdu.

Başta zor gelir. Alışamazsın, bu acıya. Neden? Diye sorar durursun kendine. Neden şimdi? Neden bugün? Bir sürü sayabileceğim nice soru daha beraberinde gelirdi acıyla birlikte.

Geriye kalansa, yıkık dökük sadece enkazdan ibaret olan bir yaralı kadın kalırdı. Sabırla beklerdi o kadın. Birisi düştüğüm yerden tutup kaldırsın beni diye. Bu sefer yanlış olmadığımı ve hayat her hançerini kalbime sapladığında o yarayo saran birisi olsun isterdi yanında.

Yarası yarasına denk olmasa bile şefkati, merhameti isterdi.

Ne o yarayı saran ne de düştüğü yerden kalkmasına yardımcı olabilecek bir el uzanırdı.

Tek başına o enkazdan çıkmak zorunda kalırdın. Her şeye rağmen gülümsemeye, acıyla bağışıklık kurmaya ve alışmaya çalışırdın.

Zamanla öyle bir hal alırdı ki bu, mutlu olmaya, gülümsemeye korkak, çekinir hale gelirdin. Acaba? Derdin içten içe.

Acaba bu sefer bir gülüşe, mutluluğa kaç ömür öğüteceğim? Daha kaç acıyı bir gülüşe sığdıracağım ve daha kaç mutluluk için, gelip geçici anlar için gülümsemeye korka hale geleceğim?

Acaba bu sefer beni vuracak olan o paslı hançer bir kez daha kalbimin orta yerine, en derinine saplandığında kan ağlayan içim gözlerimden dolup taşacaktı?

Daha kaç acı benden, yaşamımdan bir parça daha alacaktı?

Ölüyordum.

Kendi içimde yavaş yavaş beni tüketen bir hastalık vardı sanki. Kanser gibi. Her geçen gün vücuduma yayılıyor geçen günler solmama ve güçsüz düşmeme sebep oluyordu. Her seferinde yere çakıldığımda ayağa kalacak gücü bulamıyordum kendimde.

Ölmek istiyordum ama bu acı, bu beni tüketen hastalık öldürmüyordu da.

Belki de kangren olan yeri söküp atmak gerekirdi içimden ha?

Başta zor gelir elbet.

Başta her şey zordur.

Ama her zorluğun sonunda bir kolaylık vardır.

İzle.

Kırık kanatlarımı nasıl titreye titreye sardığımı ve bu hastalığın beni nasıl tükettiğini izle.

Annesini babasının öldürdüğü, abisinin ve hayatındaki herkesin bunu bildiği ama yıllarca sakladığı o kadınım ben.

Yıllarca kendisini annesinin katili diye suçlanan, bir yalana kurban giden ve senelerce kandırılan o kadınım.

Annesinin mezarına gitmeye yüzü bile olmayan o kadınım ben.

Bir bebeğe annelik yapamayacağını canı gönülden hisseden o kadınım ben.

Çünkü annesiz büyüyen her kız çocuğu, elbet korkar annesizliğiyle sınayacağını bildiği bir çocuğu dünyaya getirmeye.

Şimdi ben hiç olmadığım kadar çok korkuyordum ama yanımda yine kimse yoktu.

ARDIÇ  +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin