26.Bölüm

12.9K 671 249
                                    

Hepinize yeniden merhaba.

LÜTFEN BU KISMI OKUYUN.

NORMALDE BÖLÜMÜ BU KADAR GECİKTİRMEYECEKTİM VE BU BÖLÜM SEZON FİNALİ OLACAKTI AMA SEZON FİNALİNE BİRAZ DAHA YOLUMUZ VAR GİBİ. BU BÖLÜM SEZON FİNALİ DEĞİL. ONA AÇIKLIK GETİREYİM.

İKi ARKADAŞIM GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE  KOACELİDE CİDDİ BİR TRAFİK KAZASI GEÇİRDİLER. İKİSİNİ DE KAYBETTİK VE BÖLÜMÜN GECİKMESİNDEKİ SEBEP KÖTÜ BİR PİSKOLOJİDE OLDUĞUM VE YAZAMIYOR OLDUĞUMDU. DÜN BİRİNİN CENAZSENİE KATILDIM VE YILLARCA BİR ARADA OLDUĞUM SOFRAMIZI PAYLAŞTIĞIM ARKADAŞIMI KAYBETMEK VE BUNUNLA MEZARLIKTA YÜZLEŞEMEK ZORUNDA OLMAK O KADAR ZORUMA GİTTİ Kİ ANLATAMAM. HALA İNANAMIYORUM. HALA HAYAL GİBİ AMA YAPACAĞIM BİR ŞEY YOK.

Yanımda olmasanda hep kalbimdesin canım arkadaşım. Keşke bu kadar erken gitmeseydin. Daha birlikte çok yolumuz vardı ama nasip değilmiş demekki.

Neyse çok konuştum.

Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar.




Korktuğu karanlığa sığınan bir kadın vardı.

Kanadı kırık kelebekleri canlanmış, göğüs kafesine ateş böcekleri uğramış bir kadın vardı.

O kadın bendim.

Kimsesizliğinin içinde korktuğu karanlığa sığınan, seven ve inan o kadındım ben.

Bir kız çocuğu vardı içimde ölü kalan. Bir kız çocuğu vardı ruhumda son nefesini veren. Kimin zaman bir uçurum ucunda, açık mir mezarın içinde ve karanlık bir kuyunun dibindeydi.

Hepsinde yaralı ve küçüktü. Annesi yoktu bir kere.

Annesi olmayan kadın eksikte olurdu, yaralıda.

Zamanın aleyhime işlediği günlerdeydim. Kendi içimdeki savaşı aklımın kazandığı o gündeydim.

Ölümün pençesinde, bir kız çocuğun cansız bedeninin üzerine bırakmıştım yara bere içinde olan ruhumu.

Hastanede dördüncü günümdü. Göğüsüme bağlı kablolarla savaştığım dördüncü günümdü. Serumlarla beslendiğim ve sağlık durumumun dikkatle takip edildiği dördüncü günümdeydim.

Keskin oradaydı. Camın arkasında içi içine sığamıyormuş gibi günlerdir orada dikiliyordu.

Sözünü tutmuştu.

Zaten o sözünü hep tutardı.

Ameliyat doktorların umduğundan daha iyi geçmişti. İki haftayı burada geçirecek olsam da bunun için bir sıkıntı görmüyordum çünkü artık buradan çıktığımda rahat bir nefes alacaktım.

Eskisinden daha dikkatli olmam gerekse de eskisine göre daha sağlıklı olacaktım.

Yanı başımdaki hemşire serumumu kontrol ettikten sonra, odadan ayrıldı. Keskin camın arkasında dikilirken beni izlemekten öteye gidemiyordu.

İçeri giremiyordu.

İçeri girmesi kesinlikle yasaktı ve bir süre daha beni oradan izlemek zorundaydı.

Gülümsedim.

İçi rahat etsin istedim. Günlerdir kendini yiyip bitirmişti o camın arkasında. Yanıma gelememek, yanındayken bu kadar uzak olmak zoruna gidiyordu.

Aldığım ilaçların etkisiyle gözlerim yeniden karanlığa kapandı.

...

Buz gibi tenimin üzerinde gezinen sıcak bir baskı hissettim. Göz kapaklarımın üzerindeki baskı geri çekildiğinde sıcak bir nefes boynuma, saçlarımın arasına vurdu.

ARDIÇ  +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin