Güvendiğim Dağlar

717 77 214
                                    

Allah derim ne deyum.

Dediği gibi yıkanıp uzanmıştı Civan Mert. İbrahim de sessizce çıktı odadan önce kızına baktı mışıl mışıl uyuyordu.

Merdivenlerden inerken Ebru ve Fatma annenin fısıldaşması ve adını duyması ile durmuştu.

Fatma ana: Sakin ha İbrahimin üzülürse onu üzeni üzerim. Divanında duymasın yosmanın döndiğini.

_______________________________________

İbrahim olduğu yerde biraz daha toparlanıp yüzüne bir gülümseme kondurup mutfağa giriş yaptı.

Anacum Civanıma sütlaç pişiricem ama karışmak yok. Bak bakalım öğrenmiş miyim?

Fatma ve Ebru İbrahimin konuşulanları duymadığından emin olunca rahatlamışlardı.

Fatma ana: Hayde bakalum yaparsun tabi benim bozom ne ederse en güzelini eder.

İbrahim minnetle sarılıp öptü annesini. Emine yenge gelmişti şimdi mutfağa.

Emine: Ohhh ohhh Allah muhabbetunuzi arttura. Unuttunuz ha beni kuskanayrum.

Kıskanma ablam senin yerin ayrı. Ebrum hadi birer kahve yapalım önden pirinç şişene kadar.

Ebru: Ben yaparum sen otur eniştem.

Sohbet muhabbet, yemek hazırlıpı çocuklarla ilgilenmek derken akşam olmuş sofra kurulmuştu.

Gülüm önden bir dane gömerim sütlaç.

İştahın kapanır ama Sevdiğim.

Senide önden yiyorum, hiç kapanıyor mu? Yerim bişi olmaz.

Civan ayıp artık. Al bakalım beğenicen mi görelim?

Civan bir kaşık ağzına attı. İbrahim dudağını kemiriyordu. Bir kaşık bir kaşık daha derken bittirmişti bile.

Ana doğru de sen mi pişirdun sütlaçu?

Fatma ana: Elimi bile sürmedim amma ustasundan el aldi.

Nasıl olmuş, olmuş mu Civan!

Anam etti sandum, o ka iyi olmuş ellerine sağlık güzelim.

Ebru: Hayde oturun sofraya.

Sofraya oturur oturmaz masaya bombayı Ekin bırakmıştı. Ne bilsindi çocuk kurduğu cümleler İbrahimin huzurunun sonu olucağını.

Ekin: Emüca... Oya ablanın sana selamı var. Numarası mi değişik oldi dedi. Her zamanki yerde bekleymiş seni öyle dedi.

Emine: Fışkı yiyenin uşaği! Sus yemeğini ye sen.

İbrahimin yediği lokmalar boğazına dizilmişti. Civan Mert'in yüzü düşmüş ama tek kelam etmemişti.

Ebru sessizliği bozup durumu kurtarmak için konuştu.

Ebru: Civan abimin çocukluk arkadaşıdır Oya abla. Üniversite de birlikte okudular. Yurt dışındaydı dönmüş demak.

Fatma ana: He ya anası diyordu izne gelmiş demek. Dimi Civanım....!

Civan Mert hızla toparlanıp konuştu. İbrahimin gözlerinin içine bakamıyordu.

Öyle çocukluk.... Okul arkadaşımdı. Yani arkadaşım. Bir ara evine uğrar veririm numaramı yani İbrahim.... Senin için sakıncası yoksa!

İbrahim zorluklarla gülümsedi konuşmadan önce. İçi kan ağlasa da belli etmedi. İbrahim en çokta buna alışıktı mutlu, saf aptalı oynamaya.

Kahramanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin