Kahramanım

Yeni hayat

Fatma ana: Fışki için emi. Yukarda damadım aç açına oturdu sen ziftlen burda! Daha da yasak cigara içmek yok!

Fatma ana:Eminem sofrayı kurdu kap gel bozoçgimi mi de aç açına durmasın hayde!

Ana... Anammmm Bozoçgimi gurban olsun yoluna be....

Fatma ana: Düğün edeceğuk! Benim istediğimi edecesun imamin nikahı yoğ onuda kıyacasum!

Sen iste sen nasıl istersen o kaçtım ben. Allah......

_______________________________________

Kapı okadar hızlı ve sert açılmıştıki ibrahim yerinde korku ile sıçradı. Üstüne resmen koşarak atlayan koca cüsseli çocuk adama baka kaldı.

Ula küçük Koçi ula.... Nettunda ananı dakikada dize geturdun ha? Tövbe dedim haftalarca dil döktürecek bağa ama ağzıma şıçti.

Kalk kalk.... Kalkamaysun unuttum onuda gel bakalım koçim benim yemek yiyeceğuz anamın kesin emri var.

Nefes al nefes taramalı tüfek gibi susmadın be adam. Aklına geldim şükür! Anan olmasa acımdan kıvaranıcam bu odada.

Affet affet vallahi bir daha olmaz. Gel doyuralım mercimeğimizin karnıni.

Kucaklayıp alt kata indirdi oğlanı. Çoktan Emine ve Ebru sofrayı donatmışlardı.

Kara lahana sarması, mancar çorbası, mısır ekmeği, turşu kavurması yok yoktu tam bir Karadeniz şöleni.

Ana başka yemek yok mi? Uşak ne bilsin kara lahanayı? Gebedir da midesi hassas. Ebru abim koş arabada eniştenun ilaçlarını var ön koltukta kap gel.

Fatma ana: Hiç düşünemedim ben oni bozoçkigimi ( oğlum). Tarhana edeyim yermisin? seversin ha hemen kaynatayım.

Yok hiç zahmet etmeyin ben yerim. Evimde de hep dağdan topladığım otları kavurur yemek yapardım. Alışkınım bu lüks bana.

Hepsinin boğazı düğümlenmişti duydukları ile. Fatma ana bir tokat şaplattı Civan Mert'in kafasına.

Ana nettun niye vurdun kafama?

Fatma ana: Ula it fışkı yiyenin uşağı. Sen bu çocuğu aç açıktamı kodun oralarda utanmadan?

Yok ana olur mu hiç öyle şey. Gül gibi vaktı. Ben memleketteykenden bahsettim.

Fatma ana: He belli her yerin yağ bağlamiş, tövbe kemiklerin sayılıyor bozoçkigimi ( oğlum)

Emine: Anam haklı yengeçgimi, ne bu oğlanın halı?

Yengem ben ondan kaçıyom aylardır. Orda burda saklandım. Sandımki almıyor oyalıyor layık görmedi. Yanlış anlamışım boşa eziyet onada banada.

Celal: Aferin uşağım, sahip çık böyle erine erkeğine!

Ellerinize sağlık çok güzel olmuş hepsi. Banada öğretirmisiniz pişirmesini bende yaparım.

Emine: Yengesi gurban, öğretirim ben her birini. Hayde yiyin soğutma dan hayde!

Ebru: Abim bu mu ilaçlar?

Hay yaşa abisinin gülü, budur. Koçim ye yemeğıni hemen iç sonrada... Ebrum abim eniştene hamamı hazirlasan, hastane pisi üstümüzde.

Ebru: Hemen abim, temiz çamaşır kıyafette hazırlarım. Yengem sende yatağı değişsen olur mu?

Emine: olur olmasınada, ana bunlar bir mi yatacak düğüne kadar?