-1-

437 29 40
                                    


"flash, flash, flash..spiderman şehri bir kez daha kurtarıyor!"

"son zamanlarda adı çok duyulmaya başladı ve o harika! tanrım yüzünü görmek istiyorum."

kızlara gözlerimi devirip oturduğum yerde arkama yaslandım. aman ne büyük bir şeydi.

sadece onlar değil tüm new york o böcekten bahsediyordu ve bu herkesi büyülerken beni deli ediyordu.

yaptığı tek şey sadece oraya buraya ağ atıp birkaç insanı kurtarmaktı.

bunu bende yapabilirdim. gücümün farkındaydım, ondan kat kat daha iyiydim ama bunu şov olarak kullanmıyordum. böyle basit işleri polisler yapabilirdi ama o böcek sırf kahraman olarak anılmak için resmen şov yapıyordu.

"hey jen! sana diyoruz. nereye daldın?"

omuz silktim."yok bir şey, ne oldu?"

lisa yarım ağız sırıtıp göz kırptı. "çaktırmadan sağa bak."

dediğini yapıp kafamı hafiften o yöne çevirdim. gördüğüm kişi ile gülümsemeden edemedim.

rose ve jisoo aynı şekilde kafalarını 'çaktırmadan' çevirip o yöne baktılar.

"kim taehyung! seninki gelmiş jen"

resmen bağırması ile kantindeki birkaç kişinin bakışları bu tarafa yönelmişti. eh tabii ki onunda.

alt dudağıma dişlerimi geçirip rose ve jisoo'ya baktım. "siz bittiniz."

ikiside mahçup bir ifade ile gülerken tekrar ona baktım.

bana bakmıyordu. hoş toplasan az önceki bakışıyla üç kere falan bakmıştır. nefesimi dışarıya verip kollarımı önümde birleştirdim.

"jen onun neyinden bu kadar etkileniyorsun hâlâ çözemedim. tam bir hayalet çocuk edasıyla geziyor okulda. kimseyle konuşmuyor, ölü gibi resmen."

kızlar da ona katılırcasına kafa salladılar. "gizemli hâli hoşuma gidiyor."

lisa bana tek kaşını kaldırıp 'ciddi misin?' der gibi baktı. omuz silktim ve çalan zille beraber ayaklandım.

"son derse gireceğim, haberleşiriz."

vedalaşıp çantamı omuzuma attım ve ilerlemeye başladım.

kantinden çıkmadan önce taehyung'a baktığımda gözlerimiz kesişirken o da ayaklanmış ve arkamdan yürümeye başlamıştı.

ah evet..fizyoloji dersimiz aynı sınıftaydı. her ne kadar sevdiğim bir ders olsa da ders boyunca taehyung'u izlemek daha cezbediciydi.

dersin neredeyse yirminci dakikasındaydık ve taehyung daha ortada yoktu.

anlamadığım şey benim hemen arkamda olmasına rağmen bir anda nereye gitmişti?

kalemi elimde döndürmeyi bırakıp elimi yanağıma koydum.

aniden gürültüyle açılan sınıf kapısıyla irkilip gelen kişiye döndüm.

"geç kaldığım için üzgünüm bayan park."

elleri ve yüzü siyah leke ve kirle kaplı taehyung, hiç beklemediğim bir şeydi.

"kim taehyung, iyi misin? bu yüzünün ve ellerinin hâli ne?"

kendisi de sanki yeni fark ediyormuş gibi şaşkınca ellerine baktı.

"ucube, hiç gelmeseydin."

"çöplükten çıkmış gibi bir hâli var."

"yanıma yaklaşma kim taehyung, pis kokuyorsun."

spiderman & fire woman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin