12

115 18 6
                                    

simbiyoz
2 ay sonra

battaniyeye daha sıkı sarılıp elimdeki çikolatadan bir ısırık daha aldım. haberlere yine çıkan taehyung'a gülerek televizyonun sesini açtım.

"örümcek adam! iki dakikanı ayırıp bizimle ropörtaj yapar mısın?"

"ah hayır üzgünüm, sevgilim evde beni bekliyor."

"sevgiliniz fire woman ortalarda gözükmüyor şu an ne ile meşgul?"

gülme sesi.

"şu an oturmuş çikolatasını yiyerek beni izliyordur. iki dakikaya geliyorum güzelim!"

ardından hızla oradan uzaklaşmıştı. evin içinde kahkaha atıp ayağa kalktım. her zamanki gibi zamanında çalan kapı zili beni gülümsetmişti. kapıyı açtığımda taehyung belime kollarını sarıp havaya kaldırdı.

bende boynuna sıkıca sarıldığımda ayağının biriyle kapıyı kapatıp salona ilerledi. "özledim seni." koltuğa oturup beni kucağına yerleştirdikten sonra saçlarıyla oynamaya başladım.

"yorucu bir gün müydü?"

"hayır, hiç de. özellikle günün sonunda seninleysem tüm yorgunluğum bir anda gidiveriyor."

gülümsemem büyürken burnunun ucuna öpücük kondurdum. "ama yine de bu yorgunluğunun geçtiği anlamına gelmiyor böcek. biraz ara mı versen, hm?"

kafasını iki yana salladı.

yanaklarımı şişirip ofladım. her günün sonunda bu konuşma oluyordu ama benim böceğim asla inadından vazgeçmiyordu.

"belki normal bir hayat yaşarız taehyung. kötülerle savaşmadığımız, birimize bir şey olacak endişesi olmadığı sıradan bir hayat. son iki ayda maximum olan şey banka soygunculuğu."

"evet, evet..biliyorum. ama yine de bu bizim doğamızda var.hem new york burası ne olacağı belli olmuyor sende biliyorsun."

pes edip göğsüne yaslandım. "hadi yemek yiyip uyuyalım, yarın okul var."

"yarın gündüz vardiyasındayım bu yüzden..okula tek gitmek zorundasın üzgünüm."

hızla kafamı kaldırdım. "gündüz vardiyasını okuldan sonraya vermiyorlar mı ya? derslerden geri kalıyorsun."

parmağını burnuma değdirip gülümsedi. "benim yerime sen not alıyorsun ve öğretmenim sensin, daha cazip bir şey yok."

"her defasında böyle kanıyorum işte sana."

ikimizde güldük. kucağından inip mutfağa ilerledim. "üzerini çabucak değiş, o sırada yemekleri ısıtmış olurum."

yüzümdeki ıslaklıklarla homurdanıp ellerimle gözlerimi ovuşturdum.

"güzelim hadi uyan, okula geç kalacaksın."

gözlerimi açtığımda taehyung beni izliyordu ve aynı zamanda yüzüme ıslak öpücüklerini bırakıyordu.

kıkırdayıp doğruldum ve dudaklarına uzun bir öpücük kondurup yataktan indim. "sen kaçta çıkacaksın?"

"iki saat sonra."

kafa salladım ve dolaptan kıyafet bakınmaya başladım. "bir saat daha uyu sonrasında uyan, kahvaltını edip çık sende."

"hmhm."

siyah deri eteğimi kendime tutup aynaya baktım.

"o olmaz."

spiderman & fire woman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin