gözlerimi araladığımda bulanık görüntü ile karşılaşmıştım. birkaç kez kapatıp açmayı denediğimde netleşen görüntü ile tavanla bakışmaya başladım."taehyung.."
"jennie, jennie'm..buradayım gitmedim."
elimi daha sıkı tutmuş ve yüzü görüş açıma girmişti.
"neredeyiz?"
"hastanedeyiz, iyisin bir şeyin yok."
kuruyan dudaklarımı ıslatıp doğrulmaya çalıştım. bunu gören taehyung hızla elimi bırakmadan yardımcı olup doğrulmamı sağlamıştı.
ardından hâlâ elimi bırakmadan diğer eliyle bana su doldurup uzatmıştı.
suyun hepsini bitirip bardağı ona uzattım.
sımsıkı tutan ellerine bakıp hafifçe gülümsedim. "hiç bırakmadın değil mi? aptal böcek."
kafasını hızla iki yana salladı. "hayır, hayır hiç bırakmadım gerçekten."
kafamı yüzüne çevirdiğimde yorgun ve solgun yüz haltları, morarmış göz altları kaşlarımın çatılmasına sebep oldu.
"taehyung ben ne kadar süredir baygınım?"
"iki gün"
"ve sen iki gündür hiç uyumadın değil mi?"
tuttuğu elime uzun bir öpücük kondurdu. "nasıl uyurum jennie? ya ben uyurken sana bir şey olsaydı. bir tek sen kaldın..hayatımda bir tek sen kaldın jennie.."
ikimizin gözleri dolarken kafasını kucağıma koydum ve saçlarını okşadım. "biz birlikte olduğumuz sürece hiçbir güç bizi ayıramaz taehyung."
"şimdi lütfen biraz uyu, benim için.itiraz etme sakın benim yanımdasın, senin yanındayım."
kafasını kaldırıp onayladı. yatmak için odada bulunan kanepeye ilerleyecekken durdurup yana kaydım ve elimle patpatladım.
yanıma sokulduğunda üzerimdeki pikeyi ona doğru örtüp kafasını göğsüme dayadım.
➴
gözlerimi araladığımda yanımdaki boşluk hissi ile kafamı çevirdim. aniden doğrulup etrafa baktım.
nereye gitmişti?
"hemşire! hemşire!"
odaya giren hemşire endişe ile bana baktı. "taehyung nerede?"
hemşire gözlerini kaçırıp cevap verdi. "size yemek için bir şeyler almaya gitti."
rahatlatıp derin bir nefes aldım ve arkama yaslandım. hemşire odadan çıktıktan sonra boş boş oturup sıkılmaya başlamıştım. yanımdaki duran komidinin üzerinden kumandayı alıp televizyonu açtım.
karşımdaki haber kanallarını geçerken 'örümcek adam' ismini duymam ile kaşlarım çatılırken o kanala geri döndüm.
"örümcek adam şu anda şehir merkezi köprüsünde birkaç gün önce gördüğümüz robot insanla tekrar karşı karşıya. lâkin örümcek adam tek gelmiş gibi gözükse de karşısındaki kötü adam hiç öyle gözükmüyor. şu anda örümcek adamın etrafı robotlarla kaplı! bununla başa çıkabilecek mi? takipte kalın."
sen ne yaptın taehyung..
hızla üzerimdeki pikeyi kenara atıp kollarımdaki serumu söküp attım. hastane kıyafetleri ile buradan çıkıyor olmam umrumda olmasa da oraya tabii ki böyle gidemezdim.
eve uğramam gerekecekti..
➴
cesetlerin görüntüsü gözümün önünden gitmiyordu..on dakikadır burada öylece tellere bakınıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
spiderman & fire woman
Fanfiction"dâima bir nefes arkamda olduğun gibi aynı zamanda benim nefesim de sensin taehyung." taennie.